İSRÂ VE MİRAÇ
Muhterem Müslümanlar!
Rahmet ve mağfiret, lütuf ve ihsan iklimi üç aylardayız. Önümüzdeki Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan gece inşallah Miraç Gecesini idrak edeceğiz. Cenâb-ı Hak, bu gece vesilesiyle aziz milletimize, ümmet-i Muhammed'e ve bütün insanlığa sağlık, huzur ve afiyet ihsan eylesin. Miraç Gecemiz mübarek olsun. Aziz Müminler! Yüce Rabbimiz İsrâ suresinin ilk ayetinde şöyle buyurur:
"Kendisine ayetlerimizden bir kısmını göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, görendir."
(İsrâ, 17/1)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından İsra suresini dinlemek için tıklayın
Bu sureye adını veren İsrâ, Sevgili Peygamberimizin bir gece, Mekke'deki Mescidi Harâm'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya yolculuğudur. Miraç ise Resûl-i Ekrem'in (sav) Allah'ın kudret ve azametine şahit; rahmet, mağfiret ve müjdesine nail olduğu kutlu yükseliştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Miracın ilk durağı, Mescid-i Aksâ'dır. Peygamber Efendimiz bu mübarek mabetle ilgili şöyle buyurmuştur:
"Gidin ve Mescid-i Aksâ'da namaz kılın. Şayet gidemez ve orada namaz kılamazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin."
(Ebû Dâvûd, Salât, 14)
Bu hadis-i şerif, Mescid-i Aksâ sevgisini gönüllere aşılamanın, kadim değerimize sahip çıkmanın, maddi ve manevi imarı için çalışmanın her müminin görevi olduğunu öğretmektedir. Mescid-i Aksâ'nın bulunduğu mukaddes belde Kudüs, bir İslam beldesidir. "Darü'sselâm" yani barış ve selamet yurdudur. Kudüs, tarih boyunca Müslümanların himayesinde özgürlüğün, adaletin ve huzur içinde birlikte yaşamanın sembolü olmuştur.
Değerli Müminler!
Hutbemin sonunda Rabbimizin İsrâ suresinde yer alan öğütlerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum: Yalnızca Allah'a kulluk et. Anne-babana iyi davran, yaşlanıp sana muhtaç hâle geldiklerinde onlara kol kanat ger, "öf!" bile deme. Akrabaya, yoksula ve darda kalana yardım et. Cimrilikten ve israftan kaçın. Zinaya yaklaşma. Haksız yere cana kıyma, asla kan davası gütme. Yetimin malına el uzatma. Ahde vefa göster. Ölçü ve tartıda hile yapma. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme.
Ne mutlu, Yüce Rabbimizin hidayet mesajlarına uyanlara! O'na hakkıyla kulluk edip miracın muştularına ve emanetlerine sahip çıkanlara!