Miraç nedir? Miraç gecesinin biz Müslümanlar için önemi...
Miraç, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Miraç gecesi Peygamber Efendimiz (sav) Burak adlı binek ile Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, oradan göğe yükseltilmiştir. Bu gecede beş vakit namaz bütün Müslümanlara farz kılınmıştır. Peki, Miraç gecesi ne oldu? Miraç gecesinde Müslümanlara verilen üç hediye nedir? Miraç gecesinde yapılması gereken ibadetler nelerdir? Miraç hakkında özel bilgiler veren Dr. Hüseyin Kayapınar, Miraç hadisesini Fikriyat'a anlattı.
Nebilerin birçoğunun, peygamberliklerini ispat etmek için gösterdikleri bazı olağanüstü olaylar vardır. Hz. Musa'nın asasının yılan olması, Hz. Süleyman'ın kuş dilini bilmesi gibi Cenab-ı Hakk'ın izniyle gerçekleşen hadiselerdir. Miraç da Peygamber Efendimizin mucizelerinden biridir.
MİRAÇ HAKKINDA FİKRİYATA ÖZEL BİLGİLER VEREN DR. HÜSEYİN KAYAPINAR, ÖNCELİKLE İSRA VE MİRAÇ HADİSESİNİ ANLATTI.
"Miraç, Peygamber Efendimizin (sav) en önemli mucizelerinden birisidir." diyen Hüseyin Karapınar şöyle devam etti:
"Bizim Miraç diye bildiğimiz şey iki aşamalıdır: İsra ve Miraç… İsra, Peygamber Efendimizin bir gece Mescid-i Haram'dan (Mekke'den) Mescid-i Aksa'ya götürülmesi olayına denir. Bu olay Kur'an-ı Kerim'de geçer. Herkes bu olayın gerçekleştiğine inanmak mecburiyetindedir. İsra yoktur diyen kimse, Kur'an ayetini inkâr etmiş olur. Kur'an'ı Kerim'de (İsra Suresi 1. ayet) bu olay anlatılıyor."
Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Peygamber Efendimiz (sav) üç ayları nasıl değerlendirdi adlı podcastimizi dinlemek için tıklayın.
Bir de Peygamber Efendimizin (sav) Kudüs'te Mescid-i Aksa'dan yücelere yükselmesi ve Cenab-ı Allah ile görüşmesi olayı var, biz bu olaya Miraç diyoruz. Bu olayla ilgili detaylar ve olayın kendisi Peygamber Efendimizin (sav) hadisleriyle bize ulaşmıştır. Biz bu olayı hadislerden öğreniyoruz.
Gerçekleşen bu iki olaya Miraç (hadisesi) diyoruz. Peygamber Efendimiz'in (sav) bir gece Mescid-i Haram'dan alınıp Mescid-i Aksaya götürülüp oradan da yücelere çıkarılması (semalara) ve Cenab-ı Allah ile görüşmesi olayına biz Miraç diyoruz.
"Çünkü bu kadar kısa bir zaman içerisinde bir insanın bir cismin o kadar mesafeyi alması mümkün değil." diyerek konuşmasına devam eden Kayapınar şöyle dedi:
"Tabi bu bir (Allah tarafından gerçekleştirilen) mucizedir. Çünkü bu kadar kısa bir zaman içerisinde bir insanın bir cismin o kadar mesafeyi alması mümkün değil. Eskiden böyle bir olayı tasavvur etmek daha zordu. Gelişen teknolojiyle birlikte, füzelerin ve ışık hızlarının konuşulduğu zamanımızda bu olayı anlamak biraz daha kolay. Nitekim Mekke'deki müşrikler Peygamber Efendimizin bu (olayı) haberinden sonra O'nu yalanlamak istediler. O'nun için bir açık bulduklarını zannettiler. Hatta Hz. Ebubekir'e "Senin arkadaşın (Hz. Muhammed) Peygamber dediğin insan, bir gecede Mescid-i Aksa'ya gittiğini, oradan yücelere çıktığını, Allah'la görüşüp geri geldiğini iddia ediyor. Buna da mı inanacaksın? dediler. " Hz. Ebubekir'de "O yukarılardan, yücelerden haber getiriyor O'na inanıyorum, bu olaya mı inanmayacağım." diye cevap veriyor. Bu cevabından dolayı Hz. Ebubekir'in lakabı Sıddık oluyor."
MİRAÇ'IN ÖNEMİ HAKKINDA DA BİLGİLER VEREN KAYAPINAR ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
"Miraç gecesi İslam kültüründe fevkalade önemi olan bir gecedir. O günde yapılacak ibadetlerden ziyade Miraç'ta Peygamber Efendimiz'in şahsında, İslam ümmetine Cenab-ı Hakkın verdiği hediyeler açısından çok önemlidir. Peygamberimiz'in (sav) bildirdiğine göre Miraç'ta bize üç hediye veriliyor."
Birincisi, "İstikameti doğru olan, yanlışlarından dönen herkes cennete gidecektir." Bu müjde bize Miraç gecesi verildi. İkincisi namaz… Mü'min'in miracı olan, Peygamber Efendimiz'in (sav) "Gözümün nuru" diye ifade ettiği ve yarın mahşerde insanların ilk sorguya çekileceği ibadet olan namaz Miraç gecesinde bize farz kılındı. İkincisi bu…
Üçüncüsü de Bakara suresinde "Amenerrasulü" diye başlayan son iki ayet bize verildi. İçerisinde Peygamber inancı, meleklere iman kitaplara iman, ve bize taşıyamayacağımız yükü yüklememesi için bize yardım etmesi için bizi bağışlaması için dua cümleleri içeren Bakara Suresi'nin son iki ayeti Miraç gecesi Peygamber Efendimiz'e verilmiştir. Bence Miraç gecesinin en önemli yanı bu üç hediyenin bize verilmesidir."
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır." Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."
Bu geceyi nasıl ihya etmemiz gerektiği konusunda kıymetli bilgiler veren Kayapınar şöyle devam etti:
"Bizim dinimizde ihya ibadettir. İbadet dediğimizde ne anlıyoruz? Bize Allah'ın emrettiği ve Resulünün gösterdiklerine ibadet diyoruz. Nedir bunlar? Namaz kılmak, Kur'an-ı Kerim okumak, dua etmek, istiğfar etmek, Allah'ı zikretmek… İbadet bunlar... Bu gecede oruç tutacak değiliz. Gündüzde oruç tutarız. Bunların yanına başka bir ibadet koymaya bizim hakkımız yok! Çünkü ibadet dini bir görevdir. Dini (hüküm) koyma hakkı Allah'a ve Resulü'ne aittir. Aksi halde bidat olur. Dolayısıyla biz bu gecelerde "Şu kadar namaz kılacaksın! Şu kadar Kur'an okuyacaksın! Namazın birinci rekatında bunu okuyacaksın, ikinci rekatında şunu okuyacaksın " gibi ayetlerde ve hadislerde geçen bir ifade yok! Ancak bazı ilmihal kitaplarında on iki rekat namazdan bahsedilir. Dolayısıyla kişi, isterse on iki rekat kılar. İsterse daha fazla (namaz) kılar. İmkanı yoksa daha az kılar. Bu geceyi ihya etmeye çalışır. Müslüman normal ibadet olarak neler yapıyorsa onu yapar. Dediğim gibi namaz kılmak, zikir yapmak, Kur'an-ı Kerim okumak, tevbe ve istiğfar etmek… Bu gecede aynısını yapılır."
Kayapınar, son olarak herkesin Miraç gecesini tebrik etti ve cümlelerini şöyle bitirdi:
"Peygamber Efendimizin (sav) Recep ayının başında yaptığı dua, her zaman için devam eden bir duadır. "Ya Rabbi bize Receb'i ve Şaban'ı mübarek kıl. Ve bizi Ramazan'a ulaştır."