3 Amigos’un Hollywood’taki sergüzeşti
Film dünyasında manevi olarak büyük öneme sahip olan Oscar Ödülleri, 90’ıncı kez sahiplerini buldu. Meksikalı yönetmen Guillermo del Toro'nun "The Shape of Water" filmi, "En İyi Film" ödülüne layık görülürken; aynı zamanda del Toro, "En İyi Yönetmen" ödülü de dâhil 4 daldaki ödülün sahibi oldu.
Hollywood'taki Dolby Tiyatrosu'nda düzenlenen 90'ıncı Oscar Ödül Töreni'ni komedyen Jimmy Kimmel sundu. Geçen yılki törende "En İyi Film" ödülü verilirken yaşanan karışıklığa atıfta bulunan Kimmel töreni; "Bu sene adınızı kazanan olarak duyarsanız hemen ayağa kalkmayın. Acele etmeyin" diyerek açtı. 90 yıl önce düzenlenen ilk Oscar ödül töreninin 15 dakika sürdüğüne işaret eden Kimmel, törende en kısa konuşmayı yapan 'kazanan' kişinin jet-ski ile ödüllendirileceğini söyledi.
Geleneksel olarak her yıl Şubat sonu ya da Mart başında yapılan Oscar Ödül Töreni, bu yıl 90'ıncı kez düzenlendi. Hollywood'daki Dolby Tiyatrosu'nda Orta Avrupa saatiyle 4 Mart Pazar gecesi başlayıp Pazartesi sabahının ilk ışıklarına kadar süren törende nefesler tutuldu ve o meşhur cümlenin sonundaki isimler bir bir açıklandı; "And the Oscar goes to..."
Dünden bugüne Oscar'daki değişimler, sadelikten görkemli törenlere geçiş süreci ve 90'ıncı Oscar gecesine dair kısa analiz…
OSCAR KAZANAN EN YAŞLI KİŞİ
90'ıncı Oscar Ödül Töreni'nde Call Me By Your Name ( Beni Adınla Çağır) filminin senaristi James Ivory, Akademi Ödülleri tarihinde Oscar kazanan en yaşlı kişi unvanını elde etti. Gecenin ilk ödülü "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu", kariyerinde ilk kez Oscar'a aday gösterilen ve "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri" filminde rol alan Sam Rockwell'e gitti. "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünü "I, Tonya" filmindeki performansıyla Allison Janney kazandı.
OSCAR ADI NEREDEN GELİYOR?
Metro Goldwyn Mayer'in sanat yönetmeni Cedric Gibbons tarafından tasarlanan Akademi heykelciği, Oscar adını 1939 yılında aldı. Bununla ilgili pek çok söylenti olmakla birlikte, yaygın olan iki rivayet öne çıkıyor: İlk rivayete göre Akademi Yönetim Kurulu sekreteri Margaret Herrick, heykelciği görür görmez "Amcam Oscar'a ne kadar da benziyor" der ve böylece pek çok kaynakta "heykelciğin isim annesi" olarak anılır. Bir diğer rivayete göre Hollywood yıldızı Bette Davis, her fırsatta bu heykelcik ile ilk eşi Harmon Oscar Nelson Jr. arasında şaşılacak derecede benzerlik olduğunu söyler. Böylece zamanla Akademi'nin ödül figürüne Oscar denmeye başlanır.
Buna benzer daha onlarca rivayet olmakla birlikte ödülün resmî adı hâlâ "Akademi Liyakat Ödülü" (Academy Award of Merit) şeklinde. Ancak "Oscar" adı da 1979 yılında Akademi tarafından tescil ettirildi. Başarılı film, yönetmen ve oyunculara ödül vererek sektörü canlandırma fikrini ilk olarak ünlü Metro-Goldwyn-Mayer stüdyolarının patronu Louis B. Meyer ortaya attı. Bu fikre diğer patronların da sıcak bakmasıyla Akademi Ödülleri de doğmuş oldu.
SADELİKTEN GÖRKEMLİ TÖRENLERE
İlk Oscar Ödülleri töreni, 16 Mayıs 1929'da yapıldı. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından ünlü Hollywood Bulvar'ındaki Hollywood Roosevelt Oteli'nde yapılan törene, aralarında ünlü yönetmen, yapımcı ve oyuncuların da bulunduğu 270 davetli katıldı.
İlklerden olabilmek büyük bir ayrıcalıktı. Örneğin "En İyi Erkek Oyuncu" dalındaki Oscar ödülünün ilk sahibi, 1927 yapımı "The Way of All Flesh" (Tendeki Şeytan) ve bir yıl sonra çekilen "The Last Command" (Son Emir) filmlerindeki rolüyle Alman oyuncu Emil Jannings oldu. "En İyi Film" kategorisinin ilk Oscar'ı ise William H. Wellman'ın yönettiği ve Gary Cooper'in yıldızının parladığı "Wings" (Kanatlar) filmine verildi.
1929'DAN GÜNÜMÜZE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
İlk Oscar Ödül Töreni ile mukayese edildiğinde, günümüzde pek çok değişiklik olduğu görülüyor. En önemli değişimlerden biri Akademi'nin ve jürinin yapısında oldu. Yaşlı beyaz erkeklerin hâkim olduğu bir "seçkinler zümresi" görünümünden sıyrılan Akademi, değişen sosyal ve siyasal yapıya da ayak uydurmak zorunda kaldı. Daha fazla kadın, yabancı, siyahi ve genç üye kabul eden Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin üye sayısı bugün 7 bini geçiyor. 2017 yılında Almanya'dan aktör Daniel Brühl ile birlikte Türk asıllı yönetmen Fatih Akın da Akademi üyeliği için davet aldı.
Kazananların açıklanması da zaman içinde değişikliğe uğradı. İlk başta aylar öncesinden açıklanan, ardından sadece basın kuruluşlarına "ambargolu haber" ibaresiyle belirli bir tarihe kadar yayınlanmaması koşuluyla verilen ödül sahiplerinin listesi, 1941 yılında bir gazetenin ambargoya uymayıp kazananları bir gün önceden yayınlaması üzerine artık ödül töreni sırasında açıklanıyor. İlgili kategoride ödül kazanan kişi ya da film adının bulunduğu zarf, seyirci ve kameralar önünde açılıyor. Böylece ödül töreni, duygusal anların da yaşandığı büyük bir heyecan fırtınasına dönüşüyor.
ÖDÜLLERİNİ REDDEDEN ÜNLÜLER
Nichols Dudley, 1935 yılındaki The Informer filmiyle Oscar ödülü almaya hak kazanmış ve bunu reddederek tarihe geçen ilk aktördür. Katharine Hepburn, bilindiği üzere 12 Oscar'la ödüllerilmiş fakat seremonilerden hoşlanmadığı için hiç bir törene katılmamış.
1970 yılında Patton filmindeki General George Patton rolüyle Oscar'ı kazanıp reddeden ünlülerden birisi de George C. Scott. Bir diğer Oscar ve akademi ödülü reddeden aktör, Peter O'Toole.
Sinemaseverlerin "Godfather" filmindeki Baba rolüyle tanıdığı Marlon Brando da Oscar'ı reddedenlerden. Woody Allen, Oscar törenine katılıp yaptığı konuşmada Oscar ödülünün anlamsız olduğunu söyleyerek reddeden bir başka aktör. Jean-Luc Godard Oscar'ı kazanmış; fakat kendisine yapılan aramalara hiçbir şekilde umursamayıp cevap vermemiş ve Oscar'ı reddeden ünlüler furyasına o da katılmış.
GELELİM 90'INCI OSCAR ÖDÜLLERİNE
"The Shape of Water" 4 ödül aldı
13 dalda Oscar'a aday gösterilen "The Shape of Water", "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" dahil 4 dalda ödüle layık görüldü. 1960'ların Amerika'sının soğuk savaş rüzgârları fonunda tasarlanmış 10. Guillermo del Toro filmi The Shape Of Water, gizli araştırmalar yapan devlete ait yüksek güvenlikli bir tesise getirilen amfibik bir yaratık ve tesiste çalışan dilsiz temizlikçi Elisa arasındaki ilişkiyi konu alan fantastik bir dram…
Film bunun yanı sıra "En İyi Özgün Müzik" ile "En İyi Yapım Tasarımı ve Set Dekorasyonu" ödüllerini de aldı.
DAHA ÖNCE 4 KEZ ADAY GÖSTERİLDİ
Meksikalı yönetmen Guillermo del Toro, daha önce 4 kez aday gösterildiği "En İyi Yönetmen" ödülünü "The Shape of Water" filmiyle kariyerinde ilk kez kucakladı. Del Toro, konuşmasında kendisinin de bir göçmen olduğunun altını çizerek insanlar arasındaki ayrımcılığın sona ermesi çağrısında bulundu.
Cha Cha Cha Films prodüksiyon şirketinin kurucuları, 3 Amigos olarak bilinen Alejandro González Iñárritu (Amores perros, 21 Gram, Babil, Birdman ve Revenant) Alfonso Cuarón (Great Expectations, Children of Men, Gravity) ve 90'ıncı Oscar gecesinde 4 dalda ödül alan Guillermo del Toro (Hellboy, Pan's Labyrinth, Shape of Water) üçlüsünün Hollywood sergüzeştine binaen yönetmenin diğer arkadaşları gibi kendisinin de bir göçmen (Meksika) olduğunu belirterek duygusal bir söylemle konuşmasını sonlandırdı…
"En İyi Erkek Oyuncu" ödülü
"Darkest Hour" filminde İkinci Dünya Savaşı başlarında dönemin İngiltere Başbakanı Winston Churchill'i canlandıran Gary Oldman "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. Pride & Prejudice, Anna Karenina, Atonement gibi başarılı dönem filmleriyle tanıdığımız Joe Wright'ın yönettiği Darkest Hour, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Winston Churchill'in başbakanlığa getirildiği kritik günleri mercek altına alan yine bir dönem yapımı…
OSCAR'IN HABERCİLERİ
"En İyi Kadın Oyuncu" ödülü
"Three Billboards Outside Ebbing, Missouri" filmindeki performansıyla Frances McDormand'a en İyi kadın oyuncu ödülü verildi. In Bruges ve Seven Psychopaths'ten sonra merakla beklenen yeni Martin McDonagh filmi Three Billboards Outside Ebbing, Missouri, yine bu güçlü kalemin elinden çıktığını her haliyle belli eden bir yapım. Bu üç filmiyle suç senaryolarına yeni bir soluk getirerek boyutlandıran, görünen referansları 'Tarantino, Coen, Ritchie' olmasına rağmen demlendikçe kendine has özellikleriyle artık kendisi bir referans haline gelen McDonagh, Three Billboards ile bu çizgisini sürdürüyor.
McDormand, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, Dolby Tiyatrosu'ndaki bütün kadın adaylardan ayağa kalkmalarını rica ederek "Hepimizin anlatacak hikâyesi ve finanse edilmesi gereken projeleri var" dedi.
Del Toro, Oldman ve McDormand Oscar'ın habercisi olarak kabul edilen ve Ocak ayında verilen 75'inci Golden Globe (Altın Küre) töreninde de aynı ödüllere layık görülmüştü.
İLK SİYAHİ AMERİKALI 'PEELE' TARİH YAZDI
"En İyi Özgün Senaryo" ödülünü kazanan Jordan Peele, Oscar tarihinde bu ödülü kazanan ilk siyahi Amerikalı oldu. Peele, Twitter hesabından "Ben bir Oscar kazandım. Nasıl yani?" diyerek şaşkınlığını dile getirirken; "Get Out" filmiyle "En İyi Film", "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Senaryo" dallarında aday gösterilerek, Oscar tarihinde 3 dalda aynı anda aday gösterilen üçüncü kişi oldu.
"DUNKIRK" 3 ÖDÜL ALDI
İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve Fransız askerlerinin Fransa'nın kuzeyindeki Dunkirk kasabasından tahliye edilerek Manş Denizi'ni aşması ve İngiltere kıyılarına ulaşmasını anlatan "Dunkirk" filmi 3 Oscar aldı. Toplam 8 dalda Oscar'a aday gösterilen film, "En İyi Kurgu", "En İyi Ses Kurgusu" ve "En İyi Ses Miksajı" ödüllerini kazandı.
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Mayıs 1940'ta İngiltere, Kanada, Fransa ve Belçika'ya ait müttefik ordularından 400 bin asker, Fransa'nın İngiltere'ye çok yakın Dunkerque (Dunkirk) bölgesinde Alman Ordusu tarafından karadan tamamen kuşatılmıştır. Almanlar bu askerleri hava bombardımanlarıyla yok etmeyi planlarken, İngiliz Başbakanı Churchill'in yönlendirmesiyle askerleri kurtarmak için çok tehlikeli bir tahliye operasyonu başlatılır. Christopher Nolan'ın senaryosunu yazıp yönettiği Dunkirk, bu operasyonun havadan, karadan ve denizden yansımalarını konu alıyor.
NBA EFSANESİ OSCAR ÖDÜLÜ KAZANDI
ABD Ulusal Basketbol Ligi'nin (NBA) efsanevi oyuncularından, 2016'da emekliliğe ayrılan Kobe Bryant'ın yazdığı "Dear Basketball", "En İyi Kısa Animasyon" ödülüne layık görüldü.
Yaklaşık 5 dakika süren "Dear Basketball" adlı kısa animasyon yapımı, Bryant'ın Kasım 2015'te "The Players' Tribune" adlı medya platformuna yazdığı basketbolu bırakmasına yönelik mektubuna dayanıyor. Filmde Bryant, basketbola olan sevgisinden bahsederken, NBA'de geçirdiği 20 yıllık kariyeri hakkında da değerlendirmelerde bulunuyor.
İŞTE 90'INCI OSCAR TÖRENİ'NİN ÖDÜLLERİ:
En İyi Film: "The Shape of Water"
En İyi Yönetmen: Guillermo del Toro (The Shape of Water)
En İyi Erkek Oyuncu: Gary Oldman (Darkest Hour)
En İyi Kadın Oyuncu: Frances McDormand (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Sam Rockwell (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Allison Janney (I, Tonya)
En İyi Özgün Senaryo: Jordan Peele (Get Out)
En İyi Uyarlama Senaryo: James Ivory (Call Me By Your Name)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Roger A. Deakins (Blade Runner 2049)
En İyi Özgün Müzik: Alexandre Desplat (The Shape of Water)
En İyi Özgün Şarkı: "Remember Me" (Coco)
En İyi Makyaj: "Darkest Hour"
En İyi Kostüm Tasarımı: "Phantom Thread"
Yabancı Dilde En İyi Film: "A Fantastic Woman" (Şili)
En İyi Görsel Efekt: "Blade Runner 2049"
En İyi Kurgu: "Dunkirk"
En İyi Ses Kurgusu: "Dunkirk"
En İyi Ses Miksajı: "Dunkirk"
En İyi Belgesel: "Icarus"
En İyi Kısa Belgesel: "Heaven is a Traffic Jam on the 405"
En İyi Animasyon Filmi: "Coco"
En İyi Kısa Animasyon: "Dear Basketball"
En İyi Kısa Film: "The Silent Child"
En İyi Yapım Tasarımı ve Set Dekorasyonu: "The Shape of Water"
FİKRİYAT