Mustafa Özcan

Pavlos’un ölümü, Hazreti İsa’nın dirilişi

Bir arkadaş hem müjdeli hem de esrarengiz bir rüya paylaştı. Benden de yorumunu istedi. Daha doğrusu haddim olmadığı halde benden tabirini rica etti. Ben rüyayı dinlediğimde ayrıntılarına hayran kaldım. Rüyanın ayrıntılarından bu rüyanın kaynağının "min lüdün hakim habir" ibaresinde anlatıldığı minvalde olduğunu gördüm. Habir olmayan (her şeyi bilmeyen) birinin bu remizli rüyada Mersin ayrıntısını yakalaması ve idrak etmesi beklenemez. Rüyada geçen Adana-Mersin hattı rüyanın hilafsız Allah katından olduğunu gösteriyor. Yoksa rüya anlam kazanamazdı. Rüyanın Pavlos'un doğum yeri Mersin'e işaret etmesi de bütün sırları bilen bir zatın ilhamatıyla karşı karşıya olduğumuzu gösterir. "Elif lam ra kitabün uhkimet ayatühu sümme füssilet mil ledün hakimin habir" | Hud suresi 1 ayet. Bu rüyanın da rahmani ve Allah katından olduğu rüyanın detaylarında saklı. Rüyada genel anlamıyla Pavlos Hıristiyanlığının ölümü, gerçek ve Hazreti İsa'nın getirdiği Hıristiyanlığın dirilişini anlatıyor. Rüya özelin dışında genel bir rüya. Kısaca bu rüyada özelin içinden genele açılan bir pencere var. Geneli ilgilendiriyor. Bundan dolayı paylaşmakta bir beis görmedim. Rüyada birkaç anahtar unsur var. Cenaze, balta, kilise, Adana-Mersin güzergahı ve mevlit okunması.

Adıyamanlı Furkan adlı bir arkadaş korkup bazen eve kapandığı sıralarda bir rüya görüyor. Teselli rüyası olması me'müldür. Bir gün amcalarının evinden bir cenaze çıktığını görüyor. Yengesinin elinde ise kalın bir balta bulunuyor. Defin işlemleri için Adana-Mersin istikametine doğru gidiyorlar. Rüyayı gören Furkan isimli arkadaş da babasıyla birlikte, o da cenaze kortejine veya kafilesine eşlik ediyor, katılıyor. Birlikte Adana - Mersin istikametine doğru seyrediyorlar. Sonrasında Furkan bir başına kalacak/yatacak bir yer arıyor lakin bulamıyor. Bunun üzerine aklına kilisede kalma fikri esiyor. Kiliseye girdikten sonra yerleri tuzluyor. Avluda ise merhum Mahmut Ustaosmanoğlu'nu görüyor ve şaşırıyor. Mahmut Efendi ilk gün ses çıkarmıyor ve daha doğrusu sessizce zikir çekiyor. Furkan kilisede yattıktan sonra ikinci gün uyandığında Mahmut Efendi'nin bu defa sesli bir biçimde mevlit okuduğunu müşahede ediyor. Yanında da hizalı yani ayakkabılı bir bayan görüyor. Sonrasında Mahmut Efendi ile konuşuyor. Şöyle hitap ediyor: "Birinci günü susuyordun, ikinci günü ise neden sesli konuşuyorsun, mevlit okuyorsun, ben anlamıyorum" diyor. Mahmut Efendi kafasını kaldırıp Furkan'a bakıyor ve şöyle karşılık veriyor: Sen bu imanınla kurtulacağını mı sandın? Mahmut Efendi'nin bu ifadesi şöyle yorulabilir: Yattığın kiliseye has ve ait kadim imanla kurtulacağını mı zannettin? Ancak imanını tazeleyerek kurtulabilirsin.

Furkan rüyanın akabinde gece yarısı 02:00, 02:30 sularında uyanıyor. Bu esnada amcası ve oğulları karşı istikametten geliyor ve amcasının kızının Adana'da vefat ettiğini ve onu almaya gittiklerini duyuruyor, haber veriyorlar. Furkan rüya aleminde veya alem-i misalde iken çift yönlü bir trafik işliyor. Gerçek hayatta ise Adana Mersin hattından Adıyaman'a doğru başka bir kafile yola çıkıyor. Bu çift yönlü trafik Furkan'ın uyanmasıyla son buluyor.

Öncelikli olarak rüya özelin içinde saklanan genel bir rüya. Bunun ötesinde sağlamaları var. Cenaze defni için Adana'ya gitmeleri rüya olsa da, amcalarının kızının Adana'da ölmesi ve onu almaya gitmeleri rüyanın hakikate büründüğünü gösteriyor. Baştan yorumunu yapacak olursak, bu cenaze Mersin üzerinden Pavlos uydurması muharref Hıristiyanlığın solacağını ve miadının dolduğunu gösteriyor. Cenaze üzerinden bu anlamı vermek zor. Adana geniş zemininden ele aldığınızda, Mersin üzerinden ve kilise bağlantısından yola çıktığınızda, bu unsurları ilave ettiğinizde rüya zaten kendi kendini yorumluyor. Mersin vaktiyle Romalıların garnizon şehridir ve şu anki yaşayan Hıristiyanlığın banisi Pavlos Mersinlidir. Bunu rüya sahibi de olmak üzere çok az kişi bilebilir. Lakin rüyayı gösteren şüphesiz biliyor. Rüyaya da yansıtıyor. Rüyanın hakikatini Mersin içinde gizliyor. Adana ise genel olarak rüyalarda olduğu gibi bağlantı noktası ve şaşırtmaca bir unsur. Adana'ya odaklansam ve Mersin ayrıntısını atlasaydım rüyayı çözmede zorlanır ve tabir etmem mümkün olamazdı.

Yengesinin kalın balta taşıması ise yeni dönemin öncesini sileceğini (el İslam yecubbu ma kablehu) ve Hıristiyanlığa yeni bir aşı vuracağını ve temizlenmesine ve iyileşmesine medar ve vesile olacağını gösteriyor. Burada aynı anlamda Furkan'ın kilisede yatmadan önce kiliseyi tuzlaması da bunu teyit eden bir başka ayrıntı. Tuz bozulmaya karşı bir önlem ve tedbirdir. Kilisenin tuzlanması da onun aslına rücu etmesi anlamına geliyor. İkinci dönem tuz ile paklanıyor ve bozulmasına karşı önlem alınıyor ya da bozuk tarafları tashih ediliyor.

Mahmut Efendi kilisenin içinde değil dışında bulunuyor. Muharref zeminin dışında bulunuyor. Furkan'ın 'ne işin var burada', demesi ve 'birinci günü suskun iken ikinci günü neden konuşuyorsun', demesine karşı Mahmut Efendi rüya diliyle ona 'sen arkaik ve paslı imanınla kurtulacağını mı zannettin', diye karşılık veriyor. Hıristiyanlığı kurtaracak olan unsurun kilise dışında ve Furkan'ın bir anlam veremediği mevlit okunması olacaktır. Bu, Pavlos sonrası yeni döneme işaret ediyor. Burada mevlit doğum demektir. Mahmut Efendi Kilise bahçesinde sesli mevlit okumasıyla Hazreti İsa'nın yeniden doğduğuna ve dirildiğine işaret ediyor. Dolayısıyla Pavlos'un cenazesinin kaldırılmasından sonra Hıristiyanlık durularak, ak, pak bir surette İslam'a karışacak ve İslam dairesinde yeniden tanımlanacak, doğacak ve aslına rücu edecektir. Kiliseyi tuzlayan Furkan, Müslüman birisi iken bahçede mevlit okuyan Mahmut Efendi de yine Müslüman bir zattır. Rüyada Pavlos Hıristiyanlığı onların eliyle temizleniyor. Ölü birisinin mevlit okuması da bu hususta fitnelerden emin olmaya işarettir. Zira yaşayanlar ölünceye kadar fitneden emin olamazlar. Rüyalarda ölülerin diri surette görülmesi rüya hakikatinin çift dikişli olmasına delalettir. Anlatılmak istenen hakikati pekiştirir. Rüyada Adana Mersin istikametine giden cenaze sonrasında gerçekte amca kızının cenazesinin Adana'dan getirilmesi de rüyaya metanet kazandırıyor. Bu birbirini teyit eden çift yönlü bir seyri sefer.

Bu rüya ve benzerleri ahir zaman kahramanlarının birer ikişer vaziyette dünya sahnesine ineceklerini anlatıyor. Hıristiyanlığın aslına rücu etmesi dünyanın en az yarısının veya üçte ikisinin İslam haziresine ve kampına katılması anlamına gelecektir. Bu durumda kimse ehli hakkın sırtını yere getiremeyecektir. Deccal ve sırasıyla Ye'cüc Me'cüc kampı gerileyecektir. Doğrusunu Allah bilir.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.