Bir sabah, bakmışız ki...
Kuzey Suriye'de ortam bir süreliğine soğur mu?
Belki!
Bunu biraz da Rusya ve Türkiye'nin gelecek hamleleri belirleyecek.
Ama Doğu Akdeniz'deki ısınma sürecek.
Lafı dolandırmaya gerek yok...
Bizi doğrudan ilgilendirecek bir süreçten söz ediyorum.
Belki de bir sabah Meis adasına asker çıkardığımız haberleriyle uyanacağız.
Hiç spekülatif bir şey söylemiyorum.
Geçmişte "olur olur, böyle de idare eder" kafasıyla yaklaştığımız, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ihmal ettiğimiz adalar sorunu şimdi önümüze yeni bir kılıkta çıkıyor.
Bu tehditlere açık müdahaleyle cevap vermek zorunda kaldığımız günler hızla gelebilir.
İşin bir de karşı tarafı var tabii...
Bir sabah bakarız ki, nedense ciddiye almamak için direndiğimiz, son zamanlarda hızla ağır silahlarla ordusunu donatan Mısır, kalkmış Kıbrıs'ta kendine üs yapıyor.
Olur mu, olur!
Çünkü "birileri" ısrarla Yunanistan'ı ve Mısır'ı kışkırtıyor.
***
Ne anlatıyorum?
Şu haberden başlayayım...
Yunan Savunma Bakanı Kamnenos yine gitti, Kaş'ın dibindeki Meis adasından Noel mesajı verdi: "Görevimiz egemenlik sahalarımızı korumaktır." Bu lafların ardından da yakın bir zamanda Meis'in münhasır bölge ilan edileceğini açıkladı.
Eğer böyle olursa...
Kaş sahilinin dibinde Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs ve Mısır'ın kurduğu ortaklık petrol ve doğalgaz arayabilecek.
Bu dörtlünün esas marifeti ise 2019'da Doğu Akdeniz gazını korsan rota üzerinden Avrupa'ya taşıma planı...
Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın iki gün önce dile getirdiği "Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta ve Ege'de hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz" ifadesi bu gelişmelere yönelikti.
Anlayacağınız, dünya öyle bir halde ki..
Artık "boşluk" bırakmaya gelmiyor.
Hep tetikte kalmayı gerektiriyor.
***
ABD'nin Suriye'den çekilişi için de bir çift not düşeyim.
Birincisi, ABD, çekilmez.
Yer değiştirir, taktik değiştirir, ittifak değiştirir.
Dünyanın hegemonya karşıtı güçleri henüz ABD'yi hakiki geri çekilişlere zorlayacak güç ve kıvamda değil.
İkincisi, Türkiye direndi ve bölgedeki gücünü/ yerini/ hakkını dostuna düşmanına gösterdi. Olayın bir yönü de bu elbette.
***
AYNA
Dikkat et, etrafa ödüller dağıtıyorlarsa, köşeye sıkıştılar demektir; cezalar yağdırıyorlarsa, yıprandılar demektir. SUN Zİ
Haşmet Babaoğlu - Sabah
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Tartışıp durmayın, yetti artık! (23.12.2018)
- Zaman gelip geçerken: Alınganlık (22.12.2018)
- Manyaklığı tanıyalım (20.12.2018)
- Altını çizdiğim satırlar - 55 (16.12.2018)
- Hayat gelip geçerken: Çarşılarda akşam... (15.12.2018)
- Nüfus korkusu... Yalanlar, şüpheler... (14.12.2018)
- Hepsi yalan, bir Mars mı gerçek? (11.12.2018)
- Sahnenin arkasında ne oluyor? (10.12.2018)