Osmanlı ve İslam musikisinin yekparesi
Itri, geçmiş ile bağlantı kurabilen belki de bu son dönemin en önemli bestekâr ve üstadlarından biri olarak, gerek ortaya koyduğu yeni ezgisel ve ritmik tasarımlar gerekse de mevcut ve yeni formlar içinde bulduğu yenilikler ile XVII. Yüzyıldaki müzikal üretim zenginlik ve hareketliliğini sağlayan en önemli kişiliklerden biri olmuştur.
Itri, geçmiş ile bağlantı kurabilen belki de bu son dönemin en önemli bestekâr ve üstadlarından biri olarak, gerek ortaya koyduğu yeni ezgisel ve ritmik tasarımlar gerekse de mevcut ve yeni formlar içinde bulduğu yenilikler ile XVII. Yüzyıldaki müzikal üretim zenginlik ve hareketliliğini sağlayan en önemli kişiliklerden biri olmuştur.
" Mimar Sinan Osmanlı mimarisi için ne ise, Itri de Osmanlı ve İslam musikisi için odur"
Osmanlı müzik geleneğinin form, makam ve besteci çeşitliliği açısından oldukça zengin, üretim açısından ise özgün olarak kabul edilebilecek bu döneminde de, öğrencinin ustasının bilgisini hafızasına alarak öğrendiği, "meşk" temelli bir eğitim sistemi öncelikli aktarım aracı olmuştur. Seyyid Nuh, Ali Şirügani ve Buhurizade Mustafa Itri Efendi, bu dönemi simgeleyen en önemli müzik adamları arasındadır. Özellikle Itri'nin bu döneme etkisi sadece, beste tekniği veya çeşitliliği açısından değildir; aynı zamanda Itri dönemin "müzik üstadlarının" önemlilerinden biri ve kendinden sonraki repertuvarın şekillenmesini büyük oranda etkilemiş bir müzikal kişilik olarak karşımızdadır.
Itri, geçmiş ile bağlantı kurabilen belki de bu son dönemin en önemli bestekâr ve üstadlarından biri olarak, gerek ortaya koyduğu yeni ezgisel ve ritmik tasarımlar gerekse de mevcut ve yeni formlar içinde bulduğu yenilikler ile XVII. Yüzyıldaki müzikal üretim zenginlik ve hareketliliğini sağlayan en önemli kişiliklerden biri olmuştur. Itri'nin üretimleri geniş bir icracı, bestekâr ve dinleyici profili tarafından sahiplenilerek etrafında adeta bir "okullaşma" ortaya çıkmış, pratik tercihleri bu ortak kabulden dolayı yazılı kaynaklara nüfuz etmiş ve bugüne dek aktarılabilmiştir. Osmanlı Müzik Geleneği'nin belki de nitelik ve nicelik açılarından zirve noktasına ulaştığı bu dönemi anlamak öncelikle Itri'yi anlamaktan geçmektedir, günümüz müzik geleneğinin de açmazlarına çözüm bulabilmek için bu görkemli geçmişte pek çok ipucu bulunabileceği de aşikârdır. Dönemin eserlerinin pratik ve kuramsal açıdan karşılıklı analizi, geçmiş kültürü anlayıp gelecekteki kültürü oluşturabilmek adına kim bilir daha nice önemli hazineleri ortaya çıkabilme gücüne sahip olacaktır.
BUHURİZÂDE MUSTAFA ITRÎ EFENDİ
İstanbul'da Mevlânâkapı civarındaki Yayla (Yaylak) semtinde doğdu. Asıl adı Mustafa olup kaynaklarda doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Suphi Ezgi doğum tarihini 1630, Sadeddin Nuzhet Ergun ise 1630-1640 tarihleri arasında tahmin etmektedir. Itrî'nin aile adı Buhurizâde'dir, yani "Buhurcuoğlu" Babasının, dedesinin yahut atalarından birisinin buhar (günlük, güzel koku) taciri olduğu anlaşılır. Bu yüzden Itrî bu lakapla anılır.
İlkokula gittiği, ondan sonra bir müddet medrese dersi görmüş olması muhtemeldir. Fakat medresenin yüksek kısmından diploma almadığı hemen hemen kesindir. Buna rağmen Itrî'nin Divân şairi olduğunu da unutmayarak, mektepten sonra bir müddet medreseye devam edip, sonra Enderun'a girerek musiki kısmında tahsilini tamamladığı, özel hocalardan ders gördüğü, Mevlevihane'de Mevlevî musikisini ve camilerde cami musikisini öğrendiğini söyleyebiliriz.
Kırım Hanı Selim Giray'ın Çatalca'da bulunan çiftliğinde musiki toplantılarında büyük itibar gören Itrî, Sultan Dördüncü Mehmet döneminde (1648-1687) musiki hocası serhanende (icra heyeti şefi) padişahın nedimi ve sohbet arkadaşı Harem-i Hümâyun (saray kadınları dairesi) cariyeleri, musiki hocası olarak görev yaptı. Dördüncü Mehmet Edirne'de çok fazla ikamet etmesi akabinde Itrî'nin de yıllarca Edirne Sarayı'nda yaşadığı, Edirne'de bir evi olduğu anlaşılmaktadır. Mustafa Itrî, her bestesi için, zamanın telif ücreti karşılığı olarak padişahtan ve devlet büyüklerinden altın, mücevher gibi para ve hediyeler almıştır. Yine bir gün Sultan Mehmet, Itrî'nin bir Segâh Yürük Semai'sini dinledikten sonra hayranlığını gizleyemeyerek Itri'den bir isteği olup olmadığını sormuştur.
Hayatı boyunca beş padişah devri geçiren Itri, padişah Dördüncü Mehmet'ten himaye ve itibar görmüş, aynı şekilde şiir ve müzik sevgisiyle dolu olan Kırım Hanı 1. Gazi Giray Han gibi bir devlet adamına da mazhar olmuştur. Padişaha yakınlığı nedeniyle sarayda esirciler kethüdası olmak istemiştir. Padişah onun bu isteğini yerine getirmiştir.
Bazı kaynaklarda onun bu dileğinin, farklı yerlerden gelen eserlerden geldikleri yere ait müziklerini öğrenmek, müzik yeteneği olanları da eğitmek için olduğunu yazmaktadır. En nihayetinde Itri, aynı zamanda sarayda musiki dersleri de vermektedir.
ENDERUN'DA UZUN YILLAR MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ VE HANENDELİKTEN SONRA
Elli yaşlarında emekli olup saraydan ayrılan Itri'nin müzikteki ünü Lale Devri'nde daha da artarak sürmüş, gerek şiirlerinde gerekse besteleri ile döneminden günümüze kadar pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur…
Meyvecilik ve çiçekçiliğe meraklı olduğu, kendi adıyla anılan İstanbul'un ünlü Mustabey armudunu ilk kez onun yetiştirdiği de söylenmektedir. Divan şairlerinden Şeyhî'nin yazdığına göre, ölümünden sonra "Mevlevihane Yenikapusu haricine" gömülmüştür. Mezar taşı kayıptır.
Itrî zamanının tanınmış şairlerindendir. Divan ve âşık tarzlarında şiirleri vardır. Naatlar, gazeller, tahmisler, nazireler, tarih düşüren beytiler ve şarkılar dışında, hece ölçüsüyle türküler de yazmıştır. Bestelediği yapıtlarda şiirlerinin pek azını güfte olarak kullanmış, Nâbî, Bakî, Nazîm, Nailî, Nef'î gibi ustaların şiirlerini bestelemeyi yeğlemiştir. Şiirlerini topladığı Divan'ı kayıptır. Şiirlerinden ise sadece 35 tanesi günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bunların da yirmi ikisinde Itri mahlasını kullanmıştır.
Itri'nin Neva Kâr'ı Klâsik Türk Musikisi repertuvarının en yetkin eseri olarak kabul edilmektedir. Makamsal geçkiler, ezgilerin zengin ve orjinalliği bu eseri bir başyapıt haline getirmiştir. Kâr'ın sözleri ünlü İranlı şair Hafız-ı Şîrâzî'ye aittir. Yine Segâh Yürük Semaisi olan "Tûti-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil" çok bilinen ve seslendirilen bir eserdir. Eserin güftesi Nefî'nindir.
Bini aşkın eseri olmasına rağmen Itri'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe) gibi birçok eseri günümüze kadar gelememiştir. Ancak kırk kadar eseri günümüzde halan çalışan eserlerin tümü büyük formlardadır.
Dini musikinin çok önemli eserleri Itri'ye aittir. Bunlar arasında Segâh Bayram Tekbiri, Segâh Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi "Na't-ı Mevlana" bütün İslam Dünyasında meşhurdur.
Ülkemizin teklifi üzerine, 2012'de Paris'te yapılan UNESCO'nun 36.Genel Konferansında bestekâr Buhurizade Mustafa Itri'nin (1640-1712) ölümünün 300. Yılı olarak anma programına alınarak, 2012 "Itri Yılı" olarak kabul edilmiştir.
Itri şiirine bir örnek;
Sâyesi düşmez yere bir böyle nahl-i Tûr'sun
Mihr-i âlem-gîrsin başdan ayağa nûrsun
Târik-ı gülzâr-ı âlem mâlik-i mülk-i âdem
Münkirine mahz-ı mâtem mü'minîne sûrsun
Sensin ol şâh kim Süleymanlar kapunda mûrdur
On sekiz bin âleme hükmetmeğe me'mûrsun
El benim dâmen senin ey rahmeten li'l-âlemîn
Şöhretim isyân benim sen afv ile meşhûrsun
Pâdişâh-ı evvelin ü kıblegâh-ı âhirin
Evvel ü âhir imâmü'l-enbiyâ mezkûrsun
Yâ Resûlallah umarım diyesin rûz-i cezâ
Gerçi cürmüm çoktur ammâ, Itrî'ya mağfûrsun!..
Itri Eserleri;
1.Segâh Kurban Bayramı Tekbiri
2.Mâye Cuma Salâtı
3.Segâh Salât-ı Ümmiye
4.Dilkeşhâveran Gece Salâtı
5.Segâh Mevlevi Ayini
6.Rast Darb-ı Türkî Naat ve Sofyan Tevşih
7.Nühüft Durak;
8.Nühüft Tevşih
9.Nühüft İlahî
10.Nevâ Kâr
11. Pençgâh Beste
12.Mâhûr Ağır Aksak Semai
13.Hisar Devr-i Kebir Beste ve Aksak Semai
14.Rehavî Berefşan Beste
15.Buselik Hafif Beste ve Yürük Semai
16.Segâh Ağır Semai
17.Bayatî Çember Beste
18.Segâh Yürük Semai
19.Bestenigâr Darb-ı Fetih Beste
20.Isfahan Zencir Beste ve Ağır Aksak Semai
21.Dügâh Hafif Beste
22.Nikriz Muhammes Beste
23.Râhatu'l Ervah Zencir Beste
24.Irak Aksak Semai
25.Rast Aksak Semai
26.Nühüft Aksak Semai
27.Acemaşiran Yürük Semai
28.Rehavî Peşrev
29.Nühüft Peşrev ve Saz Semaisi
Itri'nin Mutlaka Dinlemeniz Gereken Besteleri:
1.Buhurizade Mustafa/Itri – Neva Kar Bestesi
2.Tut-i Mucizei Guyam- Itri
3.Segâh Salât-ı Ümmiye – Itri
4.Segâh Taksim-Tekbir Selat-ı Ümmiye Yürük Semai – İtri
5.Dil-i Pür-ızdırabım Mevce-i Seylâbdır Sensiz – Itri
6.Segâh Mevlevi Ayin – İtri
7.Nühüft ilahi (Tevşih) – İtri