Huzurlarınızda sinemacı Tanpınar
Türk edebiyatının usta kalemi, Huzur’un, Beş Şehir’in yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın senarist, üstelik sıkı bir film eleştirmeni de olduğunu biliyor muydunuz?
Ahmet Hamdi Tanpınar ünlü romanı Huzur'u yazarken sinemaya da boş değildi. Beş Şehir'i yazarken, yönetmenlerin yapıp ettiklerine de bakıyor, filmleri hakkında yorum ve eleştirilerde bulunmaktan geri durmuyordu. Tanpınar'ın bu özelliklerini bilmiyor yahut, az biliyorduysanız, şimdi elde derli toplu bir dosya var. Sinema dergisi Rabarba, 'sinemacı Tanpınar'ı dosya konusu olarak okurlarına sundu.
Yıllardır İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü'nde bekleyen Tanpınar'ın terekesinin Handan İnci ve ekibinin çabalarıyla okunmasının ve dijital ortamlara aktarılmasının ardından, sinema yazarlarını da sevindiren bir haber geldi. Zira arşivlerde Tanpınar'ın daha önce hiç bilinmeyen senaryo çalışmaları ve sinema yazıları ortaya çıkmıştı.
SENARİST VE ELEŞTİRMEN
Sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda bir seyirci olarak da sinemaya ilgi duyan, sinema üzerine düşünmüş bir entelektüel olan Tanpınar, dönemin en ünlü filmlerine keskin eleştiriler getirmiş. O döneme kadar kült addedilen filmlerin zayıf yanlarını, propagandaya kapı açan anlatılarını kendine has bir üslupla dile getirmiş. Tanpınar'ın günlükleri ve notları arasında; Eisenstein, Chaplin, Bergman, Godard gibi yönetmenlerin filmleri hakkında yorum ve eleştiriler mevcut.
Tanpınar'ın Senaryoları başlığıyla Rabarba'da yayınlanan yazılara, ünlü edebiyatçının senaryo çalışmasının yer aldığı kendi el yazısından orijinal belgelere de yer veriliyor. Tanpınar'ın arşivinden çıkan senaryo taslaklarının ilki, ilk romancılarımızdan Nabizade Nazım'ın Zehra romanının uyarlamasına ait. Bu romanı "İki Sevgi Arasında" adıyla senaryolaştırmak isteyen Tanpınar'ın üzerinde çalıştığı ikinci senaryo ise orijinal bir hikaye. Bir de kendi eseri olan Sahnenin Dışındakiler'i senaryo olarak çalışmış.
Dergide 'Sinemacı Tanpınar', Handan İnci, Mehmet Samsakçı, Derviş Zaim, Fatih Özgüven, Tomris Giritlioğlu, Murat Gülsoy ve Beşir Ayvazoğlu gibi yazar ve sinemacıların perspektifinden değerlendiriliyor.