Kayıt altına almak

Artık Gazze insanlığın vicdanı haline gelmiştir. Kimin vicdanlı kimin vicdansız olduğunu tavrına, duruşuna bakarak anlayabiliyoruz.

Haberlerde şahitlik ettik. Filistinli bir yetkili canlı yayına bağlandı ve şunu söyledi: "Sayı değiliz, biz de insanız."

Kendilerini insan, Müslümanları rakam olarak görenlerin yapıp ettikleri sabır sınırını çoktan aşmıştır. Son çeyrek asırda katledilen milyonlarca masum ve savunmasız Müslüman'a her gün yenileri ekleniyor. Gördüklerimizden çok görmediklerimiz, bildiklerimizden fazla bilmediklerimiz var. İşin daha üzücü tarafı ise yarayı açanlardan şifa bekliyoruz. Nafile.

Adil olmayan, adaletli davranmayan bir insanın kendisine itibar, sözüne itimat edemeyiz. Batılı galip devletler ve onların İkinci Cihan Harbi sonrasında kurduğu kurumlar da bizim için böyledir. Ülkemize ve İslam milletlerine verdikleri bütün sözleri yere düşürmüşlerdir. Her defasında aldanıyor olmak da ayrı bir tartışma konusudur.

Biliyoruz, biliniyor: Amerika, birçok yeni silahını, askeri icadını hiç sakınmadan İslam coğrafyasında denemiş, Müslümanlar üzerinde kullanmıştır. İsrail işgal devletinin de aynı yolu takip ettiği bir gerçektir.

İslam milletleri içinde, Siyonistleri dengeleyebilecek tek ülke kardeş Pakistan'dır. Çünkü nükleer güce sahiptir. Amerika ve Hindistan'la işbirliği içinde olan İsrail, sistemli bir şekilde Pakistan devletini ve milletini zayıf düşürmüşler, tehlikeye açık hale getirmişlerdir. Dikkat edilirse, son olaylarla ilgili pek sesleri çıkmıyor.

En başından beri, yani yıllar öncesinden, bütün bu yaşananların din temelli olduğunu söylüyor ve yazıyorduk. Bize "dar bakışlı" diyorlardı. Konuyu enerjiye, coğrafyanın stratejik önemine, güçler dengesine bağlayan birçok akademisyen ve yorumcu, şimdilerde aynı noktaya gelmiş görünüyor. Teolojik nedenler diyorlar.

Bir şahitliğimizi daha kayıt altına alalım. Bombardıman altındaki Gazze şehrinden seslenen bir hekim, maruz kalınan barbarlığı şöyle ifade etti: "Anlatılacak gibi değil."

Filistin topraklarında bir asırdır, İslam coğrafyasında yirmi beş yıldır yaşanan haksızlık ve zulüm gerçekten de anlatılacak gibi değildir. Yine de dilimiz döndüğünce anlatmaya gayret ediyoruz. Bunu hem vazife görüyor hem vesika olsun istiyoruz.

İbrahim Tenekeci