Unutulmaz Neşet Ertaş türküleri
Kendi ifadesi ile 'Ayaklar türabı gönüller hizmatçısı' , büyük halk ozanı Neşet Ertaş bu dünyadan göçeli tam yedi yıl oldu. Aradan bunca zaman geçse de Anadolu insanının gönlünde taht kurmaya devam eden 'Bozkırın Tezenes i'nin en sevilen türkül erini ve hikayelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 25.09.2019
09:58
Güncelleme Tarihi: 25.09.2020
10:23
Neşet Ertaş, hayatı boyunca hep paradan uzak bir durdu, başkalarına yardım ederek mutlu oldu. Para, pul, mal, mülk, şöhretin yalan olduğunu her zaman belirtti.
Ona "mutlu musun" diye sorulduğunda ise hüzünlenip "Ah yalan dünya " türküsünü söylemeye başlardı.
Neşet Ertaş'ın 'Yalan Dünya' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın Ben de gülmedim yalan dünyada Sen beni gönlünce mutlu mu sandın Ömrümü boş yere çalan dünyada
Ah yalan dünyada yalan dünyada Yalandan yüzüne gelen dünyada Sen ağladın canım ben ise yandım Dünyayı gönlümce olacak sandım Boş yere aldandım boş yere kandım Rengi gönlümde solan dünyada
Ah yalan dünyada yalan dünyada Yalandan yüzüne gelen dünyada
CAHİLDİM DÜNYANIN RENGİNE KANDIM
Babasının karşı çıkmasına rağmen Leyla ile evlense de belli bir süre sonra ayırılmasının hikâyesini yazar Neşet Ertaş. İşte herkes gibi bu yalan dünyanın rengi ne kanmasının hikâyesidir.
Neşet Ertaş'ın 'Cahildim Dünyanın Rengine Kandım' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Cahildim dünyanın rengine kandım Hayale aldandım boşuna yandım Seni ilelebet benimsin sandım Ölürüm sevdiğim zehirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına Gidip başka dala sarıldığıma Gönlüm inanmıyor ayrıldığına Gözyaşım sen oldun kahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım Senden ayrı ben bir mekân kurmadım Daha bir gönüle ikrar vermedim Batınım sen oldun zahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sevdiğinin kirpikleri ok gibi saplanan Neşet Ertaş'tan geriye "Gönül Dağı "nda bir "Garip Bülbül " kaldı.
Neşet Ertaş'ın 'Gönül Dağı' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Gönül dağı yağmur, yağmur, boran olunca Akar can üstüne sel gizli, gizli Bir tenhada can cananı bulunca Sinemi yaralar yar oy, yar oy, yar oy, yar Dil gizli gizli, dil gizli gizli Sinemi yaralar yar oy, yar oy, yar oy, yar Dil gizli gizli, dil gizli gizli
Büyük usta Neşet Ertaş 'Neredesin Sen' türküsünün hikâyesinin şöyle anlatır: ''1960'lı yıllarda TRT sanatçılarıyla Almanya'ya gitmiştim. Otomobilim vardı ama ne ehliyetim vardı ne de kullanmayı biliyordum. Bazıları dönünce mecburen ben kullandım otomobili. Dönüşte kaza yaptık. Beni cezaevine koydular. Üç ay hapis yattım. Kağıt, kalem de vermiyorlardı. Bu türkünün sözlerini sigara kâğıtlarının üzerine kibrit çöpünün barutlu kısmını tükürükle ıslatarak yazdım.''
Neşet Ertaş'ın 'Neredesin Sen' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Şu garip halimden bilen şiveli nazlı Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen? Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor Hiç bir tabip şu yarama merhem olmuyor Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Garibi, garipliği iyice içine sindirmiş olan saz ve söz ustası Neşet Ertaş eserlerinde "garip"i sadece mahlas olarak kullanmaz, bazı eserlerine isim de yapar. Bu nedenle onun eserlerini bir feryat, bir ses olarak okuyup, dinlemek gerekir. Sevdiğiyle iletişim kurup kuramaması üzerine Neşet Ertaş şöyle der: "Mümkün mü? Konuşmayı bırak, ona bir dönüp de bakabiliyor muydun? Ona baktığın bir görülsün hele… Kapısının önünden bir geç bakalım. Kafamızı kaldırıp bakamazdık bile ."
Neşet Ertaş'ın 'Açma Zülüflerin' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Açma zülüflerin yar yar yellere karşı Senin zülfün benim telim değil mi?
Bülbül figan eder güllere karşı O yar benim gülüm değil mi?
Sallama saçların yar yar sen de bulursun Azrail misali yar yar canım alırsın Etme bu cefayı yar yar kanlım olursun Bu kul senin kulun kulun değil mi?