Ortaylı: Türkçe lehçelerini korumalıyız
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkçe lehçeleri, tek bir edebi lehçeye çevirmek durumunda olmadıklarını belirterek, "Özellikle tiyatro ve sinema gibi dallarda onların hepsini korumak durumundayız" dedi.
Astana Yunus Emre Türk Kültür Merkezince Nazarbayev Üniversitesinde "Türk Dünyası ve Türkoloji'nin Gündemi" konulu söyleşi düzenlendi.
Söyleşiye katılan Türkiye'nin Astana Büyükelçisi Nevzat Uyanık, yaptığı konuşmada, Ortaylı'nın akademik ve güncel konulardaki kapsamlı görüşlerinin akademik ve bilim dünyasında büyük ilgiyle takip edildiğini, kendisinin kamuoyu önderleri arasında yer aldığını söyledi.
Astana Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdür Vekili Almagül İsina da söyleşinin amacının Türkoloji konularını değerlendirmek, güncel konuları tespit etmek, kardeş ülkeler Kazakistan ile Türkiye arasındaki akademik ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunmak ve Türk dünyasının ortak değerlerini tanıtmak olduğunu kaydetti.
"TÜRKÇE LEHÇELERİNİ KORUMAK DURUMUNDAYIZ"
İlber Ortaylı da günümüzde Türkçenin büyük problemler içeren bir coğrafyayı kapsadığını söyleyerek, "Bu coğrafya çok yaygındır. Çin'in ortalarından başlar Sibirya sınırlarını dolaşır, Himalayalar'da biter. İran üzerinden Anadolu, Kuzey Irak ve Balkanlar'a kadar uzanır." diye konuştu.
Söz konusu coğrafyalarda konuşulan Türkçenin tamamen yerlilerin, Türk olarak doğmuş toplulukların dili olduğuna işaret eden Ortaylı, bu dillerin hiçbir şekilde kolonizasyonun mirası olmadığını, diyalektler ve şiveler halinde devam edebileceğini söyledi.
Ortaylı, Türkçe lehçeleri tek bir edebi lehçeye çevirmek durumunda olmadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Özellikle tiyatro ve sinema gibi dallarda onların hepsini korumak durumundayız. Yapılacak tek şey, edebi eserlerin hepsini birbirine çevirmek ve ortak dilde tercüme gibi gazeteleri çıkarmak, televizyon programlarını devam ettirmek. Bunlara dikkat ettiğimiz takdirde filmlerin herkes tarafından aynı şekilde anlaşıldığını, rahatlıkla takip edilebildiğini izliyoruz. Hiçbir zaman Türkçenin umumi bir diplomasi dili olmasını talep etmeyeceğiz. Bunun için henüz hazırlıklı değiliz. Günü gelince olur."
Ortaylı, bir katılımcının "Türk Birliği kurulduğu takdirde bu kuruluş Avrupa Birliği (AB) şeklinde mi, federatif devlet şeklinde mi olacak?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Hiçbir şekilde olmayacak çünkü burada kuvvet ayrılıktan doğar. Birleşmiş Milletler'de çok ellerin kalkması lazım. Yani ne kadar çok cumhuriyet olursak, o kadar kuvvetli oluruz. Bunların illa AB gibi bir araya gelmesine de lüzum yok. İktisadi birliği becerdik. Bazılarının söylediği gibi o kadar ahmak bir ırk değiliz. Bazı konularda çok itidalimiz var ve çok akıllı davranıyoruz."