Tasarrufu önemseyen fakirlik yaşamaz…
Değerli okuyucum.
Ülkemizi ekonomik yönden çökertmek ve bu sayede istediklerini yaptırmak için diz çöktürmek için girişilen siyasi ve ekonomik saldırılar karşısında idarecilerimizin taviz vermeyen kararlı duruşu ve halkımızın kenetlenerek vatanına, parasına ve bağımsızlığına sahip çıkması, hamdolsun kısa sürede olumlu neticeler vermeye başladı.
Ancak yapmamız gerekenler bitmiş, tehlikeler geçmiş değildir. "Bir musibet bin nasihatten evlâdır" sözünün de ifade ettiği gerçek ışığında bu musibeti, hayırlı neticelere, bu külfeti nimete dönüştürmek adına yapacağımız pek çok şey duruyor hala karşımızda…
Önceki yazılarımızda ifade ettiğimiz üzere, iktisat-ekonomi alanı, uzmanlığımız olan bir alan değil. Ancak Kur'an-ı Kerim'in hepimize; maddi-manevi sıkıntılarımızın çözümüne dair sunduğu mutluluk ve esenlik reçeteleri hayatımızın her yönüne hitap edecek nitelikte…
Dünkü yazımızda Kur'an-ı Kerim'in Yusuf Sûresinden bahsetmiştik. Yaşadığımız hayatta zaman zaman karşılaşılması muhtemel krizlerde, sıkıntıyı atlatmak adına yapılabilecek şey Hz. Yusuf'un tavsiyeleriyle ortaya çıkmıştı: Tasarruf…
Bu kavram üzerinde derinleşmek gerektiği kanaatindeyiz. Zira ekonomik veriler, ülkemizin ürettiği ile tükettiği arasında olumsuz bir makasın varlığından, sahip olduğumuz maddi varlık ile daha fazla harcama adına borçlandığımız meblağlar arasındaki uçurumdan söz etmektedir. O halde sadece son günlerde yaşadığımız bu krizi atlatmak değil, sağlıklı bir harcama anlayışına sahip olmak ve muhtemel krizleri yaşamamak için "tasarruf" kavramı üzerinde durmak, bilgilenmek ve bilinçlenmek zorundayız.
İSLAM DENGE DİNİDİR
İslam'ın mukaddes kitabı ve Peygamberinin kıymetli sözleri; bir diğer ifadeyle ayetler ve hadisler, İslam'ı ve Müslümanları denge ve dengeli olmak hususunda şekillendirmiş ve biçimlendirmiştir.
Kur'an-ı Kerim biz müminlerin "ümmeten vasaten" vasfına sahip olduğumuzu ifade eder. (Bkz. Bakara, 143) Yani "ölçülü, dengeli, sağduyulu, uyumlu bir toplum"dur, müminler Allah'ın nazarında… İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav) Efendimiz de "Her şeyin hayırlısı ölçülü, dengeli olandır" buyurmakta ve her işte bir ölçüye ve dengeye riayet edilmesini istemektedir. Tasarrufun hayatımızdaki önemli rolünü belirleyen bir hadisinde ise şöyle buyurmaktadır:
"İktisad eden, fakirlik yaşamaz."
İktisad, savurganlık ve cimriliğin ortasında ölçülü ve dengeli bir harcama demektir. Yine iktisad, tutumlu olmak, küçük meblağlarla da olsa tasarruf etmeye çalışmaktır.
Şimdi geliniz, tasarruf nedir ve hangi alanlarda tasarruf yapılabileceği ve tasarrufun bize kazandıracağı güzellikler ve olumlu özelliklerden bahsedelim.
TASARRUF NEDİR? HANGİ ALANLARDA OLMALIDIR?
Tasarruf, bir insanın sahip olduğu malını korumaya gücü yetmesi ve o malını idare etmesi demektir. Ayrıca insanların ve diğer canlıların kullandığı "olmazsa olmaz" niteliğindeki tüm maddelerin tüketilmesinde dikkatli olmak, gereği kadar kullanmak, israf ve savurganlıktan uzak idareli bir şekilde tüketilmesi demektir.
Genel olarak zaman, enerji, üretim, tüketim alanlarında tasarruftan söz edebiliriz. Zira en çok israf bu alanlarda söz konusudur.
Bugün ülkemizin muhatap olduğu ekonomik saldırıdan çok önceleri, yaşamakta ve çıkmazda olduğumuz bir üretim-tüketim dengesizliği, kazanma ve harcama problemi, ülkemiz ve insanımız üzerine adeta bir kâbus gibi çökmüş durumdaydı. Kapitalist anlayış, medyayı yanına alarak "bir kere geldin bu dünyaya/hayatını gönlünce yaşa/doya doya harca" gibi sloganlarla zihnimizi ele geçirip daha çok tüketimi teşvik ederken, tasarruflu olmanın bir erdem olduğundan hiç mi hiç söz etmez oldu.
Kredi kartı faizlerinden dolayı çıkmaza girip intihar eden nice insan, sadece gazetelerin üçüncü sayfalarında birer "haber" olarak verildi ve geçildi.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama buna gerek yok. Zira hepimiz ne durumda olduğumuzun farkındayız. Ümidimiz, son dönemde yaşadıklarımızın, ahlaksız bir saldırı karşısında sağlam duruş sergileyen devletimizin ve devlet ricalimizin; vefâkarlıkla ve samimiyetle kenetlenen insanımızın, aynı zamanda güzel ahlâkın bir özelliği sayılan "tutumlu/tasarruflu olmak" konusunda bir mevcut durumumuzu gözden geçirme, tedbirleri alma, bilgilenme ve bilinçlenme döneminin başlamasına vesile olmasıdır. İşte o zaman bu musibet bizim için hayırlara vesile olacak bir nasihate dönüşebilir.
Son olarak günümüzde yaşadıklarımızın bir benzerini yaşayan merhum II. Abdülhamid Han'ın konuyla ilgili şu sözünü aktarmak isteriz:
"Zenginliğin sırrı; dikkatli bir muhasebe ve akıllı bir tasarruftur."
Biz de önce devletin tasarrufa önem vermesinin, bu konudaki ilk adımı devletin atmasının gerektiğine inanıyoruz. Resmi nitelikteki kurum ve kuruluşların bu süreçte güzel bir örneklik teşkil etmesinin son derece önemli olduğunu ve gelecek yazımızda konuya buradan devam edeceğimizi belirterek sağlık ve esenlikler dilerim.
Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ekonomik krizlerde Kur’an’ın reçetesi nedir? (15.08.2018)
- Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın… (14.08.2018)
- Sana şüphe veren şeyleri terk et! (13.08.2018)
- Karada ve denizde fesad, insanlar yüzündendir! (09.08.2018)
- Canlılar üzerinde yaratılışa müdahale Şeytani bir işlemdir!... (06.08.2018)
- Yaldızlı sözlerle gıdalarımızı ve nesillerimizi ifsad edenler kimlerdir? (30.07.2018)
- Yediklerimiz, düşüncelerimizin de gıdasıdır (23.07.2018)
- Tam iki yıl önce bugün... (13.07.2018)