Geçmişten günümüze Türk lehçeleri ve yaşayan örnekleri
Karamanoğlu Mehmet Bey 1277 yılında yayınladığı fermanla "Şimden gerü hiç gimesne divânda, dergâhda, bergâhda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye" diyerek Türk dilini devletin resmi dili olarak ilân etti. Bu anlamda beylikler dönemi, dilde bir uyanış ve milli dile dönüş dönemidir. Selçuklular döneminde Arapça ve Farsçaya verilen önem bu dönemde yerini Türkçeye bırakmıştır. Peki, geçmişten günümüze Türk lehçeleri hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
Türkçe; tarihî derinliği, konuşan kişi sayısı ve konuşulduğu coğrafî alanın genişliği bakımından, dünyanın önde gelen dilleri arasındadır. Birleşmiş Milletler 'in 1990 yılına ait istatistiklerine göre Türkçe, 165 milyon dolayında kişi tarafından anadil olarak konuşulmaktaydı. Böylelikle dilimiz Çince, Hintçe, İngilizce ve İspanyolcanın arkasından en büyük (yaygın) dil karakterine sahiptir.
Bir dilin birbirinden uzak bölgelerde, çeşitli nedenlerle, ses, söz dizimi ve söz varlığı bakımından değişikliğe uğramış biçimine lehçe denir. 'Ağız'da genellikle ses ve söyleyiş farklılığı varken, lehçede ses ve söyleyiş farklılığıyla birlikte, dilin yapısı ve söz varlığı da değişir. O kadar ki, bu farklılıklar zamanla lehçelerin birer dil olmasına yol açar. Lehçenin ayrı bir dile dönüşmesi olayına Türk dilinde de rastlanır. Yaşayan Türk lehçelerinden ikisi, bugün artık birer dile dönüşmüştür. Bunlardan biri, Sibirya'da Lena Nehri'nin iki yanında yaşayan Yakut Türklerinin konuştuğu Yakutça diğeri ise, Orta Volga bölgesinde Kama Irmağı'nın Volga'ya kavuştuğu yerde yaşayan Çuvaş Türklerinin dili olan Çuvaşçadır.
Bir dilin lehçeleri arasındaki bağı ya da farklılıkları en iyi lehçeler sözlüğü ortaya koyar. Hüseyin Kâzım'ın "Büyük Türk Lugatı" da bu alanda hazırlanmış büyük bir eserdir. Türk lehçeleri hakkında ilk bilgileri veren eserse Kaşgarlı Mahmut'un ölümsüz eseri "Divanü Lugat-it Türk"tür.
ESKİ TÜRKÇE DÖNEMİ
Türk dilinin kuramsal olarak Proto Türkçe diğer bir deyişle Ana Türkçe döneminden sonra gelen ve Türkçenin yazılı metinlerle bilinen en eski devresi Eski Türkçe olarak adlandırılmaktadır. Eski Türkçe dönemi kendi içinde uzun bir dönemdir. Bu dönem bugünkü bilgilerimiz ışığında Türk dilinin en eski yazılı belgelerinin bulunduğu devreyi kapsar. Bu dönem ayrıca Türkçenin işlek bir yazı dili olarak kullanıldığını da belgelendirebildiğimiz en eski dönemidir. Eski Türkçe döneminde siyasî coğrafyaya hâkim unsur, 6. yüzyılın ortalarında Batı Moğolistan'daki Altay dağları bölgesinde yaşayan ve aynı tarihte Çin'in kuzeyinde bugünkü Moğolistan'da, büyük bir devlet kuran (550-630, 680-745) Eski Türkler yani Köktürklerdi. Bu dönemdeki söz konusu Türkçe de bu Köktürklerin diliydi.
ORTA TÜRKÇE DÖNEMİ
Türklerin 10. yüzyılda İslâmiyeti kabul ederek yeni bir muhite girmesiyle, Eski Türkçe döneminden itibaren süregelen yazı dili geleneği değişmemiş, aynen devam etmiştir. Ancak İslâmiyete girmeyle Eski Türkçe dönemi kapanmış ve yeni yazı dilleri oluşum sürecini toplayan Orta Türkçe dönemi (11-16.yy) başlamıştır. Oldukça uzun bir süreci kapsayan Orta Türkçe dönemi içinde sınırları yer yer birbiri içine geçen çeşitli yazı dilleri oluşmaya başlamıştır. Bu dönem çeşitli Türk yazı dillerinin oluşma dönemidir. Bu dönemdeki yazı dillerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
Karahanlı Türkçesi (11-13. yy); Harezm Türkçesi (14.yy), Kıpçak Türkçesi (Altın Orda Kıpçak Türkçesi) (13-16. yy) Memlûk Kıpçak Türkçesi (14-16. yy) Ermeni Kıpçakçası (16-17. yy), Eski Anadolu Türkçesi (13-15. yy), Çağatay Türkçesi (15-19.yy)… (Tarihten Bugüne Türk Dili Alanı, Dr. A. Melek Özyetgin)
Türk lehçeleri zengin renk tanımları
Türk lehçeleri çok zengin renk tanımlarına sahiptir. Alman dilinde her renk için tek bir tanım kullanılırken, Türkçede aynı renk için çeşitli renk isimlerinin kullanılmasına çok sık rastlanılır. Mesela; gri renk için en az dört ayrı renk ismi kullanılabilir; kır, boz, kül rengi, gümüşi gibi. Annemarie Von Gabain, Türkçenin lehçelerinde sarı, kara, ak, kızıl, yeşil renklerin çok kapsamlı bir şekilde kullanıldığını, ancak; ala, kök (gök), boz ve kır gibi renk isimlerinin ise daha sınırlı kullanım alanlarına sahip olduğu ifade eder. Ak, kara, kızıl, yeşil, sarı gibi renkler Türkçede esas renkler olarak kabul edilir. Bu yüzden pek çok lehçede bu renk isimleri çok fazla değişime uğramadan bugün de kullanılmaya devam edilmektedir.
TÜRK DİLİNİN LEHÇELERİ:
1. Çuvaşça
2. Yakutça
Türk Dilinin Şiveleri (kavim adları ile):
SİBİRYA VE ALTAY ALANI:
Karagas, Soyan, İrtiş ve Tobol, Altay, Telengit, Teleüt, Tuba, Kumandı, Lebed, Sagay, Beltir, Kaç, Koybal, Kızıl, Şor, Kamasin, Çalım ve Çat…
DOĞU TÜRKİSTAN ALANI
Uygur, Sarı Uygur, Tarançi, Batı Türkistan alanı, Karakalpak, Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen
KAFKASYA VE İRAN ALANI
Nogay, Kundur, Karaçay, Balkar (Malkar), Kumuk, Azeri, Kaşkay, Afşar, Kacar, Şahseven, Karadağlı, Karapapak, Hamse, Halaç, Kengerlu, Horasani, Karayi, Karaçorlu.
KUZEY ALANI (URALLARDAN BALKANLARA KADAR)
Kazan, Tatar, Atrahan, Başkırt, Kırım, Karayim, Gagavuz, Türkiye, Oğuz.
TÜRKÇENİN LEHÇELERİ VE YAYILDIKLARI COĞRAFYA
Burada, (biri dışında) tüm Türk topluluklarının kendi dillerini yani Türkçenin lehçelerini ve şivelerini anadil olarak konuştukları kabulu kesinlikle yanlış olmayacaktır. İkinci dil olarak ise, geçmişte veya günümüzde de bağımlı bulundukları devletlerin resmi dilini konuşmaktadırlar. Bunlar içinden en önemlileri Rusça, Çince, Farsça, Bulgarca ve Ukraynaca'dır. Kuşkusuz bu dillere ayrıca Arapça, Yunanca ile 1960'dan sonra Türklerin işçi olarak yabancı ülkere göçü sonucu öğrendikleri diller olan Almanca, Hollandaca Fransızca ve İngilizce de eklenebilir.
ANADOLU TÜRKÇESİ
Anadolu Türkçesi, Türk dilleri içinde Oğuz dilleri grubunda yer alır. Toplam nüfusları 60 milyona yaklaşan ve Anadolu, Trakya, Kuzey Kıbrıs'ta (Kıbrıs'taki Türk nüfusu yaklaşık 140 bindir) yaşayan Anadolu Türkleri tarafından konuşulan bu dil, Türk lehçeleri arasında en büyük grubu oluşturur.
AZERİ TÜRKÇESİ
Anadolu Türkçesine yakınlığı ile bilinen Azeri Türkçesi de Oğuz dil grubundadır. "Azeri Türkleri"nin toplam nüfusu yaklaşık 23 milyon kadardır ve Azerilerin ancak 6,5 milyon kadarı Azerbaycan Cumhuriyeti'nde yaşarken yaklaşık 16 milyon Azeri, İran İslam Cumhuriyeti'nin kuzeyinde (Güney Azerbaycan), 330 bini Gürcistan'da ve 110 bini Ermenistan'da yaşamaktadır.
ÖZBEK TÜRKÇESİ
Dilleri Karluk grubunda yer alan "Özbek Türkleri"nin büyük çoğunluğu Özbekistan Cumhuriyeti'nde (16,2 milyon) yaşamaktadır. Başta Tacikistan (1,5 milyon) olmak üzere Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Afganistan'da yaklaşık 3 milyon Özbek bulunmaktadır.
KAZAK TÜRKÇESİ
Kazakça, Türk dillerinin Kıpçak grubunda yer alır."Kazak Türkleri"nin büyük bölümü Kazakistan'da yaşarken, komşu cumhuriyetlerde de (özellikle Türkmenisten, Moğolistan)Kazak azınlıklara rastlanır ve toplam nüfusları 9 milyonu aşar. Kırgız Türkçesi: Kırgız dili, Kırgız-Kıpçak grubunda yer alır ve bu dili konuşan Kıgızların sayısı, diğer komşu cumhuriyetlerde yaşayanlarla birlikte 4 milyonu bulur.
TÜRKMENCE
Türkmenistan Cumhuriyeti'nde bugün 3 milyon, diğer bölgelerde de (İran, Irak, Afganistan) yine yaklaşık 3 milyon Türkmen yaşamaktadır. Dilleri Oğuz grubunda yer alır ve Anadolu Türkçesine çok yakın nitelikler taşır.
TATARCA
"Tatar Türkleri"nin 2 milyonu Rusya Devleti'nin içinde (Moskova'nın yaklaşık 750 km güneydoğusunda) Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nde (Kazan Tatarları) yaşarken, 1,1 milyon Tatar yine Rusya içindeki Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti'nde, 350 bini Kazakistan'da ve 300 bini ise Kırım Yarımadası'nda (Kırım Tatarları) yerleşmiştir. Dilleri Kıpçak grubundandır.
BAŞKURT TÜRKÇESİ
Günümüzde Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti'nde (Moskava'nın yaklaşık 1.250 km Güneydoğusu'nda 1milyon, diğer bölgelerde ise 1,6 milyon Başkurt Türkü yaşamaktadır. Dilleri Kıpçak grubunda yer alır.
KARAKALPAK TÜRKÇESİ
Dilleri Kıpçak grubunda yer alan Karakalpak Türkleri,Özbekistan'da (Aral Gölü'nün güneyinde) Karakalpak Özerk Cmmhuriyeti'inde yaşarlar; nüfusları 500 bin civarındadır.
ÇUVAŞ TÜRKÇESİ
Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti'nde (Moskova'nın yaklaşık 600 km güneydoğusunda, Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nin kuzeybatısında) 950 bin civarında Çuvaş Türkü yaşamaktadır.
SORS TÜRKÇESİ
Kültür ve dil yönüyle Hakas ve "Altay Türkleri"ne çok yakın olan Sors Türkleri Rusya'nın Kemerowo bölgesinde (Alma-Ata'nın yaklaşık 1.750 km kuzeydoğusunda) yaşarlar; sayıları 17.000 dolayındadır.
ALTAY TÜRKÇESİ
Altay (Oyrat) dili Kırgız-Kıpçak grubunda yer alır. Bu dili konuşan 60 bin Altay Türkü Altay Özerk Cumhuriyeti'nde (Rusya Cumhuriyeti'nde Kemerowo'nın güneyinde, Moğolistan sınırında) yaşarken 70 bini ise diğer bölgelere yerleşmiştir.
UYGUR TÜRKÇESİ
Türklerin ilk yazılı eserlerinde kullanılan Uygurca,Karluk dil grubunda yer alır. Bu lehçeyi konuşan yaklaşık 16 milyon Uygur Türkü (bazı kaynaklara göre 20-23 milyon) günümüzde Batı Çin'de (Doğu Türkistan'da), çok azı ise Rusya'da yaşamaktadır.
GAGAVUZ (GÖKOĞUZ) TÜRKÇESİ
Dilleri Oğuz dil grubunda yer alan dolayısıyla Anadolu Türkçesine çok yakın olan Gagavuz Türkleri Moldavya'nın güneyinde 1991 yılında kurulan Gagavuz Özerk Cumhuriyeti'nde yaşamaktadırlar; nüfusları yaklaşık 160 bindir. Ayrıca Balkanlar'da ve Rusya'nın çeşitli bölgelerinde dağılmış küçük topluluklara da rastlanır. Stavropol Türkçesi: Türkmence ve Nogay diline çok yakın olan bu dil, bölgeye göç etmiş Türkmenler tarafından konuşulmaktadır.
KUMUK TÜRKÇESİ
Kumuk Türkçesi Kıpçak grubundan olmakla birlikte Anadolu, Azeri ve Karaçay dillerine yakınlık da gösterir. Toplam nüfusları 300 bin kadar olan "Kumuk Türkleri"nin yaklaşık 250 bini Dağıstan bölgesinde (Kuzeydoğu Kafkasya'da) yaşamaktadır.
KARAÇAY TÜRKÇESİ
Karaçay dili Kıpçak grubundan olup, Karaçay-Çerkes Özerk Cumhuriyeti'nde (Gürcistan'ın 200 km kuzeyinde) yaşamakta olan yaklaşık 160 bin Karaçaylı tarafından konuşulmaktadır. Balkar (Malkar) Türkçesi: Dilleri hemen hemen Karaçay Türkçesi ile aynı olan Balkar Türkleri Gürcistan'nın kuzeyinde, bu ülkeye komşu olan Balkar Özerk Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır; sayıları 85 bin civarındadır.
KARAİM TÜRKÇESİ
Kıpçak dil grubuna ait Karaim dili bugün çok az Karaim Türkü tarafından konuşulmaktadır. Bunlar, Ukrayna'nın batısı, Litvanya ve Polanya'da yaşamaktadır.
HAKAS TÜRKÇESİ
Hakas Türkçesi Kırgız dil grubuna çok yakın olup,Hakas Özerk Cumhuriyeti'nde yaşayan yaklaşık 80 bin Hakas Türkü tarafından konuşulmaktadır.
NOGAY TÜRKÇESİ
Nogay Türkleri, Stavropol ve Dağıstan Bölgesi,Çeçen-İnguş Cumhuriyeti ve de Karaçay-Çerkes bölgesinde dağınık olarak yaşamaktadırlar. Dilleri Kıpçak grubunda yer alan "Nogaylar"ın sayısı 75 bin dolayındadır.
TUVA TÜRKÇESİ
Yaklaşık sayıları 220 bin tahmin edilen "Tuva Türkleri"nin 200 bini Tannu-Tuva Halk Cumhuriyeti'nde (Moğolistan'nın kuzey sınırına komşu bölgede) yaşamaktadır.
YAKUT (SAKA) TÜRKÇESİ
Moğolcanın etkisi ile hayli değişikliğe uğrayan Yakut dili, tahmini sayıları 400 bin olan ve büyük çoğunluğu Yakut Özerk Cumhuriyeti'nde (Çin sınırına 1.250 km uzaklıktaki Doğu Sibirya'da) yaşayan Yakut Türkü tarafından konuşulmaktadır.
KASKAY TÜRKÇESİ
Anadolu ve Azeri Türkçesine çok yakın bir Türkçe ile konuşan Kaskay Türkleri, Hasme Türkleri ile birlikte Iran'ın güneyinde yaşarlar; sayıları 700 bin dolayındadır.
AHISKA (MESKETİ, MEŞET) TÜRKÇESİ
Dilleri Oğuz grubunda yer alan Ahıska Türkleri günümüzde dağınık olarak Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye'de yaşamaktadırlar. Sayıları 200 bin civarındadır. (turkedebiyatı.org, Türk Lehçeleri ve Şiveleri)
YENİ TÜRKÇE DÖNEMİ
Modern Türk yazı dilleri döneminin bir önceki safhasını oluşturan Yeni Türkçe dönemi 16. yüzyıldan itibaren Türk dili alanında mahallî dil özelliklerinin mevcut yazı diline girmeye başladığı dönemdir. Balkanları, Anadolu'yu ve Azerbaycan'ı içine alan ve Oğuz temelinde şekillenen Batı Türk yazı dili ile Uygur-Karluk ağzı temelinde şekillenen İdil-Ural ve Orta Asya sahasını içine alan Doğu Türk yazı dilidir.
MODERN TÜRK DİLİ DÖNEMİ
Modern Türk Dili alanı Balkanlardan Büyük Okyanusa, Kuzey Buz Denizinden Tibet'e kadar uzanan çok geniş bir alandır. Bugün Türk lehçelerinin büyük bir kısmı devlet dili, yazı dili, edebî dil, edebiyat dili, vb. statüsünde kullanılmaktadır: Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan Cumhuriyetleri; Rusya Federasyonu içinde Tataristan, Başkurdistan, Çuvaş, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkes, Dağıstan, Tuva, Saha (Yakut), Altay, Hakas Cumhuriyetlerinde, bu cumhuriyetlerin adıyla aynı adı taşıyan Türk lehçeleri bu sayılan cumhuriyet, bağımsız cumhuriyet ve/veya muhtar cumhuriyetlerde belirtilen statüye sahiptir. Çin Halk Cumhuriyetinde Şincan Uygur Özerk bölgesinde yaşayan Uygur Türklerinin kendi yazı dillerini kullanmaktadırlar. (Tarihten Bugüne Türk Dili Alanı, Dr. A. Melek Özyetgin)
TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ
Prof. Dr. Kazım Köktekin
Türkiye Türkçesinin tarihi şekli olan Eski Anadolu Türkçesi dönemi 12. Yüzyıldan başlayıp 15. Yüzyılın ortalarına hatta 16. Yüzyıla kadar devam eder. Bu dönem, Türk dil tarihi için çok önemlidir. Kitapta, Eski Anadolu Türkçesi dönemlerinde yazılan yazı ve şiirlerden yararlanılmıştır. Ayrıca dönemin imla, ses bilgisi ve şekil bilgisiyle ilgili özelliklerine dair örneklere de yer verilmiştir.
DİVÂNÜ LÛGÂTİ'T TÜRK
Kaşgarlı Mahmud
Kaşgarlı Mahmud, İslâm kültürünün dolayısıyla Arap kültürünün diğer kültürlerin üzerinde, üst kültür olarak egemen olduğu bir çağda yaşamıştır. Ayrıca Divânü Lûgâti't Türk'te, Türk dilinin kurallarını gösteren Kitâbı Cevâhir-el-Nahvi Fi Lûgat-it-Türk adlı ayrı bir yapıtı olduğunu yazmasına rağmen bu eser günümüze ulaşamamıştır. (Kitabın Ortası Dergi, Gemişten Günümüe Türk Lehçeleri)
Divânü Lûgâti't Türk kitabından savlar:
Aç ne yemes tok ne temes
Aç ne yemek tok ne demez
Boş negne idi bolmas
Boş bırakılan malın sahibi olmaz
Kurug kaşuk agızka yaramas
Kurug söz kulakka yakışmas
Kuru kaşık ağıza yaramaz.
Kuru söz kulağa yakışmaz
Derlenmiştir.