Altını çizdiğim satırlar
"Sana bir sır vereceğim" dedi kadın. Şimdi onunla yüz yüze duruyordu, sesinde kadim bir saygınlığın izleri vardı... "Artık isimler bir önem taşımıyor.
Sır mır da kalmadı. Benim ismimi öğrenmek ister misin?" (URSULA K. LE GUIN / En Uzak Sahil)
***
Kendine acımanın emin limanına çekilmek, kendini trajik bir kurban gibi görmek... Kaçış yolları tutulmuş insanların başvurduğu eski bir hiledir bu... (YUKİO MİŞİMA / Bir Maskenin İtirafları)***
Kanatsız bir kuş gibidir fazlalıklarını atamamış insan... ( RAMAZAN SARISAKAL /Apophenia)***
Sen eline bir uçurtmanın ipi tutuşturulana kadar göğe bakmadın. (A. ALİ URAL / Makyaj Yapan Ölüler)***
Kim olduğumu unutana kadar bana sordu. (ELIAS CANETTI / Saatin Gizli Yüreği)***
Terbiyecisi tarafından (en iyi dostuna) dayattığı öfkedir. (WILLIAM S. BURROUGHS / İçerdeki Kedi)
***
Hayatta kalabilmek için bizler kadar çaba göstermiyordun. Yok edilmeye belki çoktan razıydın. Sen bir şahittin. Evet artık bundan emindim (...) Olaylara müdahale etmeden hepimizi gören, seyreden sendin. Güçsüzlük belirtisi olarak yorumlanabilen bu şey aslında senin yaşamındı. Oysa biz taşlar kadar güçlü, bir o kadar da cansızdık. (İHSAN OKTAY ANAR / Puslu Kıtalar Atlası)***
Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım. (YUSUF ATILGAN / Bütün Öyküleri )***
İnsanın çocukluğu, derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlayınca biter. (CESARE PAVESE / Yaşama Uğraşı)***
Soruyorlar 'Kaç para?' diye. 'Bedava' diyorum. Afallıyorlar, sanki onlardan bir şey çalmaya kalkışmışım gibi tepki veriyorlar. İşte sana kapitalizm. (J. G. BALLARD / Öteki Dünya )***
Leyla mı? Leyla da bir şeyler yaptı, yaşadı ve öldü işte, ne önemi var? (AYKUT ERTUĞRUL / Başlangıçların Sonsuz Mutluluğu)
Haşmet Babaoğlu- Sabah