Peygamberi inkâr eden bir düşünce Deizm
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Hangi Müslüman peygamberi inkâr eder de halen Müslüman kalabilir?" diye sordu. TRT Haber ile birlikte 50 Anadolu kanalından canlı yayınlanan “Anadolu Soruyor” programının konuğu olan Prof. Erbaş, "Deizm" tartışmalarına değinerek, “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık böyle batıl bir anlayışa asla prim vermez” dedi.
"Milletin gençlerin, insanların anlamını bilmediği bazı konuları allayıp pullayıp, cilalayarak batılın propagandasını yaparak belki de bir alan açmaya çalışılan bir plan…"
Anadolu gazetecilerinin sorularını cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, katıldığı programda Deizm tartışmalarına net cevap verdi.
"DEİZM PEYGAMBERİ İNKÂR EDEN FELSEFİ BİR DÜŞÜNCEDİR"
Prof. Dr. Erbaş, "Ben bu konunun tam uzmanıyım. Şu anda Türkiye'de konuşulduğu kadarıyla, bu konunun çok abartıldığını düşünüyorum. Hatta bir adım daha ileri gideyim, milletin gençlerin, insanların anlamını bilmediği bazı konuları allayıp pullayıp, cilalayarak batılın propagandasını yaparak belki de bir alan açmaya çalışan bir plan diye düşünüyorum bunu."
"HANGİ MÜSLÜMAN PEYGAMBERİ İNKÂR EDER?"
Deizm'i bütün milletimizin anlayacağı şekilde tarif edeyim: Deizm Peygamberi inkâr etmektir. Hangi Müslüman peygamberi inkâr eder de halen Müslüman kalabilir? Siz bir Müslüman gence, peygamberi inkâr eden bir düşünceyi mi kabul ediyorsun dediğinde böyle miymiş, Deizm'in anlamı bu muymuş dediğini görürsünüz. Açık konuşsunlar, Deizm'i milletimize anlatsınlar. Deizm, Peygamberi inkâr eden felsefi bir düşüncedir. Biz peygamberimiz için canını ortaya koyan milletin çocuklarıyız. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
"BİZİM MİLLETİMİZ BÖYLE SAPIK BİR ANLAYIŞA ASLA PRİM VERMEZ"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Deizm'in bir yanı da şudur. Ben burada "Allah" kelimesini kullanmak istemiyorum. Felsefi bir tanım olarak, onlar genelde tanrı derler. Tanrı dünyayı yaratmış ve kenara çekilmiş, herkesi kendi haline bırakmış. Hiçbir şeye karışmaz. Ayetel Kürsü'de biz ne diyoruz: Her an diri, her an karışan, her an yaratan, her an gören gözeten Rabbim mirsattır, her an seni görüyor gözetiyor.
Bizim milletimizin hiçbir ferdi, böyle sapık, böyle batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize gençlerimize kimse iftira atmasın. Hiçbir gencimizin hiçbir insanımızın sapık ve batıl felsefi bir düşüncenin peşinden gidecek kadar buna itibar edeceklerini zannetmiyorum" ifadelerini kullandı.
CAMİ MİMARİSİ STANDARTLARI PPROJESİ
Kadınların erkeklerle aynı safta namaz kılabilir mi konusunun tartışılamayacağını bile söyleyen Prof. Dr. Erbaş, "Camilerimizi kadınlarımız için nasıl uygun hale getirebiliriz. Camiler de kadınlarımız namaza nasıl dururlar, en küçük ilmihal kitabında bile bu yer alıyor. Bizim bunu anlatmamız abesle iştigal olur. Herkes bunu biliyor. Erkekle kadının aynı safta karışık namaz kılması dinimize uygun değil. Kadınlarımızın camilerde namaz kılacağı yerleri erkeklerin kıldığı yer kadar düzenli hale getirmemiz lazım. Kadınlarımızın abdest alacağı yerleri düzenli hale getirmemiz lazım.
Binlerce camimizi kadınlarımızın da memnun olacağı bir hale getirdik. Çok önemli bir projemizi paylaşmış olayım. Yaklaşık bir yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile ortak yürüttüğümüz bir proje var. Projenin adı, Cami Mimarisi Standartları Pprojesi. Camiyi ibadete uygun hale getirmek için ne gerekiyorsa her şey bunun içerisinde yer alıyor. Burada caminin minaresi ile kubbesi arasındaki ahengi dahi bulunduruyoruz. Bu projede minareden yükselecek ezanın volümünü dahi belirliyoruz" ifadelerini kullandı.