Hayfa yerine Beyrut patladı
Patlamanın sırları: Garip rastlantılar!
1-Simpsonlar çizgi film dizisinde, Lübnan'da 4 Ağustos tarihinde (2020) yaşanan patlamaya benzer bir sahne sosyal medyada olay oldu! ABD'de yayınlanan ve pek çok tarihi olayı önceden kestirdiği i ifade edilen Simpsonlar isimli çizgi film dizisi Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki dev patlama ile yine gündem oldu! Kendinden söz ettirdi. Simpsonlar çizgi filmindeki baba Simpson Batılıların gözündeki Ortadoğulu prototipi bir karakterden aldığı bombayı patlattığı anlar sosyal medyada Beyrut patlaması kehaneti olarak yorumlandı. Simpsonlar çizgi filmi dizisi, olayları okuyarak bir öngörü de mi bulunuyor yoksa olaylarla içli dışlı olan derin çevrelerden duyumlar mı alıyor? Cinlerin geçmişte göklerden haber devşirmesi gibi bu dizi de derin çevrelerden haber mi alıyor?
2- Beyrut Limanı patlamasından dört yıl önce Nasrallah, ardından iki yıl önce de Netanyahu subliminal bir biçimde mesaj teati ediyorlar. İki yıl arayla restleşiyorlar veya subliminal ya da yarı açık yarı kapalı, gizli bir şekilde mesaj teati ediyorlar. 16 Şubat 2016 tarihli konuşmasında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah pervasız bir biçimde küçük bir nükleer bomba etkisi meydana getirecek şekilde 800 bin kişinin yaşadığı Hayfa Limanının Hizbullah füzeleriyle vurulması senaryosunu seslendiriyor. Lakin ayrıntılar son derece dikkat çekici. Füzelerin limandaki amonyum nitrat konteynerlerini veya stoklarını hedef alacağını bunun da bir nükleer bomba etkisi meydana getireceğini söylüyor. Hasan Nasrallah bu şekilde Hayfa'nın füzeyle dövülmesinin ardından on binlerce kişinin hayatını kaybedeceğini varsayıyor ve bunu anlatırken son derece gayri ciddi bir tavır takınıyor. Daha doğrusu gülüyor. Dört yıl önce dile getirilen bu senaryo Hayfa'da değil Beyrut'ta yaşanıyor, gerçekleşiyor. Acı olan bu!
Süt dökmüş kedi gibi tehdidinin altında kalmış bulunuyor. Ve Beyrut limanı aynı şekilde özellikle de 12'inci ambar alev topuna dönüyor. On İkinci Ambarın sırrı da şu: iddialara göre İranlılar buradaki yığınakları veya stokları dost çevrelere hediye olarak gönderiyor. Hasan Nasrallah'ın kehaneti tutuyor ama kendi coğrafyasında. Olayın dramatik olan yönü budur.
3- Netanyahu Nasrallah'a iki yıl sonra cevap veriyor! Belki Nasrallah'ın Suriye'deki işini gölgelemek istemediğinden subliminal mesaj teatisini iki yıl erteliyor, biraz geciktiriyor ve Nasrallah'ın meydan okumasına sözlü mukabeleyi Eylül- Ekim 2018 tarihinde BM Genel Kurulu toplantısına ve oradaki konuşmasına saklıyor. Karşı cevabı burada veriyor. Eğer doğru ise fiili mukabeleyi de konuşmadan iki yıl sonra yapıyor. Nasrallah gibi dehlizlerden değil BM'nin küpeştesi ve tepesinden mesajını veriyor. Bu mesaj daha korkunç. 2018 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda elinde Beyrut'taki patlamanın yaşandığı limanın uydu görüntüsüyle genel kurula sesleniyor. Burada Hayfa yerine Beyrut iması var. Nitekim bu konuşmadan iki yıl sonra Beyrut yanıyor. Netanyahu, genel kurulda yaptığı konuşmada "Düşmanlarımızın kendine ölümcül silahlar ile donatmasına asla izin vermeyeceğiz. Bugün Hizbullah'a bir mesajım var. İsrail ne yaptığınızı biliyor, İsrail bunu nerede yaptığınızı biliyor ve İsrail bu olaydan kurtulmanıza izin vermeyecek" ifadelerini kullanmıştı. Acaba dut yemiş bülbül gibi Nasrallah'ın suskunluğu bu kurusıkı tehdidinin ciddiye alınmasından ve misillemeye dönüşmesinden mi kaynaklanıyor? Buna mı bağlamalıyız? Hizbullah bu olayda neden süt dökmüş kedi gibi davrandı? Netanyahu'nun 'ne yaptıklarını biliyoruz' ifadesinin muhtevasından mı ürktü?
Netanyahu'nun kastettiği ayrıntılar nedir? Hizbullah nükleer etki meydana getirecek silahlara mı sahiptir? Gerçekten bu silahlar veya amonyum nitrat sözü edilen batık geminin malları mı? Bu batık gemi kamuflaj amaçlı uyduruk bir senaryo olmasın? Sermet Ekrem adlı twitter hesabı sahibi geminin bir masal olduğunu ve Cerfü's Sahr bölgesinde devasa amonyum nitrat imalathanelerinin bulunduğunu ve bunların ürettiği silahların nükleer silah etkisine muadilinde olduğunu ifade etmiştir. Nasrallah geçmişte bunları böbürlenmek maksadıyla faş etmiştir. İsrail de unutmamıştır ve bir kenara not etmiştir. Belki dört yıl önce Hizbullah'ı Suriye'de yararına olan işlevinden vazgeçirmek istememiştir! İkinci cephe açmayı yararına görmemiştir. Kısaca Hizbullah'a istidrac uygulamıştır.
İsrail ile kaçamak güreşenler onu yıkamazlar ancak adaleti kuşananlar ve mert ve doğru yoldan sapmayanlar İsrail ve arkasındakilerle başa çıkabilirler. Sahte pehlivanlar ise beklemedikleri bir anda darbesini yerler. Nitekim öyle de olmuştur.
Beyrut'u İsrail vurmuşsa altında yatan mesaj şudur: Sırça köşkte oturan başkasının evine taş atmasın! İsrail'in boş boğazlığa bile tahammülü yoktur. İsrail hile düzenine sahiptir ve onunla hile de kimse yarışamaz. Hizbullah bile! Hizbullah kaçamak güreşerek İsrail'i tongaya düşüreceğini sanmıştır. Heyhat! Olan Beyrut'a oldu. Ama hala Hasan Nasrallah sözünde durabilir ve senaryosunu yazdığı gibi Hayfa'yı vurabilir! Şimdi misilleme hakkı da doğmuştur. Lakin İsrail'i aklamakla bundan en azından zahiri olarak vazgeçtiğini ilan etmiştir. İsrail'in kabahati yoksa neyi vuracak? Kısaca mesaj alınmıştır. Geriye Suriye'de çelik çomak oynamak ve halkı öldürmek kalıyor. Seyyideti Zeyhep Türbesini korumaya kollamaya devam!
Hasan Nasrallah sakar mı yoksa bu tür konuşmalarla kaybettiği imajını mı düzeltmek istedi? Fakat şamar üzerine şamar yedi. Sadece kendisi değil rehin tuttuğu Lübnanlılar da İsrail'in darbelerini maruz kalıyor. Suriye'de Esat rejimiyle birlikte halkı katlediyor. Lübnan'da ise rehin tuttuğu halk onun yüzünden İsrail'in şamarını yiyor. Hizbullah'ın benimsediği tarzla, üslupla ancak harakiri yapılır. Beyrut Limanında yaşandığı gibi.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Beyrut’un 11 Eylül’ü mü? (05.08.2020)
- Toplumu yaşatanlar (03.08.2020)
- Ortak ev, ortak mabet! (28.07.2020)
- Kardeş partiler CHP-FLN (26.07.2020)
- Azad günleri (25.07.2020)
- Kaybederken kazanmak (21.07.2020)
- Cami ile kilise arasında yolunu kaybedenler (18.07.2020)
- İşrin Devriminden Teşrin Devrimine! (16.07.2020)