Savaşa dörtnala koşan ordu: Selçukluların 10 savaş taktiği!
Türkler, kazandıkları büyük savaşların birçoğunda, fizikî güçlerinin yanı sıra, iyi bir iç teşkilâtlanma ve disiplin gerektiren oldukça farklı savaş taktikleri uygulamışlardı. Diğer devletlere "düzensiz ve telaşlı" gibi görünen bu akıcılık, Türk ordusunun en önemli kabiliyetiydi. İşte Türklerin en çok bilinen ve tüm dünyada Türklerle özdeşmiş "hilâl taktiği"nin de içinde olduğu 10 savaş taktiği…
Selçuklular tarih sahnesine çıktıkları ilk andan itibaren savaşçı özellikleriyle dikkatleri üzerlerine topladılar. Hatta onları, iktidarları için tehlikeli bulan Karahanlı kağanları ve Gazneli sultanları adım adım izleyerek bölgelerinden uzaklaştırmaya çalışmışlardı. Bizans imparatorları da Anadolu yarımadasına gelen Selçuk Bey'in torunlarını tehlikeli görmüş, İran'ın doğusuna sürmek istemişlerdi. Ancak atları üzerinde hafif silâhlarla düşmana, "çok kısa yağıp büyük tahribata neden olan dolu yağışı" gibi saldıran Anadolu'nun bu yeni sakinlerine karşı hiçbir varlık gösteremediler.
Eğer Selçuklular savaş sanatında bu kadar mahir olmasalardı, dönemin süper gücü olan devletler karşısında tutunamazlardı. En müşkül şartlarda bile uygulayacakları pratik savaş planları vardı. Bu bakımdan onları yenmek hiç de kolay olmuyordu.
İşte bu büyük devletin Ortadoğu ve Anadolu'da yaklaşık 3 asır boyunca ayakta kalmasında etkili olan, zekâ, tecrübe ve cesaret mahsulü 10 savaş taktiği:
Savaşa dörtnala koşan ordu: Selçukluların 10 savaş taktiği!
1 - SAHTE RİC'AT (KAÇIYORMUŞ GİBİ YAPMAK)
Türklerin en çok kullandıkları savaş taktiği "sahte ric'at"tir. Önceden bir kısım kuvvetler düz ve geniş ovaların etrafındaki yüksek tepelere gizleniyor, düşmana az sayıdaki birlikle saldırıp bozguna uğranmış havası veriliyordu.
Aniden kaçan Türk ordusu, kendisini takip eden düşmanı merkezinden ve ağırlıklarından uzaklaştırarak gizlenen kuvvetlerin yanına çekiliyordu. Böylece düşman pusuya düşürülüyor, çember içine alınarak yok ediliyordu.
Bu taktik Türklere has bir savaş hilesi olup dünya tarihinde bunu Türklerden daha iyi uygulayan bir millet olmamıştır.