Mana ustası Şeyh Galib'ten inci değerinde beyitler
Divan edebiyatında öyle şiirler vardır ki söz ve anlam incisi konumundadır. Anlam katmanına bürünmüş şiirlere sahip olan isimlerden biri de divan edebiyatının son temsilcilerinden "düşüncenin alevi ile oynayan" Şeyh Galib'tir. Kelimelerle yaptığı oyunlarla edebiyat tarihimizin bir dönemini kapatıp bir dönemini açtıran büyük şair, sözden ziyade anlama önem vermiştir. İşte Şeyh Galib'in mana kuvvetinini gösteren inci değerindeki beyitleri ve şerhleri...
ŞEYH GALİB'İN EDEBİ ANLAYIŞI
Meşhur, "Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen/ Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen" dizelerinin sahibi Şeyh Galip, Baki, Fuzuli, Nef'i ve Nedim'in de aralarında bulunduğu divan edebiyatının beş büyük temsilcisinden biri olarak kabul edilir.
Divan şiiri gerçek anlamda Şeyh Galib ile sona ermiştir. Şiirinde yeni imgeler bularak kısırlaşan ve ifade zorluğu yaşayan Divan şiirinin ufkunu genişletir. Güçlü bir hayal gücü olan şair, modern zamandaki sembolizme benzeyen ve Sebk-i Hindî adıyla anılan bir edebi akımın etkisinde kalarak oldukça derin ve kapalı bir şiir dünyası oluşturur.
Şeyh Galib, şiirlerinde son derece kapalı, mecaz sözlerle dolu, söz sanatlarına ağırlık veren bir dil kullanır. Yenilikçi yapısı ve derin hayalleriyle düşünce ve betimlemeye dayalı özgün bir anlatım dili oluşturur. Şeyh Galib bir yandan Tasavvuf düşüncesini şiirleştirirken bir yandan da ilahi aşkın Divan şiirindeki en büyük ve doruk şairi olmuştur. Şiirlerinde genellikle İlahî aşkı, dinî-tasavvufî konuları, insanın yüceliği ve hoşgörü gibi temaları işler. Aynı zamanda ateşin ve aşkın şairi olarak bilinir.
İşte şairin tasavvuf hamuruyla yoğrulmuş mecazlarla dolu şiirleri...