Ashab-ı Suffe mensubu sahabeler
Peygamber Efendimiz, Medine'ye hicretinin ardından Mescid-i Nebevî'yi inşa ettirirken ailesine ait odaların yanı sıra mescidin güney tarafına düşen giriş kısmında kimsesiz fakir sahabîlerin barınması için bir gölgelik yaptırdı. Üzeri hurma dallarıyla kapatıldığı için oraya "Suffe" adı verilmişti. Kâbe'nin kıble olmasıyla birlikte bu gölgelik mescidin kuzeyine alındı, daha sonra genişletilen Mescid-i Nebevî'ye dahil edildi. Yoksul sahabîlerin ve kimsesizlerin barındığı Suffe, ilerleyen zamanlarda bir eğitim mekânına erişti.
ASHÂB-I SUFFE
Suffe, Ashâb-ı Suffe'nin vakitlerini, Resûlullah'ı dinleyip ondan İslâm'ın esaslarını öğrenerek geçirmeleri nedeniyle, kısa zamanda bir eğitim kurumu haline geldi. Sahabeler bu mekânda gecesini ve gündüzünü geçiren kimselerdi. Ashâb-ı Suffe'nin eğitim ve öğretim işleriyle bizzat ilgilenen Resûl-i Ekrem, Suffe'de dersler veriyordu. İslâm hukuku alanında ortaya çıkan ehl-i hadîs ve ehl-i re'y ekollerinin ilk temsilcileri kabul edilen Abdullah b. Ömer ile Abdullah b. Mes'ûd gibi birçok sahabi de Suffe'de yetişti.
Suffe'de yetişen bu sahabelerden bazısına, Efendimiz Aleyhisselam, özel olarak belli adetlerde okumak üzere esma-i hüsnâ verdiği de kaynaklarda belirtilir. İşte öne çıkan vasıflarıyla Peygamber Efendimizin övdüğü ashab-ı suffe mensubu sahabeler…