Ahşapa işlenen sanat: Oymacılık
Türklerin Orta Asya’da bulunduğu dönemden başlayarak Selçuklu ve ardından Osmanlı’da zirveye ulaşan ahşap oymacılığı, tarihimizde önemli bir yer tutuyor. Günümüzde kültür ögesi haline gelen oymacılık korunması gereken önemli el sanatlarından biri aynı zamanda.
Ahşap oymacılığı, Orta Asya Türkleri tarafından kullanılmaya başlandığından bu yana Türk süsleme sanatının önde gelen eserlerine hayat verdi. Kimi zaman eşya üzerinde kimi zaman ise tek başına kullanılarak çok eski dönemlerden günümüze kadar ulaşmayı başaran bu eşsiz el sanatı, şimdilerde bir kültür ögesi hâline geldi.
Ağaç gövdesinden ayrılarak yapılmış lahitlerde hayvan figürlerine rastlanması, at koşum takımlarında deri ile birlikte küçük tahta parçalarının süs olarak kullanılması, ahşabın milattan öncede Türkler tarafından işlendiğine dair kanıttır.
Türklerin Anadolu'ya göçüyle beraber ahşap sanatını devam ettiren Anadolu Selçuklularda, Orta Asya'dakinden farklı olarak oyma sanatı; camilerde, cami tavanlarında, rahlelerde, minberlerde kullanılmış ve birçok dinî motifler de oyma sanatına konu olmaya başlandı. Bu doğrultuda Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügat' it-Türk adlı eserinde ahşap kapılarla ilgili terimlerden sıkça bahseder.
Böylelikle ahşap sanatının Türk kültüründe kendine yer edinmesi çok uzun bir döneme yayıldı. Zamanla çeşitli materyallerle de zenginleştirilip, kendi içinde belli türlere ayrıldı. Kültürel zenginliğin artmasıyla birlikte ahşap oymacılığında kullanılan teknikler ve bu tekniklerin süslediği mimari yelpaze de epey genişleyerek özellikle İç Anadolu'da ahşaptan yapılmış camiler ve onların iç süslemeleri, oyma sanatının inceliği hakkında bilgi verir. Ahşaptan inşa edilen ve iç dekorunda da bu malzemeye rastlanan Sivrihisar Ulu Cami, Ankara Arslanhane Cami, Beyşehir Eşrefoğlu Camii ahşap camilerin en güzel örnekleri arasında sayılabilir.
AHŞABA İŞLENEN SANAT
Ahşap oymacılığında kullanılan teknikleri; oyma, kakma, boyama, çatma (kündekâri) ve çakma (kâfisi işi) gibi türlerdir. Bunları birbirinden ayıran özellik, ahşabın ne kadar derinlikle hangi tarzla oyulacağı ile ilgili. En zahmetli tekniğin kündekâri olduğunu söylemek de mümkün. Kullanılan ağaç türleri arasından da gül ağacı, abanoz, sedir, ceviz, elma, çam ağacı sıkça tercih edilir.
Ayrıca bu el sanatı, altın çağını Osmanlı Devleti zamanında yaşamıştır diyebiliriz. Çünkü en güzel örneklerine bu dönemde rastlanıyor. Selçuklu'dan aldıkları mirası devam ettirerek, üstüne değişik malzemeler de ekleyen Osmanlı, bu türde iyi eserlere imza atmış.
Osmanlı döneminde ahşap oymacılığı duvarları ve cam kenarlarını da süslemeye başlamış, bununla da kalmayıp bazı dış mimari unsurlarına da konu olmuş. Tophane Üçüncü Ahmet Çeşmesi, Azapkapı Çeşmesi, oymacılık sanatının ince işçilik örneklerini temsil ediyor.
Günümüzde çoğunlukla estetik kaygılarla yapılsa da tanıtılması ve korunması gereken önemli el sanatlarından biri olan ahşap oymacılığı sanatı günümüzde devam etmesine karşın hızlı üretimden nasibini almış durumda. Ahşap ustaları geleneksel sanatların gelecek kuşaklara aktarılamamasından mustarip.
(.tr dergisinden derlenmiştir.)