Distopyada delilikten veliliğe: Ayşe Şasa’nın göz ardı edilen Şebek Romanı
Senarist ve yazar kimliği ile tanıdığımız Ayşe Şasa, Türk edebiyatında özellikle yaşam öyküsüyle ilgi çeken yazarlar arasında okuyucuya göz kırpar. İbnü'l Arabi'nin "Füsusu'l-Hikem" adlı eserini okuduktan sonra ateist ve Marksist bir çizgiden İslâmi çizgi dairesine giren Şasa'nın Şebek Romanı isimli romanı, yaşam öyküsü ve yaşadığı dönüşümden derin izler taşır. Distopik kurgusuyla oldukça nitelikli bir roman olmasına rağmen Türk edebiyatında hak ettiği ilgiyi göremeyen Şebek Romanı'nı yazarın vefatının 6. yılında sizler için irdeledik.
Edebiyatta parodi
Edebiyatta distopya, toplumları gelecekte bekleyen tehlikelerin anlatıldığı türdür. Çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Ayşe Şasa'nın Şebek Romanı da distopya türüne bir örnektir.
Ayşe Şasa, Şebek Romanı'nı 2004 yılında yayımlamıştır. Roman kurgusal zaman olarak 2075 yılındaki hayali bir toplum düzenini anlatır. Eskiden Viyana olarak bilinen şehir, 2075 yılında artık XB21 isimli bir şehre dönüşür. Yapılan birtakım araştırmalarda roman, metafizik, bilimkurgu, mizah ve tasavvuf gibi unsurların bir araya geldiği İslami bilimkurgu parodisi olarak tanımlanır.
Bir ömürde iki hayat: Ayşe Şasa
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız.
Edebiyat türlerinden biri olan parodi, alanda otorite sahibi ciddi sayılan metinlerin belli bir bölümünün veya bütününün alaya alınıp biçimsel özelliklerini koruyarak yeniden yazmak anlamına gelir. Edebiyatta parodi türüne örnek verilecek en önemli eserlerden biri Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar isimli eseridir. Yazar romanında bazı klasik edebi metinlerin belli bir bölümünü veya bütününü parodi tekniğiyle yeniden yazıma tabi tutmuştur.
Modern dönemde toplumsal hayat düzeninin bireyleri götüreceği son nokta, bu romanda parodisi yapılan unsurdur. Yani, bu romanın parodisi geçmişten değil, bizzat gelecekteki olası toplumsal düzenden alır konusunu.
Bir ömürde iki hayat: Ayşe Şasa videosunu izlemek için tıklayınız.