Ensest Oranı Yüzde Kırk mı?
Son günlerde medyayı bir hayli meşgul eden tiksindirici olaydan söz etmek istemiyordum. Oyuncu, sunucu Murat Başoğlu'nun öz ağabeyinin kızı ile yaşadığı ensest rezaletinden bahsediyorum. Ancak Hürriyet Gazetesi'nden bir kadın yazar "Türkiye'de ensest oranı % 40'ları buluyor" şeklinde bir iddia ortaya atınca buna cevap verme gereği doğdu. Çünkü ensest konusunda yayınlanmış bilimsel araştırmalarım vardı ve uzun yıllardır adli psikiyatri görevim icabı ensest failleri ve mağdurları ile görüşüp dava dosyalarını da inceleyerek değerlendirmede bulunuyordum.
Önce ensestin tanımına bakalım: "Baba, amca, kardeş gibi yakın kan bağı kişilerle cinsel ilişkide bulunmaktır." Daha geniş olarak üvey kardeş, üvey baba, hatta aile içinden sayılan enişte ve kayınpeder gibi yakınları da buna katmak uygun olacaktır.
Bir de tanımda geçtiği gibi yalnızca cinsel ilişki değil cinselliği esas alan taciz, sarkıntılık gibi her tülü eylem ve davranış yine ensest fiilinin kapsamına girmektedir.
Ensest olayı bütün tarih boyunca ve bütün toplumlarda yasak ve çirkin bir tabu olarak görülmüş, halkın hep nefret ettiği sosyal ve moral bir sapıklık sayılmıştır. Hem dinler ve yasalarca hem de kültürlerce yasak kabul edilmiştir. Yani enseste karşı evrensel bir yasak söz konusudur.
Ensest hadisesinde bir mağdur ve bir fail vardır. Fail yani cinsel saldırgan aile içinden bir erkektir, mağdur yani kurban ise genellikle kendini savunamayan kız çocuğudur.
Cinsel kötüye kullanım kurbanlarının bildirdiğine göre, kötüye kullanım suçluları; ufak çaplı suiistimallerle başlayarak, menfur eylemlerini ciddi boyutlu ve zorla olan girişimlere kadar vardırmaktadırlar.
Üstelik bazı tariflerde yer aldığı gibi ensest olayı 'evlenmeleri yasak olan reşit (rıza ehliyeti olan) kişiler arasındaki rızaya dayanan ilişki' değildir. Genellikle zor, kandırma, şantaj, tehdit gibi unsurlar söz konusudur.
Girişte sözünü ettiğim gibi değerlendirdiğim yüzlerce ensest vakasında dikkatimi çeken hususlar şunlar oldu:
Ensest genelde yaşça büyük erkek kardeşle küçük kız kardeş arasındadır. Daha sonra baba-kız ensesti söz konusudur. Ancak amca ve dayılarla yeğenler arasında da olabilmektedir. Anne- erkek evlat arasında ise yok denecek kadar nadirdir.
Bir başka husus ise failin yani cinsel saldırgan olan erkeğin genelde alkol ve uyuşturucu etkisi altındayken fiili işleyen madde alışkanlığı olan kişiler olduklarıdır. Yine belirgin psikopatlar da olabilirler. Ayrıca saldırgan seyrek olarak despot bir baba veya demans sürecindeki büyük baba da olabilmektedir.
Kurbanın ise yine genelde farik ve mümeyyiz yani ayırt etme yeteneği olmayan küçük kız çocukları veya zekâ özürlü daha büyük kızlar olduğu dikkatimizi çekmektedir.
Bütün bunlara rağmen dışarıda normal bir hayat süren, ceza sorumlulukları tam, hatta saygın bir mesleği ve konumu olan kişilerde de yine ensest davranışına rastlanabilmektedir.
Hürriyet yazarı bu bayan itirazlara rağmen Türkiye'deki ensest oranının % 40 olduğunu yine tekrarlamış ve iddiasını Türkiye Kadınlar Dernekleri Federasyonu Başkanına dayandırmıştır. Şimdi merak ediyoruz, bu korkunç rakamı bu dernek başkanı hangi araştırmaya göre açıkladı? Bu oran milletimizi aşağılamaktır.
Böyle bir araştırma çok geniş ölçekli ve yine çok sayıda elemanla ve yüksek bütçeyle yapılabilir. Adı geçen derneğin de buna gücü yetmez. Sonra aileler böyle bir hadiseyi gizleme eğiliminde olup söylemezler. Yani inandırıcı, gerçeğe yakın rakamlara ulaşmak mümkün değildir.
Ancak bir takım mağdurlar üzerinde yaptılarsa bu sonucu elde edebilirler.
Türkiye'de maalesef seyrek de olsa ensest olayına rastlanmaktadır. Ancak rakam dünyadaki orandan fazla değildir. Bunu dediğim gibi 20 yıldan fazla bu tip olguları değerlendiren kurulda görev yapan kişi olarak söylüyorum. Yalnız dışarıda çok az gibi görünse de gizli kaldığı, açıklanamadığı, kol kırılır yen içinde dendiği için ülkemizde sanılandan daha yüksek ensest olayı vardır. Tabi kesinlikle % 40'lar değil tahminimce belki % 1-2'ler dolayındadır.
Murat Başoğlu olayına gelirsek; öz abisinin evli kızıyla, üstelik açık bir yerde cinsellik yaşamalarının resmi ortaya çıktı. Pazartesi günkü Sabah Gazetesi'ndeki Nazif Karaman'ın haberinde Murat Başoğlu karakola verdiği ifade ortaya çıkmış, resimdeki hanımın yeğeni olmadığını iddia etmiştir. Ancak resme bakanlar yeğeni olduğunu söylemektedirler.
Türk toplumunun enseste karşı nefreti ve olumsuz tavrı vardır. Maalesef bu olayla adeta bu bariyer de yıkılmak istenmektedir. Çünkü olayı kınıyormuş tarzında haberler ve yorumlar yapan medyanın aslında olayı alenileştirmek ister gibi havada olması üzücüdür.
Bu yüzden Habertürk yazarı Sevilay Yılman, "Hürriyet yazarının ülkenin yarısını sapık gösterme çabası neyin hesabıyla yapılıyor? Bence Doğan grubu özür dilemeli tüm Türkiye'den!!!" derken haklıdır. Bu özrü biz de bekliyoruz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Mübarek kurban bayramı (31.08.2017)
- Beynimiz kapasitesi sınırlı mı? (26.08.2017)
- Cumhurbaşkanımız fevri mi? (24.08.2017)
- Mehdi Patlaması (19.08.2017)
- Ruhumuz beynimizin neresinde? (15.08.2017)
- Pigmeler Maymun-İnsan Arası Canlılar Mı? (11.08.2017)
- Beynimizin Yüzde Kaçını Kullanıyoruz? (08.08.2017)
- Robotlar Dünyayı Ele Geçirebilirler Mi? (29.07.2017)