İslam’ın temel değeri: Emanet
Taşıdığı anlam itibariyle oldukça geniş kavramlardan biridir, emanet. Yaşamının temel değerini ifade eder bir anlamda. Nitekim Kur'an-ı Kerim insanoğlunun Allah'ın emanetini taşıdığını bildirir. Peygamberlerde bulunması gerekli beş nitelikten birisinin "emanet" olması, bu kavramın mana ve önemini açık bir şekilde bizlere ifade eder. Peki, Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hadislerinde emanet nasıl geçer? Gelin, bu kavrama daha yakından bakalım.
EMANET NEDİR?
🔸 Emanet, "güvenmek, korku ve endişeden emin olmak" anlamındaki emn kökünden türemiştir. Hainliğin karşıtı olduğu gibi güvenilir olmak manasında da kullanılır.
🔸 Geniş olarak "güvenilen bir kimseye koruması için geçici olarak tevdi edilen şey", "insanın korunma konusunda gönül rahatlığı içinde olması" anlamlarında kullanılır.
🔸 Emanet kavramı insanın; Allah'a, ailesine, içinde bulunduğu topluma, hayvanlara, çevresine kısacası tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarını ifade eder. Kişinin sorumluluk alanına giren her şeyin emanet olduğunu söyleyebiliriz.
🔸 İnsanın, akıl ve hür iradeye dayalı yükümlülüğüdür.
🔸 Peygamberlerde bulunması gerekli beş nitelikten birisinin "emanet" olması, bu kavramın mana ve önemini açık bir şekilde bizlere ifade eder.
EMANET KAVRAMININ KAPSAMI
🔸 Emanet, hem güvenlik hali ve psikolojisi için hem de korunması istenilen şeyler hakkında kullanılabilir. Allah'ın insanlara verdiği din, yükümlülükleri emanetin çeşitleri arasındadır. Beden ve ruh sağlığı, servet, makam ve mevki, sözleşmeler, aile mahremiyeti, nimetler, sırları da içine alır.
🔸 İnsanın akıp giden ömrü, kendisine emanettir. Akıl, kalp, dil gibi bütün bedenimiz, ailemiz, evlatlarımız, komşularımız, malımız-mülkümüz, bilgimiz, birikimimiz emanettir.
🔸 Emanet kavramının kapsamı, Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin kullanımından kaynaklı oldukça geniştir.
🔸 En yüce emanet, iman ve yüce dinimiz İslam'dır. Nitekim dünya ve ahiret saadeti, iman ile elde edilir. Kullara düşen görev, bu emanetlere sahip çıkıp asla ihanet etmemektir. Bu da salih amel ve güzel ahlakla bezenmiş bir hayatla mümkündür.
🔸 Kur'an-ı Kerim, insanoğlunun Allah'ın emanetini taşıdığını bildirir.
"Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir.'' (Ahzab suresi, 72. ayet)
(x)Ahzab suresi 72. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊
(x)İshak Danış'ın kıraatinden Ahzab suresini dinlemek için tıklayın🔊
🔸İnsanın en önemli emaneti, kendisine tevdi edilen bu yükümlülüktür. Eğer iyi muhafaza eder ve hakkını verirse onun sayesinde yaratılmışların en şereflisi konumuna yükselir. Fakat emanetine sahip çıkmayıp şeytana uyarsa aşağıların aşağısına seviyesine yuvarlanır. İşte bu yüzden Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği üzere emanet, insandan başka bir mahlûkun yüklenmeye cesaret edemeyeceği kadar büyük ve değerlidir.
PEYGAMBERİMİZİN BIRAKTIĞI İKİ EMANET
🔸 Peygamber Efendimizin (sav) sünnetleri, Müslümanlara emanettir. Nitekim Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bunlar, Allah'ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir."
🔸 Müslümanların helal üzerine doğru bir hayat yaşayabilmesi ve Resulullah'ı (sav) tam manası ile örnek almaları açısından kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca hadis ve sünnet, aziz Kur'an'ın tefsiri mahiyetindedir. Bundan dolayı her Müslüman'ın sünnetlere sahip çıkıp koruması gerekir.
🔸 Allah'ın emir ve yasaklarına, gönderdiği son Peygamberin sünnet ve tavsiyelerine uymayan kimse yüklendiği bu emanete karşı görevini yapmamış olur. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
"Allah'a ve Peygamberine hainlik etmeyiniz ki bile bile kendi emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız.'' (Enfal suresi, 27. ayet)
(x)Enfal suresi 27. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)Bünyamin Topçuoğlu'nun kıraatinden Enfal suresini dinlemek için tıklayın🔊
"Şayet yolculuk halinde olur ve yazacak birini bulamazsanız, teslim alınmış rehinler (yeterlidir). Birbirinize güveniyorsanız, kendisine güvenilen borçlu emaneti yerine getirsin ve rabbi olan Allah'tan korksun. Tanıklığı gizlemeyin. Kim onu gizlerse şüphesiz onun kalbi günahkârdır. Allah yaptıklarınızı eksiksiz bilmektedir." (Bakara suresi, 283. ayet)
(x)Bakara suresi 27. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)Osman Şahin'in kıraatinden Bakara suresini dinlemek için tıklayın🔊
🔸 Emanet günlük yaşamımızda dar manada, eşyanın korunması için bir süreliğine başka kimselere bırakılması anlamında kullanılır. Geniş manada ise insanın sahip olduğu ve kendisine geçici olarak verilmiş bulunan ruhî, bedenî, malî tüm imkânları kapsar.
🔸 "Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona hainlik yapmaz, yalan söylemez, onu zor durumda yüzüstü bırakmaz…" hadisi gereği, her durumda emanete riayet etmeyi, sadakat ve vefayı gerektirir.
EMANETİN EHLİNE VERİLMESİ
🔸 Sahibine iade etmek üzere bir süre muhafaza edilen eşya emanet olduğu gibi makamlar, din, komşuluk hakları, sözleşmeler, ilim, doğa, sağlık gibi pek konu da emanettir. Bütün bunların korunup ilgili kimselere teslim etmesi gerekir.
🔸 Müslümanlara tevdi edilen emanetlerden birisi de devlet işleridir. Kur'an-ı Kerim, devlet işlerinin önce ehline verilmesini emreder:
"Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir." (Nisâ suresi, 58. ayet)
(x)Nisâ suresi 58. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)Bünyamin Topçuoğlu'nun kıraatinden Nisa suresini dinlemek için tıklayın🔊
🔸 İnsanlık tarihi boyunca, toplumların huzura kavuşmasını sağlayan en büyük iki etken adalet ve emanetti. Ehil kişilere verilen emanetler ve adaletle hükmetmek cemiyete huzur ve refahı getirmişti.
MÜNAFIKLIĞIN ALAMETİ: EMANETE HIYANET
🔸Emanete riayet etmek, toplum içerisindeki ilişkiyi, birlik ve beraberliği büyük ölçüde etkiler. Nitekim Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar." (Buharî, İman 24, I, 14; Müslim, İman 106. I,.78 ; Ebu Davud, Sünnet 16. V, 64)
🔸 İnsana verilen emanetlerden bir diğeri ailesidir. Onların koruma ve muhafaza edilmesi, her türlü zararlı akım ve davranışlardan uzak tutulması, çocukların eğitilerek vatana, millete ve dine yararlı olacak şekilde yetiştirilmesi kişilerin görevleri arasında yer alır. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur:
''Ey müminler, kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun." (Tahrîm, 66/6)
🔸 İnsanlar birbirine emanettir. Bu emanet, sevgi, saygı ve anlayış içerisinde yaşamayı gerektirir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:
"Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona hainlik yapmaz, yalan söylemez, onu zor durumda yüzüstü bırakmaz…" Tirmizî, Birr, 18
🔸 Sağlık, şükrü sonsuz bir nimettir. Hayatın tadı, ibadetlerin tam ve eksizsiz olması ona bağlıdır çünkü. Bundan dolayı da insan sağlığına önem vermiş, onu tehdit eden her türlü maddeyi yasaklamıştı.
🔸 Peygamberimiz, sağlıklı kuvvetli müminin, zayıf müminden daha hayırlı olduğunu bildirmiştir: "Ölümden önce hayatının, hastalıktan önce sağlığının, meşguliyetinden önce boş vakitlerinin, ihtiyarlığından önce gençliğinin, yoksulluğundan önce zenginliğinin kıymetini bil." (Hâkim, Müstedrek, 4/306; Beyhakî, Şuabü'l-İmân, 7/263)
MÜSLÜMANLARIN ÖZELLİĞİ: EMİN OLMAK
🔸 Müslümanın özelliklerinden biridir emin, güvenilir olmak. Bu duygu toplum içerisindeki ilişkiyi, birlik ve beraberliği büyük ölçüde etkiler. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar." (Buharî, İman 24, I, 14; Müslim, İman 106. I,.78 ; Ebu Davud, Sünnet 16. V, 64)
🔸 Emaneti olmayan yani taşıdığı emânete riâyet etmeyen kimse olgun mü'min olamaz. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de mü'minin özellikleri sayılırken emanete de yer verilmiştir. Şöyle buyurulmuştur:
"O mü'minler ki, emanetlerine ve ahitlerine riâyet ederler." (Mü'minûn suresi 8. âyet)
(x)Mü'minûn suresi 8. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)İshak Danış'ın kıraatinden Mü'minûn suresini dinlemek için tıklayın🔊
🔸 Peygamber Efendimiz (sav), Veda Hutbesi'nde yer verdiği hususlardan biriydi emanet. "Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, bu emaneti sahibine versin. Size hediye verene hediye ile karşılık verin."
🔸 Kur'an-ı Kerim'de Müslümanların emanete riayet etmeleriyle ilgili olarak şöyle buyurulur:
"Ehl-i Kitap'tan öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen onu sana noksansız öder; içlerinden öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez. Çünkü onlar "Ümmîlere yaptıklarımızdan dolayı bize bir vebal yoktur" derler. Onlar bile bile Allah adına yalan söylemektedirler." (Âl-i İmrân suresi, 75. ayet)
(x)Âl-i İmrân suresi 75. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)Osman Şahin'in kıraatinden Âl-i İmrân suresini dinlemek için tıklayın🔊
🔸 Birine korunması için bırakılan mal gibi Allah'ın müminden yerine getirmesini istediği ibadetler de birer emanettir.
EMANET KONUSUNDA EN GÜZEL ÖRNEK
🔸 Emanete riayet etmek konusunda en güzel örnek Peygamber Efendimizin (sav) hayatıdır. O'nun (sav) gençlik yıllarına rastlayan Kâbe'nin tamiri ve Hacerülesved'in yerine konulması olayındaki rolü, toplum içerisinde en doğru sözlü ve güvenilir kimse olduğunu gösterir.
➡ Her kabilenin, Kabe'nin tamiri sonrasında Hacerülesved taşını yerine konması gibi şerefli bir işte pay sahibi olmayı istemesi üzerine ihtilâf çıkmış, problemin çözümü ertesi gün Kâbe'nin önünde görülecek ilk şahsa bırakılmıştı. Yolu beklenen bu zatın Hz. Muhammed (sav) olduğu görülünce herkes, "El-Emîn geliyor" diye memnuniyetini belirtmişti. (x) (Müsned, III, 425)
🔸 Peygamber Efendimizin lakaplarından biri "Muhammed'ül Emin"di. Öyle ki kendisini öldürmeye niyetlenen müşrikler dahi mallarını ona emanet ederdi.
İNSANLIĞA EMANET OLARAK BIRAKILAN DOĞA
🔸 Allah'ın mükemmel bir düzen ve uyum içinde yarattığı kâinat, insanoğluna emanet edildi. Kusursuz bir denge içinde yaratılan bu yeryüzünü korumak ise kulluk görevidir. Bundan dolayı insanlar, tabiata karşı sorumsuz olamaz.
🔸 İnsanlara yeryüzünden ölçülü bir şekilde istifade etmesine izin verilir. Nitekim yüce Allah Rahman suresinin 7-8. ayetlerinde şöyle buyurmaktadır: "Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız." Bundan dolayı Müslümanlar, canlı veya cansız ayrımı yapmaksızın çevreyi ihya etmesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır.
(x)Rahman suresi 75. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊
(x)Bünyamin Topçuoğlu'nun kıraatinden Rahman suresini dinlemek için tıklayın🔊
FİKRİYAT