Üç ayların edebiyatımıza yansıması
İslam dünyasına her yıl manevi iklimler getiren ve Ramazan ile sonlanan mübarek üç aylar, asırlarca Müslümanların hayatında önemli bir yer tuttu. Yalnızca dini hayatımızda değil, sosyal hayatımızda da ayrı bir değeri vardı. Osmanlı döneminde yaşayan şairler, bu mübarek aylarda yer alan kandiller ve özel gecelerin manevi atmosferini şiirlerine taşıdı. Bu şiirler kimi zaman bestelenerek kandillerde okundu kimi zamansa müstakil eserlerde yer aldı. Hz. Peygamber'in (sav) Mirac hadisesini konu alan Miraciyyeler bunlardan yalnızca biriydi. Gelin Miraç Kandili'ni yaşadığımız bu mübarek günde, üç ayların edebiyatımıza nasıl yansıdığına bakalım…
EDEBİYATIMIZDA MÜBAREK GÜN VE GECELER
📌 Klasik edebiyat araştırmalarında karşımıza çıkan iki yol ayrımı vardır. Bu ayrımlardan birincisi klasik edebiyattaki hayali unsurların fazlalığı ve halktan kopuk bir şekilde oluşturulduğu inancı; bir diğer yol ayrımı divan edebiyatının hayatın içinde doğup büyüdüğü ve Osmanlı toplumunun sosyal hayatına dair önemli izler barındırdığı düşüncesidir.
↪ Divan edebiyatı ideolojik kaygılar sebebiyle uzun yıllar hayali ve toplumdan soyutlanmış suçlamalarıyla yaftalanmış olsa da elimizde yer alan divan edebiyatı külliyatı, söz konusu düşüncelerin hepsini haksız çıkarmaya yetecek kudrettedir. Nitekim külliyat içerisinde toplumu derinden etkileyen sosyal olaylardan tutun da dini özel gün ve gecelere kadar pek çok ayrıntı yer almaktadır.