Türkiye İsrail kapışması yaklaşıyor mu?

19 Temmuz 2024 tarihinde yayına giren bir video kayıt karşıma çıktı. Bir yönüyle Türkiye ile İsrail arasındaki hesaplaşma vaktinin gelip gelmediğini ele alıyordu. Lübnanlı televizyon sunucusu Roula Nasr tarafından kaydedilmiş bir video. Lübnanlı Tuğgeneral Münir Şahade ile yapılmış bir mülakattan ibaret. Lübnan sınırındaki cephenin kızışmasından bahsediliyor. Hasan Nasrallah İsrail yerleşim birimlerine saldırabileceklerini ve savaşın seyrinin değişebileceğini ya da İsrail ile kesintili vuruşmalar yerine toptan bir çatışmaya girebileceklerini ifade etmiştir. Husilerin Tel Aviv'e yönelik füze saldırılarının ardından Golan Tepeleri'ne yönelik de benzersiz bir saldırı yapıldı. Çok sayıda İsrail vatandaşı öldü. Meseleye Trump bile dahil oldu ve bu tür eylemlerin cezasız kalmayacağını söyledi. Lakin Hizbullah bu saldırıyı doğrudan üstlenmedi. Bununla birlikte gerilimin tırmandığını söyleyebiliriz. İran'ın BM Temsilcisi de Hizbullah'a yönelik bir saldırının olması halinde ellerinin kollarının bağlı kalmayacağını ifade etti.

Gerçekten de Hizbullah ile İsrail karşı karşıya gelebilirler mi? Bazı askeri uzmanların her ikisi açısından da savaşın pahalıya mal olacağını söylüyorlar. Beşeri unsur olarak her ikisi de cepheye sevk edilecek yeni askeri unsurlar bulmakta zorlanıyorlar.

Hem İsrail hem de Hizbullah cephesinde savaş azminde bir isteksizliğin olduğu ve dolayısıyla beşeri katılımların sınırlandığı bir vakıa. Özellikle İsrail, savaş uzadıkça savaşacak yeni unsurlar tedarik etmekte güçlük çekiyor. Tuğgeneral Ahmet ez Zu'bi gibi bazı askeri uzmanlar beşeri unsur açısından İsrail'in açık verdiğini buna mukabil Hizbullah'ın da İsrail'in ateş gücü karşısında yetersiz olduğuna parmak basıyorlar. (https://www.youtube.com/shorts/hppPrhdkMko) Bunlar her iki tarafı da caydırıcı unsurlar. Ahmet Zu'bi'ye göre bu nedenle ya da askeri şartlar gereği İsrail ile Hizbullah arasında bir kapışma çıkma ihtimali bulunmuyor. Peki, İsrail'in çaresiz kaldığı yerde ABD imdadına gelir ve devreye girer mi? Bunun cevabını da Lübnanlı başka bir tuğgeneral Münir Şahade veriyor. Trump İsrail'e destek için can atsa da Kamala Harris ateşkesin vaktinin geldiğini söyledi. ABD ateşi bölgeye yayamadan yangını kendi içinde bulabilir.

Lübnanlı Tuğgeneral Münir Şahade ilginç bir değerlendirmede bulunuyor ve bölgede Suriye ile Irak'a giren Türkiye'nin kendi hesapları veya projesi doğrultusunda hareket ettiğini ve İsrail ile karşı karşıya gelebileceğini söylüyor. Bu ifadeler karşısında sunucu Roula Nasr şaşırmış vaziyette 'duyduklarım acaba doğru mu?' şeklinde kendini yokluyor! Acaba yanlış mı anladım diye bu defa da 'Türkiye hangi cephede savaşacak?' diye soruyor. 'İsrail'in yanında mı, karşısında mı?' diye soruyor. Muhatabını şaşırtan Tuğgeneral Münir Şahade tabii ki İsrail karşısında diye kestirip atıyor. Zaten ona göre bölgede açıktan İsrail lehine savaşa ve devreye girebilecek bir ülke bulunmuyor. Türkiye de kendi hesapları ve çıkarları gereği İsrail'in karşısındaki cephede yerini alabilir. Netanyahu'nun ahmaklığı yüzünden müdahale zamanının olgunlaştığı da söylenebilir.

Türkiye son dönemlerde bölgede kendi çıkarlarını gözetmekte ve ardından gitmektedir. Lübnanlı generale göre Türkiye olursa direniş ekseninden yana askeri müdahalede bulunacaktır. İsrail'in hava sahasını kontrol edecektir. Final savaşında İsrail her yönden harap olacaktır. Havadan, dipten, denizden çepeçevre tarumar olacaktır. Münir Şahade Amerikalıların Türkiye'nin de cephede olduğu bir ortamda bölgesel bir savaşa cesaret edip edemeyeceğine ilişkin soruya da olumsuz cevap veriyor.

Tuğgeneral Münir Şahade tarafından yapılan bu analiz yaklaşık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail aleyhindeki çıkışından on gün önceye rastlamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 'Libya'ya Karabağ'a nasıl girdiysek benzerini, aynısını onlara da yaparız' demiştir.

Bunu hangi siyasi lider yapar tayin edemeyiz lakin vazife Türkiye'ye düşüyor! Beyaz adamın yükü gibi Türkiye'nin de bölgeye karşı tarihten gelen bir sorumluluğu var. Mesele zaman meselesi.

Mustafa Özcan