Haşmet Babaoğlu

Hiç heveslenmeyin... 15 Temmuz hafızamızı bulandıramazsınız!

Bu darbe teşebbüsü, hem bizlere, hem de ülkemiz üzerinde hesabı, kitabı, gözü de olan birçok düşmanın alacağı dersleri barındırıyor.
Hiç karşılık beklemeden iradesine, demokrasisine ve vatanına sahip çıkmak üzere sokağadökülebilen bir milleti tarihte görme imkânımız yoktur herhalde.
Belki kendi ordunuza talimat verseniz bu kadar kısa bir süre içinde toplanamazlardı. 15 Temmuz gecesi bu millet en değerli varlığı, yani canı hususunda tercihini vatanından yanakullandı. Şahidim..."
Bu sözler İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın "15 Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve Milli Vuruş" adlı kitabından.

***

İki gündür, 15 Temmuz'u anlatan kitapları yeniden karıştırmaya başladım.
Yaşayanların anlattıklarına dönüp dönüp bakıyorum; kendi hafızamı, özellikle de ayrıntıları kurcalıyorum.
Çünkü son günlerdeki "hava"ya bakıyorum...
Ve o gece milletin direnişine dair nelerin bazı kesimlere rahatsız edici geldiğini bir kez daha görmeye çalışıyorum.
Öyle ya, "senaryo/tiyatro" diyen soysuzları biliyorduk zaten ama "bizim" taraftanmış kisveli bazı tiplerin şimdi göğüslerini gere gere "15 Temmuz tarihimize yeni bir uyuşturucu olarak geçecek" demeye başlamalarını bir işaret saymalıyız.
Neyin işareti?
Demek ki, coşkulu sözler ve duygular güçlü bir zemin oluşturmaya ve o gece ne yaşadığımızı dosta düşmana kavratmaya yetmiyor.
Demek ki, 15 Temmuz'un "uyandıran/ uyaran" yanını toplumun zihnine aktarmak konusunda daha gidilecek çok yol varmış.

***

Heyecan içindeydik...
O yüzden de daha 2016 sonbaharında havanın dönüştürülmeye çalışıldığına uyanamadık.
15 Temmuz'un lafı açılınca konu değiştirmelerle başladı iş...
Ardından dudak bükmeler geldi...
"Yaşananlar kâbustu, o halde ne kadar çabuk unutursak, o kadar iyidir" diye düşünenler köşe başlarını tutmaya başladı, söyledikleri anlamlıymış gibi sunuldu.
Şehitler ve gaziler hayatımızın "yaşayan" parçaları olmaktan çıkıp "söylem"e dönüşmeye başladığında kritik bir aşamaya geldiğimiz belli olmuştu.
Bir önemli nokta da şu...
Devlet, kendi derslerini çıkardı.
Ama meselenin millet tarafı hassas. Çünkü Fetö sinsice o tarafa vurmaya çalışıyor; kalplerde kırgınlık, hafızalarda bulanıklık yaratmayı hedefliyor.
O halde hafızamızı diri, duruşumuzu sağlam tutmak konusunda daha fazla özen göstermeliyiz.

Haşmet Babaoğlu - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.