İstanbul'un büyülü havasını solumuş yabancı edebiyatçılar
"Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar, onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar" demiş ünlü şairimiz Necip Fazıl. Bu efsunlu şehir, eserlerle gönülden gönüle gezmiş; kimi edebiyatçılar bu şehri mesken bilmiş, kimileri geriye döndüklerinde hasretini yüreğinde hissetmiş…
Pierre Loti
"Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin"
Fransız yazar Pierre Loti, İstanbul'da kaldığı yıllarda başına fesini takıp Eyüp'teki kahveye gelir, saatlerce oturur ve nargile içerdi. "Aziyade" romanını da burada yazan Pierre Loti, bugün o kahveye ismini veren büyük bir yazar. "Can Çekişen Türkiye" isimli kitabında, Avrupa'da Türkler hakkındaki "Kıyıcı ve barbar millet" iftirasını yıkmaya, yok etmeye çaba gösterdi. İstanbul'da 1911'deki yangından mahvolan insanları gösterip öfkesini dile getiriyordu: "Hıristiyan milletlerin hiçbiri 'Yeter, acıyın! Yapmayın!' diyerek ortaya çıkmayacak. Anlaşmaları, sözleri çiğneyerek hepsi avın üzerine saldırmaya bakıyor. Gür sesle "İnsaf edin!" diye bağıran yok. Bir tek kişi bile yok. Utansınlar! Avrupa utansın, sözde Hıristiyanlığı utansın!" Türk dostu yazar ayrıca, yazışmalarında Ermeni soykırımı iddialarına karşı Türkiye'nin tezini savunuyor. Azınlıkların, Batılı devletler tarafından kışkırtıldığını söylüyor, cemiyetlerin aldığı dış yardım ve yönlendirmelerle ayaklanma çıkardığını vurguluyor.