Müslüman alimlerin çalışmalarında psikolojik boyutlarıyla "irade"
Pek çoğumuz, yapmamız gereken bir dizi işi nihayete erdirme konusunda oldukça zorlanıyoruz. Özellikle planlamanın olmaması, zamanın verimli kullanılamaması gibi sebepler, bu durumu daha da başa çıkılmaz hale getiriyor. Yaşamımız boyunca pek çok şey bize öğretilse de davranışlarımızı nasıl yönlendireceğimiz konusunda herhangi bir eğitim almıyoruz. İrade, tam da bu noktada devreye giriyor. Müslüman âlimlerin irade ile ilgili çalışmaları, çağdaş psikolojinin de ulaştığı en son boyutu ifade ediyor. Peki, Gazzali, Farabi ve İbn-i Sina irade hakkında ne söylüyor?
İRADE NEDİR?
İstemek, dilemek anlamına gelen irade, terim olarak "nefsin yapılması gerektiğine hükmettiği bir işi, bir amacı gerçekleştirmeyi istemesi, ona yönelmesi" olarak tanımlanabilir.
İslam âlimi Fahreddin er-Râzî, bu konuda filozofların açıklamalarından genel bir tanım çıkarmış ve iradeyi şöyle açıklamıştır: Bir fiilin yapılmasında tamamen veya büyük ölçüde fayda bulunduğuna dair bizde bir kanaat uyandığında içimizde onu elde etme yönünde bir eğilim.
📌 Râgıb el-İsfahânî ise iradeyi arzu, ihtiyaç ve ümitten meydana gelen bir güç olarak açıklar.