BM, sağladığı zeminle müzakereleri maskaralık haline getirdi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs müzakerelerinde federasyonu hedefleyen sürecin çöktüğünü belirterek, "Federasyonda ısrar etmek Kıbrıs Türk halkına hakarettir, halkla alay etmektir. Görüş babam görüş. 500 yıl müzakere edin, bir şey olmaz. Federasyon yaratmak mümkün değil. Hayal görmeyin, beklenti yaratmayın, çünkü halk belirsizlikten bunaldı. BM, sağladığı zeminle müzakereleri maskaralık haline getirdi." dedi.

Ertuğruloğlu, Bakanlıktaki basın toplantısında, Kıbrıs Türk halkına yıllardır yaşatılan belirsizliğin ortadan kaldırılması için siyaset yaptıklarını söyledi. Bakan Ertuğruloğlu, bir süredir Kıbrıs konusunda sürdürülen görüşmelerin bir neticeye varamaması halinde, Kıbrıs Türk halkının önünde ne gibi seçenekler olduğu konusunu gündeme taşıdığını ifade etti.

"Bugün aylar öncesinde sıraladığı seçenekler arasında yer alan 'özerk cumhuriyet' konusunun, sanki ilk defa dile getirilmiş ve tek bir seçenek olarak ortaya atılmış gibi çarpıtıldığını" kaydeden Ertuğruloğlu, "Bizleri yıpratma amacıyla bir kampanya sürdürülüyor." diye konuştu.

"RUMLARLA YENİ ORTAKLIK KIBRIS TÜRK HALKININ TEK SEÇENEĞİ DEĞİL"

Rumlarla yeni bir ortaklığın Kıbrıs Türk halkının tek seçeneği olmadığını her zaman dile getirdiğine değinen Ertuğruloğlu, şunları söyledi:

"Benim tercihim KKTC'nin tanınmasıdır. Gerek KKTC'de gerekse yabancı ülkelerde bu konuyu her gündeme getirdiğimde bunun yanlış algılanmaması gerektiğini, bu söylediklerimin hükümetin bir çalışması sonucu ortaya çıkan değerlendirmeler olmadığını, bunların tamamen benim kişisel görüşüm olduğunu hep söyledim. Bugün gündeme getirilen eleştirilerden bir tanesi, kendi kişisel görüşlerimi sanki Kıbrıs Türk halkını bağlayıcıymış gibi satmaya çalıştığım yönünde görüşler var. Tümüyle reddederim. Kıbrıs Türk halkının ne tercih yapacağı, günü gelince tahmin ederim bir referandumla ortaya zaten çıkacaktır."

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, "Rumlarla sürdürülen müzakere süreçleri sonunda asla ve asla Kıbrıs Türkü'nü eşit kurucu ortak yapacak bir anlaşma sağlanmasının mümkün olmadığını", Rum tarafının dünya tarafından zaten sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak tanındığını söyledi. Ertuğruloğlu, bu tanımanın dünyada devam ettiği sürece Rum tarafının Türkiye'yi "işgalci ülke" ifadeleriyle suçlamayı sürdüreceğini dile getirdi.

KKTC'DEKİ RUM VE MARONİ̇TLERE YAPILAN YARDIMLAR

Ertuğruloğlu, 1 Ekim'den itibaren Rum ve Maronitlere güneyden BM konvoylarıyla gönderilen yardımlardan vergi alınması konusuna da değinerek, New York'ta 23 Eylül'de BM Genel Sekreterinin Barışı Koruma Faaliyetlerinden Sorumlu yetkilisiyle yaptıkları görüşmede, Rum ve Maronitler'in KKTC'de özgür şekilde yaşadığının, hiçbir şekilde mağduriyetlerinin olmadığının, gönderilen yardımlara ihtiyaçları bulunmadığının aktarıldığını bildirdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, yardımlardan vergi alınmasına ilişkin "Ayağımıza kurşun sıkıyoruz" ifadelerini de eleştiren Ertuğruloğlu, "Esas Kıbrıs Türk halkını zora sokan ve belki de telafisi mümkün olamayan hatalar yapan kendisinden başkası değildir. Müzakere sürecinde Kıbrıs Türkü'nün ne kadar risk altına aldığından haberi yoktur. Çözümcü olacağım diye Kıbrıs Türkü'nü Rum'un insafına terk edecek noktalara gittiğinin herhalde farkında değildir. Farkındaysa da yapıyorsa daha da kötü. Bizi ayağımıza kurşun sıkan kararlar almakla suçlayan Cumhurbaşkanının, aslında Kıbrıs Türkü'nün beynine kurşun sıkan kişinin kendisi olduğunu bilmesi gerekir." diye konuştu.

Rumların sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" kuruluşunu kutladıkları 1 Ekim'de Yunanistan'dan iki F-16 uçağının kalktığını, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ise buna ses çıkarmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, "KKTC'deki törenlerde Türk Yıldızları'nın bile tören alanından geçmesini istemeyenlerin, Güney Kıbrıs'taki F-16'lara sesini çıkarmadığını" savundu.

"BM MÜZAKERELERE SAĞLADIĞI ZEMİNLE MÜZAKERELERİ MASKARALIK HALİNE GETİRDİ"

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, müzakerelerde federasyon hedefleyen sürecin çöktüğünü belirterek şunları kaydetti:

"Federasyonda ısrar etmek Kıbrıs Türk halkına hakarettir, halkla alay etmektir. Görüş babam görüş. 500 yıl müzakere edin, bir şey olmaz. Federasyon yaratmak mümkün değil. Hayal görmeyin, beklenti yaratmayın çünkü halk belirsizlikten bunaldı. BM müzakerelere sağladığı zeminle müzakereleri maskaralık haline getirdi. Kıbrıs Türkü bulanık değil, net vizyona ihtiyacı var. Kıbrıs Türkü'nü perişan eden bu belirsizliktir. Bu belirsizliğe, KKTC hükümetlerinin şu veya bu yanlışları da eklenince insanımız iyice bunaldı. Bu da Rum'un işine geldi."