Mahabadlı iki Mesut
Merhum Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı dergisini yönetirken bazen kardeş, akraba topluluklara ve kültürlerine temas ederdi. Onlardan sıklıkla alıntılar yapardı. Söz gelimi Tebrizli şair Şehriyar'ın "Haydar Baba'ya Selam" adlı Türkçe şiiri gibi şiirleri yayınlıyordu. Kültürümüzü kaynaştırıyordu. Türk dünyası arasında bağ, bağlantı ve köprü kuruyordu. Tebriz'e gittiğimizde Şehriyar'ın külliye haline getirilmiş olan kabristanına da uğradık. Bize şiirlerinden derlenmiş bir kitabını da hediye ettiler. Şehriyar, köprü şahsiyetlerden birisiydi. Lakin derin Pers etkisi, Türkçe'nin ve kültürünün pek öne çıkmasına izin vermiyor. Onu gölgeliyordu. Üzerinde hep görülmeyen bir perdeleme ve sansür halesi seziliyor.
Nitekim Mahabadlı olan ve Farsça ve Türkçe ile Kürtçe'yi de bilen İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, Şehriyar'ın bir şiirini okuyor ve görevliler tarafından ikaz ediliyor. Bir nevi sansüre tabi tutuluyor. Bu şiiri ve ifadeleri, Pers asıllılar anlamaz diye uyarılıyor. Belli ki Türkçe korsan bir dil olarak muamele görüyor. Halbuki Pezeşkiyan ya da iki dile de vakıf birisi tercümesini yapabilirdi. İstense bir formülü bulunurdu. Olay şöyle gelişiyor: Tebriz Kültür Haftası'nın kapanış merasiminde, ünlü Tebrizli şair Şehriyar'ın "Haydar Baba'ya Selam" adlı Türkçe şiirini okuduğu sırada cumhurbaşkanı töreni düzenleyen yetkililer tarafından uyarılarak şiir okumasına müdahale ediliyor. Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın Türkçe atasözüyle konuşmalarına devam etmesi, kendisini susturmaya çalışan zümre ve müesses nizama tavır koyması olarak algılanıyor. Pezeşkiyan, okullarda Azeri dilinin okutulmasını da savunuyor.
İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, Tahran'da bir etkinlikte ABD ile nükleer müzakereye ilişkin konuşurken de yine Türkçe deyimlere, şiirlere atıflar yapıyor. Konuşmasında Pezeşkiyan: 'Türkçe bir şiirimiz var' diyerek ABD'ye Türkçe cevap veriyor. ABD'nin İran'a karşı 'azami baskı' politikasına işaret eden Pezeşkiyan, "Biz 'müzakere etmeyeceğiz' demedik, en baştan müzakere istediğimizi söyledik ancak her şartta müzakere etmeyeceğiz. Yaptırım uygulayıp sonra füzeleriniz veya silahlarınız olmasın deyip sonra tekrar müzakerelerden bahsedemezler" dedi. Pezeşkiyan, müzakerelerin saygı çerçevesinde olması gerektiğine işaret ederek şöyle konuşuyor: "Türkçe bir şiirimiz var. Bu şekilde alıştık biz. Diyor ki: 'Geçme namert köprüsünden bırak alsın sel seni. Yatma tilki gölgesinde bırak yesin aslan seni.'
Son sıralarda eski Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani, İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan ile karşılaşıyor ve bir araya geliyor. Her iki Mesut da bu yöreden yani Mahabad'dan kopup gelme. Bölgenin çocuğu. Kader zamanla yollarını ayırıyor. 1946 yılında burada bağımsız bir Kürt devleti kuruluyor. Aynı yıl Mesut Barzani, burada dünyaya geliyor. Devlet sadece bir yıl yaşama şansı buluyor. Mesut Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani, II. Dünya Savaşı'nda karışıklıklardan yararlanarak 1943'te Bağdat yönetimine başkaldırıyor. Ağustos 1945'te geniş çaplı bir ayaklanmaya dönüşen bu hareketin bastırılması üzerine aşiretiyle birlikte İran'a geçiyor. 13 Ocak 1946'da, Sovyetler Birliği'nin desteğiyle İran sınırları içinde Azerbaycan Millî Hükûmeti ile birlikte kurulan Kürt Mahabad Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli rol oynuyor. Hemen ardından Devlet Başkanı Kadı Muhammed'in tensibiyle tümgeneral rütbesiyle Mahabad Cumhuriyeti başkomutanlığına getiriliyor. SSCB'nin İran'dan çekilmesinden (Aralık 1946) sonra İran güçlerince Mahabad Cumhuriyeti'ne son verilince, yaklaşık 500 silahlı adamıyla birlikte Türkiye-İran sınırı üzerinden SSCB'ye gidiyor. Burada kaldığı yıllarda Moskova'da öğrenim görüyor. Uzun yıllar SSCB'de yaşadığı için Kızıl Molla olarak da anılıyor.
Mesut Barzani de 1946 yılında bu şehirde dünyaya geliyor. Mesut Pezeşkiyan da 1954 doğumlu. Ailesi de bilhassa annesi bu şehirden. Birbirlerini tanımadan bu şehirde yaşıyorlar. Molla Mustafa Barzani daha sonra Barzan'a yani Kuzey Irak'a geri dönüyor. Mesut Barzani'nin hayatı daha sonra farklı bir mecra kazanıyor. Son sıralarda iki Mesut karşılaşıyor ve bir araya geliyorlar. Bu karşılaşma mesut bir hikâyeye dönüşüyor. Kürtçe dilini kullanarak anlaşıyorlar. Mesut Barzani bu durumdan çok memnun kalıyor. Belli ki Mahabad çok dilli bir kent. Pezeşkiyan'ın annesinin kimliği de bu nedenle merak konusu. Kürt mü, Türk mü? Mesut Pezeşkiyan, bu dilleri nasıl öğrendi? Ana dili hangisi? Gerçek şu ki, Mesut Pezeşkiyan, 22 Eylül 1954 tarihinde Batı Azerbaycan'ın Mahabad kentinde İran Türk'ü bir baba ile İranlı Kürt bir annenin çocuğu olarak dünyaya geliyor. Bazı kaynaklara göre babası Kermanşah'ın kazalarından Kasr Şirin'den.
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Hamas'ta iç muhasebe (27.02.2025)
- Atide bir mazi rüyası (23.02.2025)
- Halit Meşal’den Şam devrimine övgü (21.02.2025)
- ‘Direniş tek seçenek’ (20.02.2025)
- Napolyon yerine Selahaddin (18.02.2025)
- Berlin Duvarı'ndan Şam duvarına (17.02.2025)
- Trump karşısında Mevlana'nın çığırından yürümek (14.02.2025)
- Dikiz aynasından CHP-Baas kardeşliği (12.02.2025)