Fırat’ın doğusunda hesap zamanı
Ankara, Fırat'ın doğusuna operasyon konusunda kararlı. Washington'dan gelen "endişeliyiz, kabul edilemez" açıklamasının bir karşılığı bulunmuyor. Moskova'dan dillendirilen "sağduyu ve diyalog" çağrısının da bu saatten sonra bir önemi yok. Başkan Erdoğan'ın operasyonun aslında ne kadar geç kaldığını belirten cümleleri Türkiye'nin politikasının özünü oluşturuyor:
"(ABD'ye hitaben) temizlediniz temizlediniz.
Çıkarmadığınız takdirde biz Münbiç'e de gireceğiz.
Açık konuşuyorum.
Türkiye, Fırat'ın doğusundaki terör bataklığına müdahale konusunda yeteri kadar zaman kaybetmiştir. Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yoktur."Türkiye önce, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile Suriye'nin kuzeyinde PKK-YPG koridorunu engelledi.
Şimdi de ABD desteğiyle "devletimsi" bir yapı oluşturulma çabalarını geri çevirmek için sahaya iniyor. Bütün riskler göze alındığına göre bu mesele Türkiye için hayati önemi haiz.
***
Bu hareketlenmenin Suriye'nin gidişatında önemli bir dönüm noktası olacağı açık.
Sahadaki güçlü aktörlerin ilişkisi yeni bir dengeye taşınacak.
Türkiye yapacağı operasyonla Suriye çözüm masasındaki konumunu güçlendirecek. ABD'nin tavrına göre de Türkiye-ABD ilişkilerinin yeni mecrası belirlenecek.
Rusya'nın NATO içinde çatlak çıkarma hedefinin sonuçlarından biri Suriye sahasında görülecek. Ayrıca, ABD, Suriye politikasında nihai kararını vermek zorunda kalacak.
Taktik ve geçici adımlarla yürünecek yol bitti, mevcut statüko sürdürülemez. DEAŞ ile mücadele söyleminin faydasız olduğu açık. Ankara, "kalanı ben yapayım" diyerek topu Washington'a atıyor. Türkiye'nin operasyon kararlılığı ABD'nin Suriye politikasındaki tüm muğlaklığı giderecek öneme sahip.
Washington eğer Ankara ile Fırat'ın doğusunda birlikte çalışmak için masaya oturmazsa sonuçları neler olur?
***
Bakmayın Moskova'dan gelen cılız açıklamalara, Rusya, Türk-Amerikan ilişkisinin Fırat'ın doğusu ile sınanmasından her türlü istifade edeceğini görüyor.
Kendini kazan kazan pozisyonuna yerleştirdi. Washington- Ankara geriliminin askeri boyuta taşınması ihtimali Türkiye-Rusya yakınlaşmasının daha da derinleşmesi için bir fırsat olabilir.
Ayrıca, YPG'nin Fırat'ın doğusunda alan kaybetmesi halinde ABD kontrolünden çıkarak Esed rejimine yaklaşması beklenebilir.
Rusya'nın Tel Rıfat'ta YPG ile doğrudan, Kamışlı'da Esed Rejimi üzerinden koruduğu ilişkinin buna katkı sağlaması mümkün.
Türkiye'nin sahada İran'ı kısmen de olsa sınırlandırıyor olması da ayrı bir kazanım.
***
İran'ın Türkiye ve muhaliflerin yeni bir operasyonla alan kazanmasından hoşlanmayacağı açık. Ancak odağın kendisi üzerinden bir süreliğine kayması da işine gelir. Şii milislerden sonra demografiyi değiştirmeye yönelik operasyonlarından dikkatleri uzak tutabilir. ABD'nin İran'ı sınırlandırma politikası da sekteye uğrar. Suudi Arabistan'ın halen Kaşıkçı cinayetinin sarsıntısından kurtulamadığı da düşünüldüğünde İran rahatlayacaktır.
Kaldı ki, YPG'nin hizaya getirilmesi de Esed'i rahatlatır.
***
Türkiye'nin operasyon kararlılığı ile ABD'yi bir tercihe zorladığı söylenebilir. Çözülmemiş gerilimlere (Halkbank meselesi, FETÖ, Münbiç, S-400 ve F-35) bir sıcak gerginlik eklenebilir. Ancak Ankara'nın ısrarının yeni bir "birlikte çalışma" düzlemi oluşturmaya yönlendirilmesi mümkün.
YPG konusunda üretilecek uzlaşma Suriye'de ABD-Türkiye işbirliğini üretebilir. Bunun bölgesel sonuçları da olur. ABD'nin Körfez ülkeleri ile İran'ı sınırlandırmasının zorlukları ortada.
Ayrıca, Türkiye ile çalışmak Rusya'nın düşük maliyetle elde ettiği stratejik kazanımları da dengeleyecek.
CENTCOM nobranlığı ile Türkiye'ye yaklaşmak Rusya ve İran'ın lehine. Washington'da Fırat'ın doğusunda yeni hesap pazarlık zamanı. Lider (Erdoğan ve Trump) zirvesi ile yol alınabilir.
Putin ile yapılan zirvelerin sonuçlarına bakmak yeterli.
Burhanettin Duran-Sabah
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD geri adım atmalı (14.12.2018)
- Macron yalnız kalmayacak! (11.12.2018)
- ABD’nin “Kürt kartı”nın hedefi (07.12.2018)
- Hangi başkent sırada? (04.12.2018)
- “Alman İslamı” projesinin tehlikeleri (01.12.2018)
- G-20 Zirvesi ve ABD ile gündem (30.11.2018)
- Kim kime “tuzak” kuruyor? (27.11.2018)
- Trump, Suudi Arabistan’a daha çok zarar veriyor (24.11.2018)