Devran elbet dönecektir

Mücahit İsmail Haniye'nin önce üç evladı ve dört torunu, şimdi de kendisi şehitler kervanına katıldı. Bize, adanmışlığın, candan fedakârlığın ve davaya sadakatin ne olduğunu gösterip öyle gittiler. Allah onlardan razı olsun.

Bugüne kadar nice kıymetlimiz, Siyonistlerin düzenlediği terör saldırılarının hedefi oldu. Kayıplarımızla birlikte öfkemiz ve inancımız da artıyor. Bir gün mutlaka bütün bunların hesabı sorulacaktır.

Yıllardır şahitliğe mecbur bırakıldığımız bu mezalim, aslında ilk defa yaşanmıyor. Haçlı seferlerini ve sonuçlarını biliyoruz. Moğol istilasının yol açtığı kıyım kayıt altındadır.

Müslümanlar için kurtuluş, samimi ve güçlü liderlerin önderliğindeki kuvvetli devletlerdir. Hatta bir tane caydırıcı devlet bile zalimleri sükût ettirmeye yetiyor. Osmanlı, Müslümanlar için bu anlama geliyordu. Nitekim bugün kan gölüne dönen coğrafyalar, bir asır öncesine kadar huzurun hâkim olduğu diyarlardı.

Bizim Yeniden Büyük Türkiye fikrimizin temelinde işte bu hakikat vardır. Türkiye'nin muhkem olması, sadece milletin değil, ümmetin de faydasınadır.

Biz bu suikastları yakından tanıyor, çok iyi biliyoruz. Batının koruması altındaki Ermeni teröristler Cemal Paşa, Said Halim Paşa, Talat Paşa gibi devlet büyüklerimizi yurt dışında şehit ettiler. 1921 ve 1922. O yıllar, Anadolu'da varlık mücadelesi verdiğimiz zamanlardı. Başımızı kaldıracak durumda değildik.

Devamında, yani yetmişli ve seksenli yıllarda, birçok büyükelçimiz, ataşemiz ve görevlimiz Ermeniler tarafından katledildi. Ermeni terör örgütünün yurt dışında işlediği cinayetleri müstakil bir yazı halinde kaleme almıştık. Mesela bugün, Atina Büyükelçiliğimizin İdari Ataşesi Galip Özmen ve onun küçük kızı Neslihan Özmen'in şehadet yıldönümü. (31 Temmuz 1980) Yetmişlerin başından seksenlerin sonuna kadar olan dönem, aynı zamanda, siyasi istikrarsızlığın ve uyumsuz koalisyonların hüküm sürdüğü yıllardı. Böylece siyasi istikrarın önemini ve neye karşılık geldiğini de kavramış bulunuyoruz.

Türkiye biraz güçlenir güçlenmez, doğru lideri ve siyasi ortamı bulur bulmaz, Talat Paşa'dan Neslihan Özmen'e kadar bütün şehitlerimizin intikamını Karabağ üzerinden almıştır. Anlayan anlamıştır. Çok şükür.

Bu hep böyle olmuştur. Devran yine dönecektir. Buna kim vesile olur, bilemeyiz: Haçlılar nasıl Kudüs merkezli Filistin yurdundan sökülüp atıldıysa, vakti geldiğinde, Siyonistlerin akıbeti de aynısı olacaktır. İşte o gün Şeyh Ahmet Yasin'den İsmail Haniye'ye kadar bütün şehitlerin intikamı alınacaktır. Buna inancımız tamdır.

Birkaç on yıl, insanlar için oldukça uzun bir süredir. Fakat milletlerin hayatı söz konusu olduğunda, kısa sayılabilecek bir zaman dilimidir bu. Bizlere düşen; sağlam durmak, şuurlu olmak, ülkemizin kuvvetlenmesine her manada katkı sağlamak ve evlatlarımızı hakikatli yetiştirmektir. Bunun konuyla elbet bir ilgisi vardır.

İbrahim Tenekeci