Mustafa Özcan

Lavrov ve Hitler’in Yahudiliği meselesi!

Hitler'in Avusturyalı bir aileden geldiği ve soylarının Yahudiliğe dayandığı meşhur olmuş tezlerden birisi. Kimileri bunu doğruluyor kimileri de tezvirat kabul ediyor. Bir Yahudinin iyi bir Müslüman ya da iyi bir Hıristiyan olmasına ne nazari ne de pratik bir engel vardır. Bununla birlikte biz genelde Kripto Yahudilerin veya dönmelerin peşindeyiz. Elbette öbürünü ihmal etmeden onu da irdelemek lazım. Yıkıcı ve karıştırıcı da olabilirler. Kur'an toplumsal hastalıklardan bahseder. Yahudiler de bunlardan bir kısmını kadim Mısır'dan tevarüs etmişler, kapmışlar ve Tih Çölünde üzerlerinden atmışlardır. Durulmuşlardır. Yahudiler inişli çıkışlı geçmişlerine nazaran melenkolik ve travmatik bir topluluk vasfı kazanmışlardır. Bundan dolayı da normal davranışlar sergileyemezler. Yatışmaz yapıları bundandır. Şimon Peres bu güvensiz yapılarından dolayı Araplarla barış fırsatını heba ettiklerini ve kaçırdıklarını söylerdi. Gerek üstünlük taslamaları ve buna verilen tepkiler ile Hıristiyanlık sonrası Batı toplumlarında dışlanmışlıkları nedeniyle içlerine kapanmışlardır. Bunun sonucu Batı'dan ve gettolardan kaçtılar ama getto bir devlet kurdular. Daha büyük gettoya sığındılar. Kimileri onları Güney Afrika'nın geride kalan beyaz ırkçı rejimine benzetiyor. Lakin Apartheid rejimin dini bir ayağı yoktu, bu nedenle çabuk soldu. Thatcher gibi Batılı liderler de bu rejime karşı çıkıyorlardı. Batı'da da Yahudi ırkçılığına karşı çıkanlar olsa da Siyonizmin Museviliğe dayanan dini bir ayağı ve yönü de olduğundan bu mürekkep akıma karşı etkili bir mücadele sürdürülemedi, yürütülemedi. Zira Martin Luther'den beri Yahudiler dini olarak Batı'nın abisi ve atası sayılıyor. Din olarak Musevilik Hıristiyanlığın atası kabul ediliyor. Kültür olarak da Yahudilik Batı medeniyetinin unsurlarından veya parçalarından birisi olarak kabul görüyor. Bu nedenle de İsrail'den gelen ayrımcılığa karşı Güney Afrika ırkçı beyaz rejimi gibi mücadele edilemiyor.

Hitler'in Yahudi olma ihtimali hem pratik hem de hazari olarak mümkün. Bununla birlikte Hitler'in zararı Holokost üzerinden, Yahudilerden çok Gamalı Haç üzerinden Hıristiyanlığa olmuştur. Kimse bunun üzerinde durmuyor. Gamalı Haç veya Nasyonal Sosyalizm üzerinden bir tahrif çizgisi tutturmuştur. Hıristiyanlığı bir ırkın dini haline getirmek istemiştir. Kısaca Hıristiyanlığın Siyonizmini üretmiştir. Gamali Haç üzerinden Hitler proletarya anlayışı ve rejimi üzerinden ise Lenin başka bir tahrif çizgisi tutturmuştur. Haç İslam'a göre Hıristiyanlığın tahrifi anlamına gelen bir simge olduğu gibi gamalı haç da ikinci tahrifi ve Nasraniyete totaliter bir yafta giydirilmesi sayılır. Hıristiyanlık Kur'an-ı Kerim'e göre de yufka yüreklilik ve merhamet içerir. Onu merhametsizliğe alet edenler Hitler ve Ortodoksluk üzerinden Putin gibi isimlerdir. Denildiği gibi Deccalizm asrında remzi kaderle birlikte Yahudiler tezat çağdaş akımların başına geçmişlerdir. Türkiye'nin modern kurucularının veya banilerinin de İslam dünyası ekseninde böyle bir tahrif dalgasının başına geçtikleri varsayılmıştır. Hangi ırka mensup olurlarsa olsunlar; Hitler ve Lenin gibilerinin zihni veya ruhi melekelerinin dengeli ve yerinde olduğunu söylemek beyhudedir. Hitler gibi Yahudi oldukları ileri sürülen Kaddafi, Nasır gibi İslam dünyasının liderleri de dengesizlikle malul idiler. Aksini söylemek hakikate tecavüz olur. Kim Beşşar Esat ve ortaklarının ruh sağlığının yerinde olduğunu söyleyebilir ki? Halklarına ve Müslümanlara onca zulmü reva gören Esat veya Miloseviç gibi liderler sonuçta Yahudi değiller.

Elbette bunu söyleyemeyiz. Dünyayı deliler yönetiyor diye bir tez vardı. Bu tez hala geçerliliğini korumaktadır. Hadislerde bir cebabire döneminden bahsedilmektedir. Kendisini yeryüzünün tanrıları gibi gören dengesizler ve zorbalar. Bugün Putin'in sağlıklı olduğunu söylemek de oldukça zor. Bernard-Henri Lévy'yi beğenir ya da beğenmezsiniz lakin Putin ile ilgili 'psikopat' yakıştırması yerindedir. Bunu yanlış bir adamın doğru bir sözü olarak algılamak da mümkündür. Kısa devre yapmadığı zamanlarda kendinden bazen doğru sözler sadır olabilir. Putin gerekçesi ne olursa olsun dünya sirkinde palyaçoların yaptığı gibi ateşle oynuyor. Kimin nesi veya ne idüğü olduğu belirsiz Dışişleri Bakanı Lavrov da çıkmış bunu en son söyleyecek kimse olmasına rağmen Hitler'in Yahudi olduğunu savunuyor. Yayılmacılıkları için bazen dini bazen de ırkçı tezleri devreye sokuyorlar. Bu tespiti veya tezi üzerinden Zelenski'ye gönderme yapıyor. Yani Yahudi olması Nazi olmasına mani değil demek istiyor. Evet Lenin'in yerinde Hitler SSCB'nin lideri olabilirdi. Kısaca sadece Nazi olmak için değil komunist olmak için de Yahudi olmak engel değil. Marksizmin ikonları olan üçlü; Marks, Engels ve Lenin Yahudi olarak bilinirler. Mısır gibi İslam dünyasının genelinde de komunizm fikriyatını terviç edenler Yahudiler olmuştur. Türkiye'de de Mustafa Suphi gibi öncü komunist düşünür ve eylemcilerin Yahudi asıllı oldukları biliniyor. Tarihi eşeledikçe bu paylaşımcı damar Simavna Kadısı Şeyh Bedreddin ve taraftarları Börklüce Mustafa (Dede Sultan) ve Torlak Kemal'e kadar uzanır.

Bir kez daha hatırlatmak gerekirse; günümüzde küresel siyasi ve ideolojik dalgaların başında Yahudiler vardır. Hakim cereyanları onlar yönlendirmişlerdir. Bu biraz da iki bin yıllık şehirli kimlik ve kozmopolitan geçmişleriyle alakalıdır. Sırf komplo ile izah etmek yetersiz kalır. Sosyolojik bir zemini de vardır. Tarihin deveranı sözkonusudur. Günümüz onların at oynatabilecekleri kıvama gelmiştir. Dindarlığın zayıf ve kalitesiz olması onların arkasında oldukları veya katkı sundukları bu gibi dalgaları güçlendiriyor. Lenin gibiler doğrudan dine diyanete karşı çıkarken Hitler gibiler de dini alanı tahrif etmişlerdir. Wagner Hitler'in favori müzisyenleri arasındadır. Bugün ise Rusya'nın tanınmış paramiliter gücü Wagner ismi taşımaktadır! Acaba tesadüf müdür? Wagner üzerinden Hitler ile Putin arasında köprü kurmak pekala mümkündür. Wagner kardeşliği üzerinden ortak zeminlerine işaret etmek mümkündür.

Rusların özellikle de Lavrov'un Hitler'i sadece tezlerine bir basamak ve propaganda aracı olarak kullandığı aşikar. Bu kullanımda hiçbir samimiyet izi ve emaresi yoktur. Buna sadece sosyal medya sazanları kanar. Aksi takdirde Lenin içinde benzeri ifadeleri kullanmaları gerekirdi! Nitekim, geçmişte Sebil Yayınları arasında çıkan Rus İhtilali ve Yahudiler (General Netcheolodon) kitabı bu meseleye neşter vurmaktadır. Bu kitaba göre Lenin ve çevresi Yahudilerden müteşekkildir. Yani kimse kimseyi suçlayacak halde değil! Lavrov'un sözleri boş lakırdıdan ibaret ya da lüzumsuz atışmadan öteye gitmez. Biz de kendisinin kökenini merak ediyoruz.

Bu işlerde muharrik unsur kan bağı mıdır yoksa kültür müdür? Her ikisi midir? Cevabı zamana bıraksak bile bu soru zamanı bile yorar, eskitir. Genelleme yapmadan, kolaycılığa kaçmadan bir sonuca varamayız. Genelleme de yanlıştır. Kısaca, ev ödevimiz zor.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.