Haşmet Babaoğlu

Zaman gelip geçerken: “O tarafın manzarası...”

Hani çoğu zaman akıp giden bir ırmağa kapılmış sürükleniyor gibiyiz ya... Bu sürükleniş bir gün birdenbire bitsin istiyoruz. Gündelik hayatın hepimizi öğüten çarkları bir sebeple duruversin istiyoruz... Silkinmek, toparlanmak istiyoruz... En baştan başlamaya, başlangıçlara ihtiyacımız var...
Tamam! Tamam da biz müdahil olmadan bu çark durur mu? Biz değiştirmeden hayat değişir mi? Hele hele içinde geleneğin derinliklerine ve tek tek hepimizin kalbine dair en ufak biriz taşımayan bir takvim bunu becerebilir mi? "Yeni yıl" şamatasının altında böyle boş bir umut var. Nasıl çaresiz, nasıl umarsız bir çırpınış! Önce buna son vermek gerekiyor. Kesin!

***

Mecburiyetlerimizin boyu irademizi aşmışsa... Tembelliğimizi kader sanacak kadar dağılmışsak... Ve "Yol"u kaybedip yerimizde saymaya başlamışsak... Nasıl baştan başlayabiliriz?

***

Bazen sosyal medyaya bakıyorum ve kendimi "bu kadar duanız, dileğiniz vardı da, neden bugüne sakladınız?" diye söylenirken yakalıyorum.

***

Bu tarihlerde astrologlar gerçekten eğlenceli oluyorlar. 2018'e girerken medyatik bir astrolog "Ocak ayında darbe olacak" demişti, unutmuş mudur acaba? Şimdi de baktım, bir astrolog 2018 için "adeta bir sınav yılı oldu" demiş... Hangi yıl öyle değildi ki?

***

"Soğuk Savaş" (Cold War) insanı derinden çizen bir aşk filmi... En hoş tarafı da hikâyesini sadece sinemanın altından kalkabileceği bir dil ve yol seçerek anlatması... Finalde çenem kilitlendi kaldı. O repliği unutmak kolay olmayacak: "Gel karşıya geçelim, o tarafın manzarasıdaha güzel!" Çıkışta ancak bir büyük fincan çaydan sonra kendime gelebildim.

***

Bugünün gençleri 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'sını; sosyalist blokta olup bitenleri falan hiç bilmiyorlar. Meraklılarının bile kafası bayağı karışık.
O yüzden Soğuk Savaş gibi filmlere gitmelerinde başka bir fayda da var. O dönemin Polonya'sı, Doğu Berlin, Tito'nun bağımsız Yugoslavya'sı ve kaçakların, sürgünlerin sığınağı Paris... Soğuk Savaş'ın arka planında bunlar da var. Tavsiyemdir.

***

Hafta piyano müzikleri dinleyerek geçti. Favorim günümüzün ünlü İtalyan bestecisi Federico Albanese... Ara ara da akustik piyanoya küçük elektronik dokunuşlar ekleyen Angus MacRae dinliyorum.

Haşmet Babaoğlu-Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.