Meral Hanım keşke ona rest çekseydi
"Hayatımda kimseye vefasızlık etmedim, etmem... Ben bu partiyi hepinizin isteği üzerine kurdum... İstemiyorsanız, buyurun partinizi; istifa ediyorum..."
Partisinin Afyon'daki çalıştayında Meral Hanım böyle rest çekip gitmiş.
Ne ki, "gitme kal, ne olursun" yollu sevgi gösterilerinde bulunmuşlar.
İYİ Partili bir milletvekilinin demesine bakacak olursak, bu sevgi gösterileri yüzünden arbede çıkmış, hatta bir kişinin burnu falan kırılmış.
Tüm ısrarlara rağmen bir buçuk saat arabasından inmeyen Meral Hanım zar zor kurultay kararı almaya ikna edilmiş.
Hülasa, liderlerini "güneşe yüz çevirmekten" son anda vazgeçirebilmişler.
Soru şudur: Meral Hanım (kurultayda aday olmayacağını söyleyecek kadar) kime rest çekti?
***
"Sen varsan varım, yoksan yokum" dediğine göre Ümit Özdağ dostumuz olamaz.
Koray Aydın hemşerimizin tavrı da belli.
"Liderimizin arkasındayız" demekle kalmamış, "İYİ Parti kendi küllerinden yeniden doğacak" buyurmuş.
(Gerçi, dünkü parti ne zaman küle dönüştü, orası muamma.)
Aytun Çıray olabilir mi?
CHP'den ayağının tozuyla gelip İYİ Parti'ye "sözcü" ve "genel sekreter" olduğuna göre bizim fehmedemediğimiz bir mahareti var demek ki.
Koray Aydın bir televizyon programında "bizde gömlek değiştirmek yok, herkes kendi gömleğiyle gelir İYİ Parti ceketini giyer" demişti.
Fakire sorarsanız, bu Aytun Çıray kişisinin gömleğinin üzerinde hiçbir ceket durmaz.
Ayrıca...
Özal'ın 4 eğilimi aynı çatı altında buluşturmasını tekrarlama gayreti de bana Marks'ın Hegel'den mülhem şu sözünü çağrıştırdı: "Tarihte bütün olaylar iki kez tekrarlanır, birinci kez trajedi, ikinci kez komedi olarak..."
***
Söylentilere göre Meral Hanım'ın mezkur tavrının nedeni, Yusuf Halaçoğlu tarafından "vefasızlıkla" suçlanmasıymış.
Zaten bu yüzden "hayatımda kimseye vefasızlık etmedim, etmem" demiş.
Demek ki, Bahçeli'ye "vefasızlık" yaptığını düşünmüyor!
Belki de Bahçeli de bu kanaattedir ki, "Koray Aydın ve arkadaşlarına büyük görev düşüyor; Hanımefendinin görevinin devamını sağlamalılar..." dedi.
Aytun Çıray da yemedi içmedi şu cevabı yetiştirdi: "Sayın Bahçeli'nin bu tür açıklamalarını sıtma nöbeti olarak değerlendiriyorum (...) Sayın Bahçeli demokrasi konusunda en son konuşacak adamdır..."
Bence İYİ Parti'de Bahçeli hakkında en son konuşması gereken de bu eski CHP'lidir.
Meral Hanım, "hocamdır, öğretmenimdir, abimdir" dediği Yusuf Halaçoğlu yerine, keşke bu Aytun Çıray'a rest çekip gitseydi.
En azından ideolojik bir tavrı, sahici bir duruşu olurdu...
Diyeceksiniz ki insan değer verdiğine "alınganlık" gösterir, bakın işte bu da doğru.
Salih Tuna - Sabah
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kılıçdaroğlu bunu yaparsa kimse önünde duramaz (19.07.2018)
- İnce Kılıçdaroğlu’nu böyle mi mat edecek? (18.07.2018)
- Hep mücadele edecek değil ya biraz da şefaat eder (12.07.2018)
- Yeni kabinedeki o isim ve Bahçeli’nin verilmiş sadakası (10.07.2018)
- Bunu unutmayacaksın! (10.07.2018)
- İnce bu kıyağımı unutmasın Gül de bu sorumu... (05.07.2018)
- Erdoğan bu hukukunuzu nasıl anlasın? (04.07.2018)
- Karanlık oda ittifakında son perde (19.06.2018)