Narsist kim?
Ana muhalefet lideri Sayın Cumhurbaşkanımız için 'o bir narsist' nitelemesinde bulunmuş. Siyaset adına rakip lidere böylesine çarpıtma ve iftira atarak kendisinin öne çıkacağını sanmak herhalde bizdeki muhalefetin yapacağı acizlik. Şaşırmamak elde değil.
İsterseniz madde madde Sayın Cumhurbaşkanımızın niçin narsist olmadığını ve hatta narsistik kişiliğin yakınından bile geçmediğini anlatalım. Belki bu yakıştırmayı yapan gerçeği anlar. Önce narsist kişiliğin belirtilerini verelim, sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın özelliklerini sıralayalım:
*Narsistik kişiliği olan kişiler diğer insanlara karşı ilgisizdir ve duygusal yakınlık kuramazlar.
Cumhurbaşkanımızın ise bu tarifin aksi yapıda olduğu bellidir. O afete maruz kalmışlarla, engelliler ve muhtaçlarla empati yapan, onların problemlerine çözüm arayan ve değil ülkemizdeki, başka yerlerdeki zor durumda olan insanları bile düşünen biridir. Bazı acımasızların karşı çıkmalarına rağmen Suriye'de ölüm tehlikesi yaşayan kardeşlerimize elini uzatan ülke bu yüzden Türkiye'dir. Hatta ülkemiz gayri milli safi hasılaya oranla dünyanın en fazla dış yardım yapan devletidir. Bu durum Sayın Cumhurbaşkanımızın katkısı ve desteği ile ortaya çıkmaktadır.
Sonra Cumhurbaşkanımızın çocuklarla, yaşlılarla, engellilere ve her yaştan yığınlarla gayet sıcak yakınlıklar kurduğunu, bu yüzden geniş kitlelerce çok sevildiğini biliyoruz.
Ayrıca acı içinde olanlardan bahsederken takındığı tavır ve gözyaşlarını tutamaması, üstelik bunu samimi yapması da ondaki duygusal derinliği ve empati gücünü, merhamet hissinin büyüklüğünü göstermektedir. Zaten merhamet narsist kişiliğin zıddıdır. Narsistler başkalarının acısından ve kederinden zerre kadar etkilenmezler, onları ilgilendirmez.
Cumhurbaşkanımız diğer insanları da candan sevmekte, her vatandaşı önemli görmektedir. Yoksulla, özürlü ile yaşlı ile sık beraber olmakta, kabristanı sık ziyaret ederek ölümden ibret almaktadır. Hâlbuki narsistler başka bireyleri hiç önemsemezler.
*Narsist bireyler kendilerinin eşsiz olduğunu ve mevcut olan en yüksek statüdeki kişilerle görüşmeyi isterler. Eleştirmeye karşı aşırı hassas olmalarından dolayı herhangi bir ters teklif onlarda öfkelenmeye ve karşısındakini küçümsemeye sebep olur.
Sayın Cumhurbaşkanımız aksine mütevazı, herkesi dinleyen ve görüşünü alıp önem veren kişidir. İstişareye ehemmiyet verdiği bilinmektedir. Bu sebepten sık olarak bilenlerle danışması sonucu fikrini değiştirmektedir. Sonra başkalarının fikrini dikkatle dinlemekte, aksine memnun olmakta ve görüşlerinin ortaya çıkmasında yararlanmaktadır.
*Narsistler için ölüm fikri korku verir.
Cumhurbaşkanımız ise inanmış bir Müslüman olarak ölümle barışıktır ve dinimizin telkin ettiği sevgiyi, merhameti ve bağışlayıcılığı öne çıkarır. Sık kabir ziyareti yapar, ölümden ders ve ibret çıkarır, fani olduğunu nefsine hatırlatır.
* Narsist kişinin kibirli ve küstah tavrı vardır, kendilerini özel beceriye ve eşsiz yeteneğe sahip görürler.
Aksine Cumhurbaşkanımız saygılı ve sevecen kişiliğe sahiptir. Son derece beyefendi ve alçakgönüllü yapıdadır. Zaten o Allah'a secde eden, dünyanın imtihan yeri olduğuna ve faniliğine iman eden biridir. Tarihten ibret alır.
*Empati yeteneği kaybolunca ve kişi kendini hayatın merkezinde görünce narsistik kişilik ortaya çıkar. Böyle kişiler karşısındaki insanı anlayamaz ve sadece kendini düşünür. Bütün insanların ona hizmet etmesi gerektiği kanısındadırlar. Narsistler bedelini ödemeden, çabalamadan her şeyin en güzelini, en mükemmelini hak ettiklerine inanırlar.
Sayın Cumhurbaşkanımız ise sevgi ve samimiyet doludur. Gecesini gündüzüne katarak, en ufak ayrıntıyı hesaba katarak çalışır, gayret gösterir, yorulmak nedir bilmez. Onun için "Halka hizmet Hakk'a hizmettir."
*Narsistler sık yalan söyler, düzenli evlilik kuramaz, eşine kıymet vermezler.
Cumhurbaşkanımız ise doğru ve dürüst olmayı, insanları aldatmamayı şiar edinmiş devlet büyüğümüzdür. Evliliği ve eşi hanımefendiye verdiği değer herkesçe malumdur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın o kadar başarıya ve dünyanın sayılı liderlerinden biri olmasına rağmen kesinlikle gurura kibre kapılması söz konusu değildir. Kendine tapınan ve kendine hayran olan narsistlerle benzerliği bile yoktur. Onda mevcut olan haleti ruhiye, kendine güven ve haklı olmanın verdiği rahatlık duygusudur. Kararlı oluşu ve dik duruşu bu yüzdendir. O başka insanları küçümsemek bir yana herkese değer veren biridir.
Sayın Cumhurbaşkanımız insanları maddi durumuna, konumuna, kavmine, cinsiyetine, yaşına vs. göre ayırt etmeyip "Yaratılanı Yaratandan ötürü severiz" diye sık olarak deklare eden devlet adamıdır. Yine "Ben bu milletin hizmetkârıyım" der. Yani kendini milletin üzerinde değil hizmetinde görür, buna inanır.
Bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımıza haksız ve yersiz ithamlarda bulunan ana muhalefet liderini özenli ve doğru bir dil kullanmaya davet ediyoruz.
Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Vücudumuzu temizleyen gıdalar (08.06.2018)
- Yalan makinesi yalanı yakalar mı? (03.06.2018)
- İstanbul’un fethinin 565. yılında Fatih Sultan Mehmet’in psikolojisi ve şahsiyeti (29.05.2018)
- Sağlık Deposu: Erik (22.05.2018)
- Kimler oruç tutamaz? (19.05.2018)
- Yoğurt: Şifa dolu gıda (18.05.2018)
- Yararları saymakla bitmeyen meyve: Çilek (11.05.2018)
- Alkolün azı da zararlı (05.05.2018)