Türk Musikisinin divası: Müzeyyen Senar

1918'den 2015'e dek süren 97 yıllık bir hayat geliyor önümüze. Türk sanat müziğinin dev ismi Müzeyyen Senar... Konuşurken kekeleyen ama bülbül gibi şarkı söyleyen bu büyük usta, 97 yıllık ömrü boyunca kimseye etmedi şikayet, ömrünü şarkılarına adadı.

97 yıllık bir ömrün 80 yılını şöhretli olarak geçirmiş bir kadın Müzeyyen Senar. 1918 yılında Bursa'da doğdu. Şehrin 1920'de Yunan ordusu tarafından işgali, babası Cerrah Mehmet Bey'in hayatını değiştirdi. Sünnetçilik yapan babası, Yunan askerlerin zührevi hastalıklarını tedavi etti, karşılığında aldığı altınlarla bir anda zenginleşti. Bu ani zenginleşme ailesine huzur getirmedi. Sorunlar, Yunan ordusu 1922'de çekilince işleri bozulan baba ile annesinin ayrılmasına kadar gitti. Annesi onu bırakıp İstanbul'daki akrabalarının ve kardeşlerinin yanına gitti. Bir süre sonra Müzeyyen de annesinin yanına geldi. Üsküdar Musiki Cemiyeti'yle ve Türk musikisiyle orada tanıştı…

1955 döneminin en başarılı şarkıcısıydı. Sanat hayatına sahnede başladı. Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk'la birlikte şarkı söyledi. Sadettin Kaynak'ın şarkılarını plağa okudu. Kerem ile Aslı, Kahveci güzeli gibi filmler de oynadı.

Gazetelerde "Alaturka musikiye elveda" başlıklarının çıktığı zamanlarda bu müziğe gönül vermiş bir genç kadındır Müzeyyen Senar…

KEKEMEYDİ ANCAK ÇOK İYİ ŞARKI SÖYLÜYORDU

Küçük yaşlarda fark edilen güçlü sesi, tanınmasına sebep oldu. Dönemin ünlü üstadları Senar'a müzik dersleri verdi ve dönemin sevilen şarkılarının yanında kendi bestelerini de öğretip söylettiler.

Müzeyyen Senar kekemeydi ancak çok iyi şarkı söylüyordu. Kendi ifadesiyle, "Yaşamı 10 bin kadının hayatına denk"ti… Hiç gelinlik giymedi ama üç kez evlendi. 17 yaşında, hayranı Eskişehirli Ali Senar'la evlenip, Müzeyyen Senar olmuştu. 18 yaşında şöhreti gittikçe yükseldi.

24 yaşındayken ikinci evliliğini Galatasaraylı futbolcu Ercüment Işıl'la yaptı. Ercüment Işıl'dan Ömer ve Feraye dünyaya geldi. Sonra ayrıldılar.

Ve Suudi Arabistan Büyükelçisi Tevfik Hamza Bey…1951 yılında Beyrut'ta yıldırım nikâhıyla gizlice evlendiler. 1953'te resmî nikâhla evliliklerini duyurdular. Artık Sefire Müzeyyen Senar'dı. Ama Ankara'nın sosyetesi onu sefire değil, 'şarkıcı' olarak görmeye devam etti. Suudi hükümeti sefirlerinin bir 'şarkıcıyla' evli olmasını tasvip etmediği için ayrılmaya karar verdiler. Bir sabah kalktığında makyaj masasında bir ayrılık notuyla uyandı: 'Beni affet, sana veda edemezdim. Seni hep seveceğim.' Ara verdiği sahnelere geri dönme vakti gelmiştir artık…

"CUMHURİYETİN DİVASI" UNVANINI ALDI

İstanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başlayan Müzeyyen Senar, yaptığı programıyla geniş bir kitle tarafından tanındı. Senar daha sonra İstanbul'un ünlü gazinolarında sahne aldı. 1938'de Ankara Radyosu'nun ilk yayınlarına katıldı ve 1941'e kadar radyo ile dinleyicilere hitap etti. Yıllar boyunca birçok albüm çıkararak "Cumhuriyetin Divası" ünvanını aldı.

1998 yılında Müzeyyen Senar ile Bir Ömre Bedel adlı albümü çıkardı ve Sezen Aksu'dan Tarkan'a kadar bir çalışma yaptı. 2001'de ise son albümü olan Son Okuduklarım'ı piyasaya sürdü. 1998 yılında Devlet Sanatçısı seçildi ve 2004'te Sezen Aksu'nun düzenlediği ve sanatçı dostlarının katıldığı gecede 72. sanat yılını kutladı.

VÜCUDUNUN SOL TARAFININ FELÇ OLDUĞU AÇIKLANDI

26 Eylül 2006'da İzmir'deki evinde fenalaştı ve kaldırıldığı hastanede beyin enfarktüsü geçirdiği, vücudunun sol tarafının felç olduğu açıklandı. 2007'de Nisan ayı başına kadar tedavi gördü ve sol ayağının üzerine basmaya başladı.

24 Şubat 2008'de kızı Feraye, annesi Senar'ın artık sesini kaybettiğini açıkladı. Senar, 8 Şubat 2015 tarihinde zatürre hastalığından dolayı tedavi gördüğü hastanede hastalığına yenik düşerek 97 yaşında hayatını kaybetti.