Rüya hakkında merak edilen bilinmeyenler
Rüya düş olarak da bilinir. Uyku sırasında canlı, çarpıcı, görsel ve işitsel varsanılarla ortaya çıkan yaşantı. Çok sıradan ve gerçeğe yakın olabileceği gibi, fantezilerle yüklü, gerçek üstü rüyalara da rastlanır.
Rüya görmek; özgürlük, fantezi ve yaratıcılığın birbirlerini doğurduğu bir alana girmektir. Zihnimiz, amaç ve niyetlerimizle ilgilenmeden, toplumsal veya fiziki çevrenin beklentilerini dikkate almadan maruz kaldığı her şeyi yansıtır.
Rüyalara çok eski çağlardan bu yana büyük önem verilmiş, rüyaların kökeni ve önemine ilişkin kavramlar yüzyıllar içerisinde büyük ölçüde değişmiştir. Uyanık geçen yaşamla rüyaların ayırt edilmesi konusu uzun süre tartışma konusu olmuştur.
Rüyada bilincin değişik durumu söz konusudur. Rüyada ben bilinci, yönelim düşüncesi ve yön dengesi kaybedilir. Burada rüya hakkında sorulan sorulara cevap arayacağız:
İNSANLAR ÖMÜR BOYU KAÇ RÜYA GÖRÜRLER?
Ortalama bir insan 70 yaşına gelene kadar 150 bin tane rüya görür.
RÜYALAR KİŞİYE ÖZGÜ DEĞİŞİR Mİ?
Rüyalar, onları gören kişilere özgü olsa da, herkesin rüyasında sıklıkla ortaya çıkan belirli yaygın bileşenler bulunmaktadır. Genel anlamda insanlar; alışveriş yapmak, çalışmak ve yemek hazırlamak gibi gündelik yaşam olayları hakkında rüya görür. Öğrenciler okula gitmekle ilgili rüya görürken, öğretmenler ders anlatmakla ilgili rüya görür. Diş hastaları dişlerinin oyulduğunu görürken, diş hekimleri yanlış dişi oyma rüyası görürler. İngilizler çay içerken, ABD'liler bara giderken kendilerini rüyada görürler.
RÜYA GÖRMEK BİR İHTİYAÇ MIDIR?
Uyku, insan için nasıl vazgeçilmez bir faaliyet ise, rüya da uyku için o kadar gerekli bir unsurdur.
Rüya görmesi devamlı olarak engellenen insanlar; dehşetli bir hırçınlık, sinirlilik, hafıza zayıflığı, dağınık ve tutarsız davranışlar göstermiştir.
HERKES RÜYA GÖRÜR MÜ?
Uyku laboratuvarında incelenmiş bütün insanların uykuda beyinleri etkinleşmiştir. Uyku esnasında beyin etkinleşme süreleri uyuyan kişinin hızlı göz hareketleri ile bağlantılıdır. Bu hızlı göz hareketleri uykunun beyin etkinleşmesi içeren bölümüne adını vermektedir: REM veya hızlı göz hareketi uyku dönemi. Kişi hızlı göz hareketlerinin yoğunlaştığı bir anda uyandırıldığında, laboratuvarda incelenen kişilerin yüzde 95'i rüya gördüklerini rapor etmiştir. Demek ki aslında herkes rüya görmektedir. Ancak bazı kişiler rüyalarını hatırlamamakta, bu yüzden rüya görmedikleri zannına kapılmaktadırlar.
Eğer rüya sırasında uyanılmazsa rüyanın hatırlanması çok nadirdir.
RÜYALARIMIZI RENKLİ Mİ YOKSA SİYAH-BEYAZ MI GÖRÜRÜZ?
Modern laboratuvar incelemelerinde ortaya çıkan kanıtlar rüyalarımızı renkli gördüğümüzü göstermektedir.
HAYVANLAR RÜYA GÖRÜR MÜ?
Bütün memeliler uyku esnasında insanlarla aynı türden beyin etkinleşmesi sergiler. Rüya görüp görmedikleri ise apayrı bir soru ve bu soru da başka bir sorunun cevaplanması ile cevaplanabilir: Hayvanlarda bilinç var mı? Bu sorunun yanıtı hararetle tartışılmaktadır. Bugün birçok bilim insanı hayvanların muhtemelen sınırlı bir bilince sahip olduklarını, bu bilincin de dilden ve yargısal veya simgesel düşünce kapasitesinden yoksun oldukları için insandan farklı olduğunu düşünmektedir.
Hayvanlar rüya görseler bile bunu dile getirmediklerinden tam olarak bilemiyoruz.
BEBEKLER RÜYA GÖRÜR MÜ?
Bebekler REM uykusunun (genellikle rüya bu dönemde görülür) surat ifadelerinde zevk, korku, şaşkınlık ve tiksinme duygularını sergilerler. Bu duyguları hissederler mi? Bu duygular rüyaların yapı taşları mı? Kısacası bebekler rüya görür mü? Bilimsel cevap: Bilmiyoruz veya bilemiyoruz. Fakat 'neden olmasın?' da diyebiliyoruz. Ancak eğer rüya görüyorlarsa, onların rüya deneyimi yetişkinlerinkiyle aynı niteliğe sahip olamaz.
RÜYA GÖRME NE ZAMAN BAŞLAR?
Çocuklarda yetişkinlerinkine benzer rüya 3 yaş civarında, çocuğun dili ve yargısal düşünceyi edinmeye başladığı dönemlerde ortaya çıkmaya başlar. Ardında yedi yaşlarına gelinceye kadar giderek karmaşıklaşıp ilginç hale gelmekte; bu yaşta ise yetişkin rüyalarının biçimsel niteliklerinden birçoğu yer almaktadır.
KÖR İNSANLAR RÜYA GÖRÜR MÜ?
Bu sorunun cevabı, körlüğün doğuştan veya sonradan oluşuna göre değişir.
Doğuştan kör olan insanlar hiçbir zaman –ne uyanıkken ne de rüya görürken- herhangi bir görsel betimlemeye sahip olmazlar; bunu sebebi, görme sisteminin algılamayı geliştirmek veya görsel imgeleri kodlamak için algılanan dünyayla hiç etkileşime geçmemiş olmasıdır. Bu nedenle de, beyinleri uyku esnasında etkinleştirildiğinde imgeleri oluşturamazlar, çünkü mevcut hiçbir kodlanmış imge yoktur.
Sonradan kör olan insanlar önceden görme yetisi edinmiştir. Onların beyinleri algı kapasitesini ve imgeleri hatırlama kapasitesini geliştirmiştir.
RÜYALARA HAZIMSIZLIK (SİNDİRİM ZORLUĞU) SEBEP OLUR MU?
Kesinlikle hayır. Bu daha çok sık uyanma ile ilgilidir.
Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’de obezite tehlikesi (27.11.2019)
- Giderek artan boşanmalar ve çözüm yolları (25.11.2019)
- FETÖ’nün rapor çetesi ve kurbanları (12.11.2019)
- Eşcinselliğe nasıl yaklaşmalı? (05.11.2019)
- Bir dünya lideri: Recep Tayyip Erdoğan (21.10.2019)
- Yaşlanan dünya (30.09.2019)
- Süt anneye dikkat (19.09.2019)
- Her gün 8 bardak su içmeli miyiz? (22.08.2019)