Cumhuriyet tarihinde dini hayatın resimli geçidi
Malum 2023 yılı Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılıydı. Bu kapsamda kurum ve kuruluşlar muhtelif etkinlikler düzenlediler, kitaplar yayınladılar. Benim gördüklerim arasında İsmail Kara hocamızın yayınladığı Resimli Cumhuriyet Din Kitabı (İstanbul: Dergâh, 2023) kadar yüzüncü yıla yakışan bir kitap görmedim. Gördüklerim daha çok Cumhuriyet'in 100. yılına ithaf edilen muhtelif konularda yazılmış kitaplardı. Maalesef başta üniversitelerimiz olmak üzere resmi ve sivil kurumlarımız, gördüğüm ve bildiğim kadarı ile yüzyıllık hikayemizi anlatan kitaplar yayınlayamadılar.
İsmail Kara hocamız kitabında cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana toplumun dini hayatına dair tüm gelişmeleri resimlerle adeta bir film şeridi gibi gözümüzün önüne seriyor. Böyle bir kitabı hazırlayabilmek için iki önemli özelliğe sahip olunması gerekir. İlki konuyu çok iyi bilmek, ikincisi de zengin bir arşive sahip olmak. Böyle bir kitabı da hem konu hakkında derin müktesebatı hem de yıllardan beri biriktirdiği, bulmak ve görmek için bazen aylar, yıllar beklediği belgelerden oluşan zengin ve eşsiz arşiviyle ancak İsmail Kara hocamız yazabilirdi. Nitekim yazdı da.
İsmail Kara, bu kitabında yüzyıllık dini hayatımızın tabiri caizse muhasebesini yapmış, çetelesini tutmuş, kar-zarar hanelerini göstermiş. Bir nevi bilançoyu çıkararak yüzyıl içinde geldiğimiz noktayı gözler önüne sermiş.
Dini anlamak için sosyal yapıyı da bilmek gerekiyor şüphesiz. Bir parçası olduğumuz toplumun sosyolojisini bilmeden dini yaşantıyı anlamak mümkün olmuyor. Bu üç cilttlik muhalled eserde devletin dine yaklaşımı ve dini hayatta yaptığı düzenlemeler, laiklik uygulamalarının sonuçları, inkılapların uygulanmasında yaşanan garip ve hüzünlü hikayeler, sekülerleşme esnasında değişen dil, tarih, kültür, hukuk ve düşünceler, tüm bu olup bitenler ve savruluşlar karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın din anlayışı, verdiği din hizmetleri ve yaptıkları, eğitim sistemi ve din eğitimi, cemaatler ve tarikatlar ile dine getirdikleri yorum ve uygulamalar, oluşan yeni dini gruplar, dinî eğitim kurumları, irtica üzerinden oluşturulan edebiyat ve sinema, İslam dünyası ile olan münasebetlerimiz, siyaset kurumunun ve siyasetçilerin din karşısındaki tutumlarının seyri, asker-sivil bürokrasi, üniversite, basın ve aydın oldukları düşünülen kesimin dini konulara yaklaşımı, mütedeyyin ailelerin kızlarının eğitiminden doğan başörtüsü meselesi, halk Müslümanlığının tezahür biçimleri ve bastırılma çabaları, Alevilik, şehirleşememenin getirdiği sorunlar ve yeni cami mimarisi, dinî konularda yapılan yayınlar hakkında bilgi ve belgeler var.
Yukarıda sıraladığımız konularda kendilerini Müslüman-mütedeyyin olarak tanımlayan insanların gösterdiği refleksler, karşı karşıya kaldıkları meseleleri anlama çabaları, siyasi merkeze karşı olumlu ve olumsuz yaklaşımları, verdikleri mücadeleye dair örnekler de süslüyor kitabın sayfalarını. Kitabı çok önemli yapan özelliklerden biri de yazarının anlattığı olayların içinde olması, bir kısmının parçası ve şahidi olması. Olayları tasvir, tahlil ve tenkit edebilecek birikime sahip olması ise kitabı, görsel malzemelerin sunulduğu sergi olmaktan çok daha ötelere taşımakta. Bu yönüyle kitabın İsmail Kara'nın hayat musahabesi, görüp yaşadıkları da denilebilir.
Kitapta, Cumhuriyetin ilk yüzyılında dine ait konular 70 başlık altında incelenmiş. Her bir madde açıklaması geniş bir ansiklopedi gibi birazcık okuması olan herkesin anlayabileceği bir üslupta ele alınmış.
Kitabı eşsiz kılan özelliklerden biri de İsmail Kara'nın kendisini tanıdığım, bildiğim günden beri topladığını bildiğim dini hayat hakkında bir nevi bilgi veren, dönemin görüşünü yansıtan fotoğraf, karikatür, çizgi, belge, resim, evlere, dükkanlara ve mabetlere asılan muhtelif levhalar, yazışmaları kitap ve broşür kapakları, gazete ve dergi küpürleri, halk Müslümanlığını temsil eden eşya ve nesneler, afiş, flama, kartpostal, pul, efemera, el ilanları, duyurular, reklam metin ve görselleri ile konuya ait ne varsa toplamış olmasıdır. Bu yönüyle de bir hazine olduğunu söylemeliyim.
Kitap bize milletimizin, halkımızın dinini öğrenmek, algılayış ve yaşama biçimini görmek için büyük bir imkân sunuyor. Bu yönüyle de araştırmacılar, sosyologlar, siyasetbilimciler, reklamcılar, sanatçılar ve edebiyatçılar için eşsiz bir kaynak. Meraklı ve hevesli genç araştırmacılar için kitapta adeta konu kaynıyor. İlgilisine düşen sadece içlerinden birini seçip çalışmak.
Kitapta yer alan görsel malzemelerin yer aldığı bir serginin açılması bence bir zaruret oldu. Bu işlere verdiği destekle temayüz eden Zeytinburnu, Üsküdar, Fatih, Beykoz belediyeleri veya başka bir belediyeden yüzyıllık birikimin yer alacağı ve gezenleri cumhuriyet tarihine kısa bir gezintiye çıkaracak serginin açılmasına destek olacağını zannediyorum.
Ülke olarak aşmaya çalıştığımız sorunları anlamanın, bir türlü kurtulamadığımız çekişmelerin ve çatışmaların sona erdirmek için bu kitabı dikkatlice okumak, üzerinde düşünmek ve muhasebesini yaptıktan sonra, bazı gerçeklerle yüzleştikten sonra geleceğe dair planlar yapmamız gerekiyor.
Zengin arşivini ve birikimini cömertçe bize ikram eden İsmail Kara'ya müteşekkiriz. Kitabın hak ettiği ilgiyi görmesi yanında geçmişte yaşananların layıkı veçhile idrak edilip değerlendirilmesi ise temennimiz.
İsmail Güleç
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dua kısa ama anlamı uzun (27.01.2024)
- Örnek bir uygulama: SADEP (24.01.2024)
- Kim Kaf dağından kar bağışlayabilir? (21.01.2024)
- Mesâi denilen vefâlı silah (17.01.2024)
- Tasavvufî bir kavram olarak “Hiç” (14.01.2024)
- Leyle-i Regaib’dir bu (11.01.2024)
- Budin’in gözcüsü: Gül Baba (07.01.2024)
- Gâhi vatan gurbetlenir (03.01.2024)