Mekke Su Yolu’nda iki kadın sultan
Osmanlı Devleti’nin kadın sultanları, yaşamları boyunca cami, külliye, misafirhane, çeşme gibi pek çok eser yaptırmışlar ve bunların bir kısmını da vakıflaştırarak ölümsüz hale getirmişlerdi. Bu hayırsever sultanlardan biri de, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihmimah Sultan’dı. Mihrimah Sultan’ın Mekke’de tamiratını yaptırdığı “Ayn-ı Zübeyde Su Yolu” en büyük hizmetlerindendi…
Tarih boyunca büyük kuraklıklar yaşamış olan Mekke şehrinin su ihtiyacı, özellikle hac dönemlerinde artıyordu.
Yaşanan bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Abbasi Halifesi Harun Reşid'in eşi Zübeyde Hanım, 1425 yılında Mekke dışından "Vadiyi Numan" denilen bölgeden 60 kilometre uzunluğunda su kemerleri inşa ettirmişti.
MEKKE'YE BÜYÜK HİZMET: AYN-I ZÜBEYDE
Zübeyde Hanım, Huneyn vadisinde akan suyun Arafat'a ulaştırılabilmesi için vadideki tüm hurma bahçelerini satın alarak iptal ettirmişti.
Arafat ile Tâif arasından çıkan su, Zübeyde Hanım sayesinde Mekke'ye ulaştırılmış; Ayn-ı Zübeyde Su Yolu, isminin dışında Ayn-ı Huneyn ve Ayn-ı Arafat adlarıyla da bilinir olmuştu.
Kutsal bölgeyi çeşmelerle donatan Zübeyde Hanım, hac dönemlerinde Müslümanların karşılaştığı su ihtiyacını gidermişti.
BİR KAP SU BİR ALTINA SATILIYORDU
Ayn-ı Zübeyde Su Yolu, zamanla sel sularıyla tahrip olmuş, 1443 yılında Abbasi halifesi tarafından tamir ettirilmişti.
İlerleyen yıllarda Arafat'a çok az su gelmeye başlamış; Peçevî'ye göre, bir arife günü "bir parmakla kaldırılabilecek hafiflikte" bir kırba suyun bir altınla satıldığı görülmüştü.
HAC ORGANİZASYONU OSMANLI HİMAYESİNE GEÇMİŞTİ
Hicaz bölgesi'nin Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı idaresine geçmesinin ardından, Osmanlı padişahlarına yeni bir görev daha yüklemişti. Tüm İslam dünyasını ilgilendiren hac organizasyonu artık Osmanlı'nın himayesinde gerçekleştirilecekti.
"Hâdimü'l-haremeyni'ş-şerifeyn" unvanını kullanan Yavuz Sultan Selim başta olmak üzere, ardından gelen Osmanlı padişahları, hac ibadetinin huzur ve emniyet içinde yapılmasını ilk görevleri olarak görmüşler ve bu beldelerde geniş kapsamlı imar faaliyetlerinde bulunmuşlardı.
SEL VE KUM FIRTINALARI SU YOLUNU TAHRİP ETMİŞTİ
Zübeyde Hanım tarafından yaptırılan su yolunun tamiratı da, Osmanlı'nın mukaddes topraklarda gerçekleştirdiği hizmetlerden yalnızca bir tanesiydi.
Ayn-ı Zübeyde Su Yolu, 1560 yıllardan itibaren sel ve kum fırtınaları sonucunda büyük tahribata uğramış ve kullanılamaz hale gelmişti. Bunun üzerine Mekke şerifi, 1562 yılında bir raporla su yolunda tamirat yapılması gerektiğini İstanbul'a bildirdi.
Raporun ardından Kanuni Sultan Süleyman, yapılacak onarımın tespiti ve maliyetinin hesaplanması için bir heyet görevlendirdi. Heyetin tespitlerine göre, su yolunda yapılacak onarım ve yeni kanalların yapımı yaklaşık 30 bin altın tutacaktı.
MİHRİMAH SULTAN ONARIM MASRAFLARINI ÜSTLENİYOR
Hayırseverliği ile tanınan, birçok cami ve misafirhane yaptıran Mihrimah Sultan, su yolunun tahribatından haberdar olunca, daha önce bir kadın sultanın yaptırmış olduğu bu su yolunun tamiratını üstlendi.
İhtiyacın çok üzerinde olan 50 bin altın ile su yolunun onarımı için Mimar Sinan'dan yardım istedi ve usta mimarın da öncülüğünde çalışmalar başladı.
On yıl süren onarım sürecinin ardından çalışmalar 1573 yılında tamamlandı. Onarım sırasında Ayn-ı Zübeyde su yolu başka su kaynakları ile de beslendi ve böylece suyu çoğaltıldı.
"HER BİRİ BİRER DERYADIR"
Arafat'a ve Mekke'ye sarnıç olarak kullanılmak amacıyla büyük ilave havuzlar yaptırıldı. Evliya Çelebi, bu havuzları "Üç birke-i azîme bina etmiş kim gûyâ bir bu hayredir" ve "Cebel-i Arafat'ın dibinde havz-ı azîmler var kim her biri birer deryadır" diyerek göle ve denize benzetir.
Böylece daha önce Arafat'a kadar gelen su yolu uzatılmış ve Mekke şehrinin farklı noktalarına ulaştırılmıştı. Yapılan bu kapsamlı onarım faaliyetinin ardından Ayn-ı Zübeyde Su Yolu, dualarla açıldı. Bbir kadın sultanın yaptırmış olduğu su yolu, yine bir başka sultan tarafından onarılarak Müslümanların hizmetine sunuldu.
Fikriyat