İsrail Halep’te kiminle?
Bir kısım Türk ve Arap kanallarında adeta yalan ve tezvirat akıyor. Adamlar canlı yayınlarda yalana dair bütün marifetlerini sergiliyorlar. El-Hadeth ekranlarında karşılaştığımız bir İranlı yorumcu Gazze yıkılırken 'mücahitler' veya kendilerini İslamcı sıfatı yakıştıranlar nerede diye sordu. İyi bir soru! 'Siz sınır hattını işgal ve meşgul etmiştiniz ondan dolayı İsrail sınırına yanaşamadılar, ulaşamadılar' dedim. 1973 yılından beri Suriye rejimi Kunaytıra-Golan Hattı'nı fedailerden ve direnişçilerden arındırmıştır. Zaten 1967 yılında Golan Tepeleri'ni düşmeden önce İsrail'e satan da Rıfat ile Hafız Esat kardeşler olmuştur. Onlar sayesinde kimse İsrail'e sınırına ulaşamıyor.
İran da 2012 yılından beri bölgede ve İsrail ile ateş hattında bulunmasına rağmen Suriye rejimi gibi o da Kunaytıra bölgesinden Golan Tepeleri'ne bir tek mermi bile atmamıştır. Yığdığı bütün silahlar ve mühimmatlar İsrail tarafından kuş gibi avlanıyor. Hizbullah diye Müslümanların ortak sıfatı üzerine tekel kuran örgüt ise 64 günde havlu attı. Haşd-ı Şabi İsrail sınırlarına geleceğine İran-Suriye rejimi adına Halep'i kurtarmaya gidiyor! İnşaallah geri teper. Suriye ordusu ilk günden itibaren halkına bombalamak yerine İsrail sınırına gitseydi işler başka mecrada gelişir ve ülke içinde bu kadar kan akmayabilirdi. Suriye ve İran rejimi Filistin meselesini sadece propaganda aracı ve aparat olarak kullanıyor. İsrail adına İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Tamir Yadai şunları söylüyor: "Suriye'deki gelişmeler bizi çok meşgul ediyor. Devrimciler Suriye rejimini yenecek olurlarsa gelecekte hepsini sınırlarımıza yığılmış olarak göreceğimizden şüphe yok."
Buna mukabil Devrim Muhafızları eski Komutanı Muhsin Rızai ise şunları söylüyor:"Suriye'deki terörist örgütler (Esat karşıtları kastediliyor) İsrail ile ABD'nin çıkarlarına ve gündemine hizmet ediyor. İslam alemini arkadan hançerliyorlar…" Adamların her iki sözünden birisi terörist yaftalaması. Kendilerinin ve çetelerinin Suriye'de ne işleri var? Esat rejimiyle birlikte Ruslar aynen İsrail gibi hastaneleri bombalıyorlar. Kiliseleri bombalıyorlar. Halep çıkarmasının dördüncü gününde bunları yaptılar. Varil bombacıları terörist değilse başka kim olabilir? Adamlarda iman olmadığı için zerre kadar utanma hissi de yok.
Reuters Haber Ajansı şöyle bir haber geçti: ABD ile BAE, Esat'a yönelik ambargoyu İran'dan uzaklaşması ve Hizbullah'a silah koridoru olmaktan kaçınması kaydıyla kaldırmayı teklif etti.
Bunun üzerine İran borazanı haline gelmiş olan El Kuds el Arabi eski yayın yönetmeni Abdulbari Atfan bu teklife Halep'i kaybetmesi pahasına Esat'ın hayır dediğini söylüyor. Bu da yalan propaganda. Hem Esat hem de İsrail için hatlar karışmış durumda. ABD ile temas kurmak için Irak Başbakanı Sudani ile görüşen Beşşar Esat, İsrail için de BAE kanalını kullanıyor ve onun üzerinden yoklama çekiyor. Yakasını bu tür koalisyonlarla muhaliflerin elinden böyle kurtaracağını umuyor.
İsrail şaşkın. Kırk katırla kırk satır arasında gidip geliyor. Bir taraftan Suriye'den İran'ı göndermek istiyor ama öbür taraftan da rejimin kellesinin düşüp düşmemesi İran desteğine bağlı. Suriye'de İran nüfuzunu ne İsrail ne Rusya ne de ABD istiyor. Hatta Beşşar Berhum gibi Nuseyri kitlesi bile İran'ı istemiyor. Bununla birlikte İran hattı pazarlığa daha açık ve elverişli. İsrail, muhaliflerin iktidara gelmeleri halinde muvazaa ve pazarlık tanımayacaklarını biliyor. İsrail'in eski korkuları depreşti ve ilk kareye geri döndü. Yine kullanılma ömrünü tamamlayan Beşşar'a tutunmaya çalışıyor.
İsrail basınından Maariv'de yayınlanan yazıda bu denklem iyi analiz edilmiş: "Suriye'deki İslami muhalefetin İsrail için bir tehdit olduğu" ve "Beşar Esat'ın iktidarda kalmasının İsrail için daha iyi bir seçenek olacağı" kaydedildi. "Suriye'nin 50 yılı aşkın bir süredir İsrail'e karşı bir savaş yürütmemiş olmasının ötesinde, Beşar Esat Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana Hamas ya da Hizbullah lehine parmağını bile kıpırdatmamıştır. Suriye muhalefetinin niteliğini açıklığa kavuşturmak çok önemlidir. Muhalifler hiçbir şekilde demokrasiyi savunmamaktadır. Çılgın cihatçı örgütler tarafından yönetilen isyancıların yönetimi ele geçirmesi bölge için iyi bir haber değildir. Esat gerçekten de bir diktatör ve kitlesel bir katildir. Ama aynı zamanda Sünni radikal İslam'ın da amansız düşmanıdır. Suriye söz konusu olduğunda 'düşmanımın düşmanı dostumdur' sözü hiç de doğru değildir. Aksine, Suriye'yi küresel cihadın merkezi haline getirmeyi amaçlayan İslami muhalefet çok daha tehlikeli bir düşmandır. Rusya'nın himayesi altında Esat yönetimindeki Suriye seçeneği İsrail açısından hala en az kötü olanıdır."
İki taraf da birbirinin hayrını görsün! Emekli İsrailli komutanlardan Yisrael Ziv de aynı doğrultuda konuşmakta ve Esat'ın çöküşünün İsrail açısından büyük risk taşıdığını söylemektedir. Esat'ı korumak için koalisyon kurulmasını teklif ediyor. İrancı çevreler Halep'in fethini IŞİD'in Musul çıkarmasına benzeterek aynı yola çağırıyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar Suriye'de çatışan taraflardan ikisinin de kendileri için makbul bir seçenek olmadığını ve en iyi seçeneğin PYD ve Kürtler olduğunu söylemiştir. Halep'te kimin kimle olduğunu gördük. PYD, İran ile Suriye rejimi ve İsrail arasında gidip geliyor. Suriye rejimi gibi ideolojik Kürtlerin Suriye halkından ve Türkiye'den başka düşmanları bulunmuyor. Dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim misali. İsrail'in dostları ideolojik Kürtler sahada İran ile Suriye rejimiyle iş tutuyor. Suriye rejimi bunlara terörist diye hitap etmiyor İran da İsrail bağlantılarını hiç aklına getirmiyor. İran için terörist olması için illa da İslamcı olması gerekiyor!
Suriye'de muhalifler, kahpeler kuşağıyla ve kuşatmasıyla karşı karşıya. Allah'ın izniyle bu defa yaracakları ve zafere ulaşacakları kesindir.
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Halep’te gelecek, tarihe hamile (01.12.2024)
- Devrimciler yeniden Halep kapılarında (29.11.2024)
- Zehir kupadan, şaloma! (27.11.2024)
- Elon Musk, Deccal’ın öncü gücü mü? (25.11.2024)
- Metoda dair: Yöntemi gözden geçirme (22.11.2024)
- Melankoliklerin kapışması (17.11.2024)
- Türkiye’de Yahudi lobisi (14.11.2024)
- Yahya Sinvar’ın cebindeki kurşunun sırrı! (11.11.2024)