İran kampından Arap kampına
Pentagon ve CIA'in alelacele az sayıdaki Amerikan askerinin Suriye'den çekilmesine karşı oldukları biliniyordu. Şimdi bu akortsuz koroya Lindsey Graham gibi bazı Cumhuriyetçi senatörler de katıldı. Onun ötesinde CIA mahreçli veya çıkışlı Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da bu vadide seleflerinin sözlerine tüy diken bir konuşma yaptı. 'Müttefik Türkiye' karşısında hazımsızlığını ortaya koydu. Hepsi de Kürtler adına PKK ile iltisaklı terör örgütü olan PYD'yi savunuyor. Kaldı ki Lindsey Graham geçen yıl yaptığı bir değerlendirmede PYD'nin PKK'nın Suriye uzantısı olduğunu kabul etmişti. PKK'nın da bir terör örgütü olduğunu kabul ediyorlar. Öyle ise bile bile terör örgütlerini himaye ediyorlar. Belli ki çekilme kararına rağmen ABD, PYD terör örgütünü himaye etmek ve Türkiye'nin hışmından korumak istiyor. Adeta çekilme kararı yürütmeyi durdurma ile birlikte yürüyor! Trump çekilme kararıyla ilgili sürenin 90 ile 100 gün arasında bir zaman dilimini kapsayacağını öngörmüştü…Sonrasında bu sürenin 4 aya yayılacağı söylendi. Trump sonraki açıklamalarında zaman tahdidini kaldırdı ve çekilme sürecini muğlaklaştırdı. Buda Lindsey Graham gibilerini memnun etti. Trump ile görüşmesinden sonra Lindsey Graham da başkanı dinledikten sonra tatmin olduğunu ve rahatladığını söyledi. Mike Pompeo meseleyi daha da grift hale getiren bir açıklama yaptı: "Size bir takvim veremem. Düşmanlarımızın tam olarak ne zaman ayrılacağımızı bilmelerini istemiyorum." Kısaca Amerikan idaresi ipe un sermiştir. Putin de böyle yapmıştı. İki defa çekildiklerini açıklamış ama kalmaya devam etmişlerdi. Bu nedenle Putin Trump'ın çekilme sözü karşılığında şüphelerini gözleyememiştir. ABD Başkanı Trump'ın talimatlarının açık olduğunu belirten Mike Pompeo, çekilme sürecini Trump'ın talimatları ile tutarlı bir şekilde icra etmeye çalıştıklarını vurguladı. Suriye konusunda Trump'ın verdiği talimatlara değinen Bakan Pompeo, burada Türkiye'ye ilişkin sakil bir ifade kullandı. Pompeo, "Bunları tüm cephelerde yerine getireceğiz. Sadece çekilme değil, Başkan'ın ortaya koyduğu diğer tüm unsurlar: Türklerin Kürtleri katletmemelerini sağlamanın önemi, Suriye'de dini azınlıkların korunması; tüm bunlar, halen ABD'nin ortaya koyduğu misyonunun parçasıdır." diye konuştu. Graham'la sözde aynı kaygıları paylaşmış oluyor. Kendilerine Kürtlerin hamisi pozisyonuna atayan Pompeo, müspet ve bir pozitif cümle kurma adına zorlanarak Türkiye hakkında da şu yuvarlak sözleri söyleyebilmiştir. "ABD için iyi sonuçlar elde etmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk yönetimi ile çalışmamız gereken çok alan var."
Türkiye lisan-ı haliyle şöyle der:
Gölge etmeyin başka ihsan istemez!
Cemal Kaşıkçı meselesinde atmaca kesilen Lindsey Graham gibi kaypak adamlara itimat etmek mümkün mü?
Menbic konusunda sözlerini tutacakları ve Türkiye'ye ön ve yol verecekleri yerde yine Türkiye'nin önünü kesmekle meşguller. ABD'nin çekilmesinin bölgeye Türkiye'nin girişini kolaylaştıracağını sanıyorduk. Meğer adamlar en iyi ihtimalle manevra yapmakla ya da tuzak kurmakla meşgullermiş. Türkiye'nin Menbic'e gireceği yerde sanki bir yerlerden talimat almış gibi BAE, Bahreyn gibi ülkeler Şam'la diplomatik ilişkilerini eski seviyesine getirdiler. Bunun gerekçesini de Türkiye'nin kuzeyde yayılmasını önleme amacına bağladılar. Bir iki yıldan beri ABD'nin çekilmesi halinde arkada bıraktığı boşluğu Mısır askerlerinin dolduracağı ya da arkasını toplayacağı konuşuluyordu. Kısaca ABD'nin arkasını Türkiye değil Mısır, BAE gibi ülkeler toplayacak. Anonim bir Türk yetkili de Şam'a Arap açılımını İsrail ile ABD telkinlerine bağlamıştır. Doğrusu da budur. Bugüne kadar İran nüfuzundan rahatsız olmayan Arap rejimleri birden bu durumdan rahatsız olarak Şam'ı İran ekseninden veya kampından kopararak Arap kampına iade edeceklerini söylemeye başladılar. Hâlbuki Suriye'de asıl oyuncu Ruslar. Onlar hakkında tek kelime etmiyorlar!
Özellikle de Envereyn yani iki Enver bu stratejiden bahsediyor. Suriye'yi İran kampından Arap kampına geçirme stratejisinden bahsediyorlar. Enver Işki ile Enver Gargash. Debka File Sitesi de Mısır ile BAE askeri çevrelerinin Menbic meselesiyle ilgilendiklerini, bölgede inceleme yaptıklarını söylüyorlar. BAE ile Mısır rejimi sadece Şam rejiminin ortakları değil aynı zamanda PYD'nin de ortakları ve iki tarafı Türkiye karşısında Amerikan namına uzlaştırmaya çalışıyorlar.
Kimileri Trump'ın çekilme açıklamasının kendiliğinden değil de planlı hatta bir tuzak olduğu görüşünü dile getiriyor. Çekilme açıklamasının ardından Türkiye iki olumsuz gelişmeyle karşı karşıla kalmıştır. Bunlardan birisi Körfez ülkelerinin Türkiye karşısında PYD ve Şam rejimi ile dayanışma içine girmesi ve bunu alenileştirmesi.
İkinci olarak bu beklenmedik adımın Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirme ihtimali.
Nitekim Nezavisimaya Gazeta'dan Rus yazar Alexander Sharkovsky de Trump'ın çekilme açıklamasıyla birlikte Suriye'de Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirdiğini veya bıraktığını yazmıştır. En azından dengeleri değiştirmiş ve belirsiz hale getirmiştir. Araplar buna 'irtibak' yani şaşkınlık hali diyorlar. Kısaca Washington, PYD üzerinden Türkiye ile kapışmak yerine başkalarını kapıştırmayı yeğlemiştir. Bu bir sonuç mu yoksa kurgu mu?
Bununla birlikte Suriye bir turnusol kâğıdı, bütün renkleri ortaya çıkarıyor. Bu itibarla Suriyeli muhaliflerden Ahmet Kamil Hiwar Kanalı'nda şöyle bir yorum yapmıştır: 'Düşman tarafı dost olarak tanımaktansa, düşmanı düşman olarak tanımak Suriye devriminin kazanımı olacaktır. Böylece yaş tahtaya basmaktan da kurtuluruz…" Acı olsa da yerinde bir tespit.
Ömer Beşir, BAE ve Bahreyn gibi Şam'ın oltasına taklanlar için de bir Arap şairinin şu hicvini hatırlatıyor:
Ma yenfau'l Cerbae Kurbu Sahihetin/ İleyha velakin as sahihe tecrebu
Uyuzlunun uyuzu sağlama geçer ama sağlamın sağlığı uyuzluya fayda vermez!
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Mengenenin pençeleri arasında (31.12.2018)
- Körfez ülkeleri Esat’a geri döndü (28.12.2018)
- Çekilmenin perde arkası! (25.12.2018)
- Beşir’i Beşşar mı çarptı? (21.12.2018)
- Esat tartışmaları! (17.12.2018)
- Irak’ı kim yönetiyor? (14.12.2018)
- Irak’ta İran’ın taht oyunları (10.12.2018)
- Bir Evanjelik ve bir Hristiyan demokrat! (08.12.2018)