Neşet Ertaş
Neşet Ertaş
- Doğum Tarihi 1938
- Doğum Yeri Çiçekdağı
- Ölüm Tarihi 25 Eylül 2012
- Ölüm Yeri İzmir
Büyük halk ozanı Neşet Ertaş bestelediği, Anadolu'nun bin yıllık kültür ocağında yetişen son büyük sanatkarlarımızdan biriydi. 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde dünyaya geldi. 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşayan Ertaş, daha sonra ailesi ile birlikte İbikli (Çiçekdağı) köyüne yerleşti.
Eğitimi
Okula gidemeyen Neşet Ertaş, okumayı abisi Necati Ertaş'tan öğrendi. Babasının müzisyen olmasından dolayı çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi.
Evliliği
Ankara’da çalıştığı dönem Leyla Hanım'la tanışıp evlendi ve 3 çocuk sahibi oldu. Eşinden 7 yıl sonra 1970'de ayrıldı.
Vefatı
25 Eylül 2012'de vefat eden Neşet Ertaş, vasiyeti üzerine Kırşehir'in Bağbaşı mahallesinde bulunan babasının mezarının ayakucuna defnedildi.
İlk müzik aleti
Müzik hayatına, saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başladı. İlk çalgısı ise annesi Döne Ertaş'ın çamaşır tokacına tel takarak yaptığı oyuncak bağlama oldu. Babasıyla beraber köy köy gezen Neşet Ertaş, küçük yaşlarda eğlencelerde saz çalıp türkü söylemeye başladı. Ritim ve usul yeteneğini babasının sazı eşliğinde önce darbuka, kaşık, zil çalarak geliştirdi.
İlk plağı
Neşet Ertaş 14 yaşındayken İstanbul'a geldi. Burada babasının yazdığı "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adlı türküyle ilk plağını çıkardı. Bu plak ile tüm Anadolu'da dinlenen bir halk ozanı haline geldi.
Lakapları
"Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" “Bozkırın Tezenesi” ve "Abdal Müzisyen" gibi lakaplarıyla anıldı. Ankara Radyosu'nda "mahalli sanatçı" unvanıyla programlar da yaptı.
Konser turları
1960'lı yıllardan itibaren farklı türlere mensup müzisyen ve oyuncuların da yer aldığı konser turnelerinde ve ardından tek başına çıktığı konser organizasyonlarında Türkiye'nin bütün şehirlerini ve pek çok ilçesini dolaştı.
Almanya yılları
Geçirdiği felç yüzünden enstrüman çalamaz hale gelince tedavi için Almanya’ya gitti. Buraya yerleşen usta sanatçı, çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun süre Almanya'da ikamet etti. Böylelikle 1979-2003 yılları arasında, aralıksız 25 yıl sürecek olan gurbet hayatı başladı.
Türküleri
500 civarında olduğu tahmin edilen yayımlanmış türkü kayıtlarının yüzde 85'inin söz ve müziği kendisine aittir. Diğerlerinin önemli bir bölümü, babası Muharrem Ertaş'tan kalanlarla söz ve müziği anonim olan çoğu Orta Anadolu yöresine ait çeşitli türküler, bozlaklar, oyun havaları ve halay ezgileridir.
2000'de İstanbul'da verdiği konserle sevenlerinin karşısına yıllar sonra yeniden çıktı. Eski plak kayıtları da CD olarak kaydedildi.
"Yaşayan İnsan Hazinesi"
Neşet Ertaş, abdallık kültürünün son efsanesiydi. Hayatta olduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011'de fahri doktora unvanı verildi. Aynı zamanda sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutuldu.
Sanatçılığı
Olağanüstü çalma ve söyleme yeteneği, geleneğe hâkimiyeti, gelenekten kopmadan yeniye yönelmesi, yeni zamanların zevk ve eğilimlerini gözeten diri ve uyanık tecessüsü ile Neşet Ertaş, geniş kitlelerce sevilen, gerçek bir saz ve söz ustasıydı.
Türküyü ve sazı etkili biçimde terkip eden ender sanatçılardan biriydi. Onun sanatı kendi özünü, duygularını ve yaşadıklarını herkesin anlayacağı bir dil ve üslupla saza, söze dökmesiydi.
Sahne ritüeli
Neşet Ertaş'ın sahne ritüelleri arasında hiç ihmal etmediği davranışlarından biri, eski köy düğünlerinden kalma bir alışkanlıkla elini yere (toprak) sürüp öptükten sonra kalbinin üzerine koymasıydı. Bunun anlamı canlı cansız her şeyin aslı topraktır, toprak Hak'tır ve ondan olan her şey de Hakk'ın bir parçasıdır, Hakk'ın özünü taşır.
Albümleri
Neşet Ertaş’ın bazı albümleri şöyle:
- Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
- Kendim Ettim Kendim Buldum
- Kibar Kız
- Gel Gayri Gel
- Türküler Yolcu
- Gitme Leylam
- Kova Kova İndirdiler Yazıya
- Seher Vakti
- Polis Lojmanları
- Benim Yurdum
- Gönül Yarası
- Zülüf Dökülmüş Yüze
- Zahidem
- Gönül Dağı
- Sazlı Sözlü Oyun Havaları
- Niye Çattın Kaşlarını
- Yar Gönlünü Bilenlere
- Garibin Dünyada Yüzü Gülemez