Darülislam’da ticaret nasıl yapılırdı?
"Rızkın onda dokuzu ticarettedir" hadisinden de kaynakla İslam dini, ticari hayat için daima manevi bir dayanak teşkil etmişti. İslam beldelerinde ticaretin yaygınlaşmasını sağlayan Müslümanlar, bir müddet sonra ticaret aracılığıyla İslam'ın farklı coğrafyalara yayılmasına ön ayak oldular. Tuzun "beyaz altın" olarak anıldığı dönemden, para birimi olarak kullanılan "deniz kabuklarına"; başlı başına hareketli bir şehri andıran kervanlardan, ticaretin kilit noktaları olan kervansaraylara… "Darülislam'da ticaret nasıl yapılırdı?" sorusunun cevabını sizler için derledik.
PEYGAMBERİMİZ VE BİRÇOK SAHABE TİCARETLE UĞRAŞTI
İslam'da ticaret geleneği çok eskilere dayanıyor. Resul-i Ekrem Efendimiz Hz. Muhammed (sav) ve birçok sahabe ticaretle uğraşmıştı.
Ticarî hayat bolca seyahat etmeyi, aileden ve yerel müesseselerden kopuk, bağımsız yaşamayı gerektirdiğinden İslam, hareket halindeki bu yeni hayat biçimi için manevi bir dayanak teşkil etti.
Ticaretin İslami hayatta önemli bir rol oynaması sebebiyle sözleşme, alışveriş, borçlanma ve ticaret adabı gibi konuları yöneten düzenleyici müesseseler oluşturuldu.