İrlandalı Duggan, yurt dışına kaçırılan Türk-İslam eserlerinin peşinde
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü Öğretim Görevlisi İrlandalı Duggan, tarihsel dokusundan etkilendiği için yerleştiği Antalya'da hayran kaldığı Selçuklu sanat tarihini araştırıyor. Yurt dışına kaçırılan Türk-İslam eserlerini de araştıran Duggan "Türkiye'den kaçırılan antik dönem eserleri çok sayıda ve ciddi anlamda girişimlerle Anadolu'ya tekrar geri dönüyor. Bu çok güzel ve yerinde bir çalışma. Ancak Anadolu'nun çeşitli illerinden kaçırılan Türk İslam eserleri için çok fazla bir girişimde bulunulmadığını düşünüyorum" dedi.
Antalya'da yaşayan İrlandalı sanat tarihçisi Mikail Patrick Duggan (59), Anadolu'dan yurt dışına kaçırılan Türk-İslam eserlerinin bulunması için çalışmalar yapıyor.
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü Öğretim Görevlisi İrlandalı sanat tarihçisi Duggan tarihi dokusundan etkilendiği Antalya'ya 27 yıl önce yerleşti. Türk tarihini araştıran ve Müslüman olduktan sonra Mikail adını alan Duggan, Türkiye'de Selçuklu dönemi sanatı üzerine yoğunlaştı.
Duggan, özellikle Anadolu'daki ilk dönem İslam eserlerinin ortaya çıkarılması için çalışmalar yürütüyor. Duggan, yurt dışına kaçırılan Türk-İslam eserlerinin ait olduğu topraklara geri döndürülmesi için çalışmalar yapıyor.
Duggan, yaptığı açıklamada, ilgisi olduğu için Büyük İskender'in yaşadığı toprakları ve İslam coğrafyasını incelemeye karar verdiğini söyledi. Selanik'ten başlayarak Mısır, Tunus başta olmak üzere İslam coğrafyasının belirli şehirlerini yaklaşık 5 bin 500 kilometre yürüdüğünü aktaran Duggan, İslam dinini araştırırken Müslüman olduğunu söyledi.
Türkiye'nin çeşitli illerini gezdiğini, Selçuklu sevgisiyle Antalya'ya yerleştiğini belirten Duggan, Yivli Minare'yi altı saat boyunca izlediğini, sonradan da bu eseri yapan uygarlığı araştırmaya başladığını ifade etti.
Duggan, 1990'dan beri Antalya'da yaşadığına işaret ederek, "Resim yapmak ve sanat tarihi araştırmak ve özellikle Selçukluyu incelemek için Antalya'ya yerleştim. Selçuklu sanatını 27 yıldır inceliyorum. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat Antalya'ya kadar gelmiş bir sultan. Onun da etkisiyle Selçuklu sanat eserlerini incelemeye karar verdim." dedi.
Duggan, Antalya'daki Selçuk dönemi eserleri arasında yer alan Ahi Yusuf Cami, Alaaddin Cami, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Evdir Han, Kırkgöz Han, Alanya Kalesi ve tersanesi ile Aksu ilçesindeki Soğucaksu Köprüsü, Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatrosu içerisindeki Sultan Köşkü, Kemer ilçesindeki Av Köşkü, Manavgat ilçesindeki Kargı Han başta olmak üzere çok sayıda eseri incelediğini vurguladı. Duggan, Antalya dışında Konya, Erzurum, Niğde, Aksaray gibi Selçuklu dönemi yapılarının yoğun olarak görüldüğü şehirlerde de araştırmalar yaptığına dikkati çekti.
SELÇUKLU'YU ARAŞTIRIRKEN KAÇIRILAN ESERLERİ BULDU
Selçuklu sanatıyla ilgili yurt içinde ve dışında çalışmalar yaparken Anadolu'dan yurt dışına kaçırılan çok sayıda Türk-İslam sanatına ait eserle karşılaştığını aktaran Duggan, son yıllarda Türkiye'den yurt dışına kaçırılan antik dönem eserlerinin kendi topraklarına getirilmesinin sevincini yaşadığını ancak lahit ve heykel dışındaki kaçırılan eserlerin büyük bir çoğunluğunun yurt dışında olduğunu bildirdi.
Duggan, şöyle devam etti:
"Türkiye'den kaçırılan antik dönem eserleri çok sayıda ve ciddi anlamda girişimlerle Anadolu'ya tekrar geri dönüyor. Bu çok güzel ve yerinde bir çalışma. Ancak Anadolu'nun çeşitli illerinden kaçırılan Türk İslam eserleri için çok fazla bir girişimde bulunulmadığını düşünüyorum. Bu nedenle batıyı çok yakından bilen bir sanat tarihçisi olarak kendimi Anadolu'dan kaçırılan İslami eserlerin ortaya çıkarılması ve özellikle de Selçuklu eserlerinin bulunmasına adadım. Bunların birçoğunun müzelerde, bazılarının da özel koleksiyonlarda olduğunu belirledim. Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleri ve çabaları var ancak onların dikkatinden kaçanlar özel müzayedelerde satılıyor. Bunları tespit ederek ilgili kurumlara bildiriyorum."
EN DİKKAT ÇEKENİ İZNİK ÇİNİLERİ
Yurt dışına kaçırılan en önemli Türk İslam sanatı ürünlerinin başında meşhur İznik çinilerinin geldiğini vurgulayan Duggan, bu çinilerin İngiltere'deki müze ve özel koleksiyonlarda yer aldığını belirtti. Bunların dışında Paris'te ve Newyork'ta da bu eserlerden örneklerin yer aldığına işaret eden Duggan, Konya, Kayseri başta olmak üzere çeşitli illerden kaçırılan İslami eserler olduğuna dikkati çekti. Türk-İslam sanatına ait eserlerin 19'uncu yüzyılın başında yoğunlukla yurt dışına kaçırıldıklarına vurgu yapan Duggan, yakın dönemde de yurt dışına İslami eserlerin kaçırıldığını belirlediğini anlattı. Duggan, Konya'dan kaçırıldığını düşündüğü çift melek kabartmalı mermer blokun bir müzayede sitesinden satıldığını bildirdi.
Yine üzerinde arslan başı motifleri bulunan altından yapılmış turkuaz taşlı bir yüzüğünde müzayedede satıldığını değinen Duggan, "Sadece Roma ve eski uygarlık eserleri değil, Anadolu'dan kaçırılan İslami eserlerde bu toprakların ürünü. Bu nedenle bunlarında dönmesi için gereken çaba sonuna kadar gösterilmeli." ifadesini kullandı.
SADECE BATIYA DEĞİL
Duggan İslami eserlerin sadece batı ülkelerine değil, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi Arap ülkelerine de kaçırıldığını aktardı.
Atatürk'ün bir sözüne atıf yapan Duggan, "Türkiye'nin temelleri kültürdür. Bu ülkeden götürülen her eser Türkiye'nin kültürünü temsil eder. Bu nedenle hepsine sahip çıkılmalı." ifadesini kullandı.
Anadolu'dan eserlerin yurt dışına kaçırılmasını sağlayanların bunu para için yaptığını belirten Duggan, şu görüşlere yer verdi:
"Para için kültür varlığını satanlarda bu medeniyetten olamaz. İslam medeniyetinin bir üyesi olamaz. Ben böyle görüyorum. Hiçbir batılı veya Uzakdoğulu kendi uygarlığına ait eserleri başka ülkede sergilenmesini kabul etmez. Bu eserleri yeni nesil kendi ülkesinde görmezse kendi kültürünün varlığından nasıl haberdar olacak. Bunları düşünmek lazım."
TÜRK-İSLAM SANATI
Hem batı hem de İslam sanatını çok yakından inceleme fırsatı bulduğuna değinen Duggan, "İslam sanatında her süsleme ve sanatın bir anlamı var. İncelediğim tüm Selçuklu eserlerinde süslemenin mantıkla yapılmış olduğunu gördüm. Göze hoş gelen anlamlı saf bir güzellik var. Selçuk dönemi eserlerini inceledim. Konya ve Niğde'deki Selçuklulara ait önemli eserleri araştırdım. İslam süslemelerinden çok etkilendim." dedi.
Selçuklu kültür ve sanatının saf Türk tarihi üzerinden oluştuğunu aktaran Duggan, bu köklü ve kadim uygarlığın tüm bilim, sanat ve tarihi özelliklerinin ortaya çıkarılarak insanlığın bilgisine sunulması gerektiğini belirtti.
Duggan, Kültür ve Turizm Bakanlığına kendisinin tespit ettiği yurt dışındaki Selçuklu ve Türk İslam Kültürüne ait parçalarla hazırladığı kapsamlı bir çalışmayı sunacağını kaydetti.
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü Öğretim Görevlisi Mahmut Demir, Mikail Duggan'ın Selçuklu tarihini araştırma heyecanını kendilerine de yansıttığını söyledi.
Demir, "Mikail hoca İslamla tanıştıktan sonra renkli hayatını Selçuklu sanat tarihi araştırmalarında da devam ettiriyor. Onu kurumumuz açısından büyük bir lütuf görüyoruz. İlgi alanı geniş ve birçok alanda yayını var. Selçuklu sanatına odaklanıyor, standart sanat tarihçilerinden farklı bir bakış açısıyla renklerin farklı manaları olduğuna inanıyor." ifadesini kullandı.