Allah’ın rızasını arayın
Müslüman yaptığı iyi işlerde dünyevi bir karşılık beklemeden sadece Allah'ın rızasını ve sevgisini gözetir. Allah'ın rızasına ulaşmaksa inananlar için en yüce mertebedir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) anlatıyor: Üç kişi yolda giderken sağanak yağmura yakalanıp, bir dağın mağarasına sığındılar. Sığındıkları mağaranın önüne, dağın üzerinden bir kaya düşüverdi ve mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine içlerinden biri şöyle dedi: "Allah için işlediğimiz bir iş varsa, hatırlayalım ve onu vesile ederek Allah'a dua edelim, belki bizi bu beladan kurtarır."
Bundan sonra içlerinden biri: "Ey Rabbim! Benim pek yaşlı anam babam vardı ve bir de küçücük çocuklarım. Onlara ben bakardım. Otlaktan koyunlarımla döndüğümde, koyunları sağar ve yavrularımdan önce ana babama süt içirir, onları beslerdim. Bir gün geç kaldım, karanlık bastıktan sonra gelebildim ve ana babamı uyumuş olarak buldum. Yine her zamanki gibi, koyunlarımı sağdım çocuklarım açlıktan ağladıkları halde, ana babamdan önce onları beslemeyi, onlara süt içirmeyi uygun bulmadım. Ana babamı uyandırmaya kıyamadığım için, sabaha kadar baş uçlarında bekledim. Ya Rabbi eğer bu amelim senin yanında kabul olunup, rızanı kazanmışsa, göğü görecek kadar olsun, önü- müzü açıver" dedi. Allahu Teâlâ da, kayayı biraz kaldırmak suretiyle bir miktar açtı ve gökyüzünü gördüler.
İkinci kişi: "Ey Allah'ım! Bir akrabamın kızı vardı. Onu, bir erkek, bir kadını nasıl severse öyle aşırı bir sevgi ile seviyordum. Bir gün kendisiyle beraber olmayı arzu ettim. Kanmadı; 'Yüz dinar getirmedikçe olmaz' dedi. Bu parayı biriktirinceye kadar çalıştım ve bu arzum tam gerçekleşmek üzere iken amcamın kızı, 'Ey Allah'ın kulu! Allah'tan kork ve ancak Allah'ın hakkı olan nikâh ile bana yaklaş' dedi. Bunun üzerine derhal vazgeçip kalktım. Eğer bunu senin rızan için yaptığımı kabul ediyorsan, kayayı biraz daha aç" dedi ve Allahu Teâlâ da kayayı biraz daha açtı.
Üçüncü kişi ise şöyle dedi: "Ey Rabbim, ben bir miktar pirinç karşılığında, birini ücretli olarak çalıştırıyordum. İşini bitirdiğinde 'Hakkımı ver' dedi, verdim ama sonradan almak istemedi ve gitti. Ben de o pirinci ekmeye devam ettim ve ondan elde ettiğim kazanç sonunda, çobanları ile birlikte bir inek sürüsü temin edinceye kadar ekedurdum. Alacaklı günün birinde geliverdi ve 'Allah'tan kork, alacağımı ver' dedi. Ben de kendisine, 'Çobanları ile birlikte duran şu ineklerin yanına git ve onları al' dedim. Adam, 'Allah'tan kork! Ve benimle alay etme!' dedi. 'Alay etmiyorum, onlar senin, onları al' dedim. Ve o da aldı gitti. Ey Allah'ım eğer bunu senin rızan için yaptıysam, mağaranın kapısının kalan kısmını da aç" diye dua etti.
Allahu Teâlâ da, mağaranın kapısını onlara çıkıp gidebilecekleri kadar açtı ve ışığı gördüler. Onlar da yollarına devam ettiler.
Çocuklarınızı saygı ve nezaketle büyütün
Sevgili anne ve babalar, bu sözlerim satırlarım size:
BİR AYET
İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler? (Ankebut, 2)
BİR HADİS
Allah'ım! Harama bulaşmaktansa, helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin kılarak) Senden başkasına muhtaç etme. (Tirmizî, Deavât,110)
BİR SÜNNET
Sofrada sol ayak kalçanın altında, sağ ayak karın bölgesine kırılmış vaziyette oturmak.
ESMA-ÜL HÜSNA
EL-LATİF: Lütuf ve ihsan sahibi, her şeye vakıf.
SORU - CEVAP
Hz. Peygamber'e gelen Hayr ismindeki bir kadın, sadaka için mücevher getirir. Peygamberimiz, eşinin haberi var mı anlamında kocası Kab'a sorar. O da haberim var deyince kabul eder. Ve fakirlere dağıtır (İbn Mac'e, Hibad 7). İslam alimleri, ufak tefek bağışlar hariç ciddi bir bağış-hayır konusunda eşin haberinin olması gerektiğini belirtmişlerdir. En güzeli bu konuyu eşinizle paylaşmanızdır.
Haram yoldan edinilmiş para bir kişiye aitse sahibine iade edilmelidir. Sahibi ölmüşse, mirasçılarına verilmelidir. Onlar da yoksa, o kişi adına fakirlere dağıtılmalıdır. Haram para başka yolla edinilmiş de sahibi yoksa bu para genele ait yerlere -hastane, okul gibi- harcanabilir. Ancak bu işlemlerden sevap beklenilmemelidir.
Hacca giden bir kadının yanında mahreminin olmasının gerektiğini bazı âlimler söylemişlerdir. Doğru olan budur. Ancak kadın yanına mahrem bulamazsa, güvenilir arkadaş grubuyla hacca gidebilir. Bazı âlimler her tür güvenlik varsa tek başına gidebilir derler. Bu durumda hac kabul olur.
Nihat Hatipoğlu - Sabah
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küçük günahlarda ısrar büyük günahların sebebidir (30.05.2018)
- Komşunuzu ihmal etmeyin (23.05.2018)
- Allah cömertleri sever (20.05.2018)
- Kur’an’dan ayet çıkarma cehaleti (11.05.2018)
- Yücelerdeki misafir Hz. Muhammed (s.a.v) (13.04.2018)
- Şimdi arınma zamanı (23.03.2018)
- Hayırlı bir tartışma: Güncellenme (16.03.2018)