Başka bir şekil

Sıklıkla orduyu göreve çağırmış, milletin tercihine hiçbir zaman itibar etmemiş, her fırsatta tehditler savurmuş, antidemokratik uygulamalar konusunda suç makinesine dönüşmüş, siyaseten sabıka kaydı hayli kabarmış, kanlı darbe girişimine 'tiyatro' demiş bir adresin "başka bir şekilde" ifadesi elbette sorunludur ve ciddiye alınması gerekir.

28 Şubat sürecinde ve devam eden yıllarda yaşanan hukuksuzluk vakalarında öne çıkan, hak ihlallerinde rol oynayan isimlerin sonradan hep aynı partinin çatısı altında toplanması, bize malum zihniyetle ilgili bir fikir veriyor. Hafızamız ve duygularımız ister istemez harekete geçiyor.

Vaktiyle "ey ima edenler iman ediniz" diye yazmıştım. Bunların demokrasi anlayışı "ima" üzerine kuruludur. Milletin teveccühünü kazanıp yönetime gelmiş bir insanı sırf kendilerinden değil diye "diktatör" ilan etmeleri, gerçekten de hastalıklı bir haldir. Referandumla kararlaştırılmış olan mevcut sistemi "tek adam / tek parti" diye eleştirenlerin çoğunlukla Kemalist olması, sakin kalarak yorum yapılamayacak bir durumdur.

Sayın Erdoğan'ın üslubu sertmiş, ülkeyi kutuplaştırıyormuş. Diyelim ki doğrudur. Cennetmekân Necmettin Erbakan, Cumhuriyet tarihinin en kibar siyasetçilerinden biri, belki de birincisi idi. Ona neler yapıldığını elbette unutmadık. Meselenin üslup olmadığını, aslında inançla ilgili olduğunu gayet iyi biliyoruz. Tahammülsüzlüğün esas kaynağı işte burasıdır.

İstediğini söyleyen istemediğini işitir. Hem her istediğimizi söyleyecek, hem de karşılık gelince şikâyet edeceğiz. Böyle bir şey olabilir mi? Yiğitlik bu mudur?

Yatanın yürüyene borcu vardır. Dikkat edilirse, oturanlara değil yürüyenlere, çalışmayanlara değil çalışanlara, eser üretenlere, emek verenlere saldırı düzenleniyor. Bu hep böyle olmuştur: Bir yandan iş yapar, bir yandan da şahsiyeti küçük, kabiliyeti düşük, buna karşılık hırsı ve kibri büyük kimselerle uğraşırsınız.

Halk Partisi, kayda değer eser veremeyince hırsının esareti altında kalan vasat edebiyatçılara benziyor. İş yapan, eser veren, karşılık gören isimleri ve adresleri hiç durmadan hedef almaları bundandır.

Şu salgın günlerinde, milletin dayanışmasına dahi hasımlık edenlerin 'halkçı' olması, belki de sadece bu topraklara mahsus bir çelişkidir.

Son sözümüz bu olsun: Biz sizin her şeklinizi biliyoruz.

İbrahim Tenekeci