Peygamber Efendimiz zamanından Osmanlı'ya meddahlığın serüveni
Meddahlar, kahvehanelerden saraylara kadar her sınıf ve seviyede insanlar için çeşitli hikâyeler anlatarak zarif nükteleriyle asırlar boyunca halkı eğlendirdiler. Peygamberimiz döneminde ortaya çıkan ve Efendimizin soyunu en çok seven kişiler olarak tanımlanan meddahların kültürümüzde fonksiyonları değişse de toplum içindeki etki gücü hep aynıydı. Peki, Osmanlı'nın en renkli zümreleri arasında sayılabilen meddahların, kültürümüzdeki yeri neydi? Hangi meşhur meddahlar adını tarihe yazdırdı ve ünlü yabancı bir ressamın tablosuna yansıdı? İşte, Peygamber Efendimiz zamanından Osmanlı'ya meddahlığın serüveni...
PEYGAMBERİMİZ ZAMANINA DAYANAN MEDDAHLIK
Meddahlık geleneksel Türk seyirlik oyunlarının en önemli kollarından biriydi. Meddahlık geleneğini sürdüren kişiler "meddah" veya "kıssahan" olarak adlandırıldı. Meddahlar, "hem halk arasında hem saraylarda anlattıkları kahramanlık hikâyeleri, dini öyküler, güncel hayattan kesitlerle, tek kişilik anlatımını herkese dinletebilen bir oyuncu" şeklinde geniş bir tanıma sahipti.
Çeşitli taklitlerin yer aldığı hikâyeler anlatarak halkı eğlendiren sanatçılar olan meddahların öyküsü, Peygamber Efendimiz zamanına dayanıyordu. İslami kaynaklı olduğu belirtilen meddahlığı ilk defa Hassân b. Sâbit'in Hz. Peygamber'i şiirleriyle överek başlattığı kanaati yaygındı.