Cem Karaca
Cem Karaca
- Doğum Tarihi 5 Nisan 1945
- Doğum Yeri İstanbul
- Ölüm Tarihi 8 Şubat 2004
- Ölüm Yeri İstanbul
Cem Karaca, Türk Rock müziğinin duayen isimlerinden biri. 5 Nisan 1945 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Annesi Türk tiyatrosunun ünlü isimlerinden Toto Karaca, babası ise Mehmet Karaca idi. Anne ve babası tiyatro sanatçısı olduğundan sahne tozunu yutarak büyüdü.
Eğitimi
Karaca, yeteneğini fark eden annesi sayesinde henüz 6 yaşındayken müzik eğitimine başladı. Orta öğrenimini Robert Koleji'nde yaptı. "Sahne tozunu" küçük yaşlarda yutmasına karşılık Cem Karaca, doktor ya da mühendis olmayı istedi.
Vefatı
Cem Karaca, 2004 yılında solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi.
Müzik kariyerinin başlangıcı
"Suadiyeli Nesrin" olarak hatırladığı bir genç kızı etkilemek için sokak ortasında söylediği şarkı, müzik kariyerinin başlangıcı oldu. Beyoğlu Spor Kulübünün lokalinde arkadaşlarını kırmayıp sahneye çıkarak profesyonelliğe adım attı. "Dinamitler" ve "Jaguarlar" adlı gruplarla "Rock and Roll" parçaları seslendirdi.
Babasının müzisyenliğe karşı çıkması
Babası Mehmet Karaca, oğlunu müzik sevdasından vazgeçirmek istiyordu ancak, Cem Karaca bu konuda babasından daha inatçı çıkmıştı. Sahnede Elvis Presley şarkıları seslendiren oğlundan, "Aman Adanalı" türküsünü istemesi için adam kiraladı, oğlunu yuhalattı.
Hayatının dönüm noktası
Vatani görevi için Antakya'ya gitti. Askerde Mehmetçik'in bağlamasıyla söylediği türkü, Cem Karaca'da ve müziğinde adeta dönüm noktası oldu. Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziği yapma kararı aldı.
İlk 45'lik
Cem Karaca, 1967'de Hürriyet gazetesinin düzenlediği Altın Mikrofon yarışmasına sözleri Erzurumlu Emrah'a ait, "Emrah" bestesiyle katıldı. İkinci olan Cem Karaca ve grubu Apaşlar’ın ilk plağı, Hürriyet gazetesi tarafından yayımlandı.
"Resimdeki gözyaşları"
Almanya'ya giden Cem Karaca ve Apaşlar, Fredy Klein Orkestrası ile şarkılar kaydetti. Türkiye'deki en önemli popüler müzik eserlerinden birisi olarak nitelendirilen sözü ve müziği Mehmet Soyaslan'a ait "Resimdeki gözyaşları" da bu kayıtlar arasındaydı. Şarkı ilk kez 1968'de, "Resimdeki Gözyaşları/Emrah" adlı plakta yer aldı.
12 Mart
Cem Karaca, 1971'de müzik çalışmaları için Kardaşlar grubuyla Almanya'ya gitti. Plak çalışmalarını tamamlamak üzereyken 12 Mart 1971 Muhtırası yayınlandı. "Oy gülüm oy" plağının toplatılması kararı alınınca Almanya'da bir süre daha kalan Cem Karaca ve grubu, daha sonra yurda döndü.
Moğollar
Müzik yolculuğuna Moğollar'la devam eden Cem Karaca, 1974'te "Namus Belası" ve "Gurbet" şarkılarının olduğu bir 45'lik çıkardı. "Namus Belası", ilk günden itibaren listelerin en üst sırasında yer aldı.
Cem Karaca, Moğollar'dan ayrılıp Dervişan'ı kurdu. "Tamirci çırağı", "Kavga", "Parka", "İhtarname", "Yoksulluk kader olamaz", "İşçi Marşı", "Maden ocağının dibinde" gibi şarkılara imza attı.
Kurtalan Ekspres
Cem Karaca, bir süre tedavi için yurt dışında bulunan Barış Manço'nun kurduğu Kurtalan Ekspres'le de çalıştı.
Edirdahan
"Edirne'den Ardahan'a" söyleminden esinlenerek ismini verdiği "Edirdahan" grubunu kurdu. Karaca ve Edirdahan, 1978'de "rock opera" olarak nitelendirilen "Safinaz" albümünü çıkardı.
Filistin dayanışması
Cem Karaca, Filistin sorununa da duyarsız değildi. Dönemin ünlü şarkıcıları gibi kendisinin de sahne aldığı İzmir Enternasyonal Fuarı'nda boş kalan zamanlarında Filistin standına giderek destek verdi. "Mutlaka yavrum" şarkısını Filistin davası için yazdı. , konserlerinde "Adiloş Bebe" şarkısını da Filistin'e ithaf ederek seslendirdi.
Karaca'nın Filistin Kurtuluş Örgütü'ne destek amacıyla albüm çıkarma projesi ise gerçekleşmedi.
Yurt dışına çıkışı
1979'da, "1 Mayıs Marşı" plağı nedeniyle yargılanan Cem Karaca, Almanya'ya gitti. Hakkında açılan davadan ceza alacağına kesin gözüyle bakılan Karaca, yurda dönmedi. 7 Nisan 1980'de kaybettiği babası Mehmet Karaca'nın cenazesine de katılamadı.
Vatandaşlıktan çıkarılışı
Selda Bağcan'la Münih'teki 1 Mayıs gösterisinde çekilen fotoğrafının bir magazin gazetesinde, "Cem Karaca gizli hesaplar peşinde" başlığıyla yayınlanması, Karaca'nın hayatında yeni bir dönüm noktasının da başlangıcı oldu. 6 Ocak 1983'te vatandaşlıktan çıkarıldı.
Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmeyi tercih etmeyen Cem Karaca, Birleşmiş Milletlerin vatansızlar için sağladığı pasaportla hayatını sürdürdü.
Yurda dönüşü
Almanya'da bulunan dönemin Başbakanı Turgut Özal ile görüşme fırsatı yakaladı. Görüşmeden yaklaşık 2 yıl sonra 27 Haziran 1987'de yurda döndü.