Ona sarılan siz değil misiniz?
Cumhuriyet gazetesi yazarlarından herhangi biri, "Öcalan için 10 milletvekiliyle açlık grevi yapan PKK'nın siyasi ayağıyla ittifak kurulamaz" diyebilir mi?
Efendim?
Peki, "15 Temmuz'a, Fetullah'la ağız birliği ederek 'tiyatro' demek bozgunculuktur" diyebilir mi?
"Hendek terörünü" arkalayan o sözde "barış" bildirilerini (hiç değilse bugün) mahkûm edebilir mi?
"Mehmetçiğin teröre karşı verdiği savaşa 'saray savaşı' tesmiye ederek itibarsızlaştırmak 'beşinci kol faaliyeti' mesabesindedir" diyebilir mi?
Hülasa, müstevlilere ve işbirlikçilerine karşı net bir tavır ortaya koyabilir mi?
En azından şunu diyebilir mi: "Hukukun üstünlüğünü savunmak ve mağduriyetleri herkes için dile getirmek başka, Osman Kavala gibi bir profili yargı hatasından ötürü sürekli gündeme taşıyarak masum göstermek başka!.."
Bartu Soral tastamam bunu söyledi işte.
Bedelini de Cumhuriyet gazetesinden kovulmakla ödedi.
Hem de Atatürkçü geçinen köşe yazarları tarafından utanç verici bir şekilde linç edilerek.
***
Bir de emekli tuğamiral Türker Ertürk tipi Atatürkçülük var. Duruma göre pozisyon alma yeteneği oldukça gelişmiş Atatürkçülüktür bu.
Nasıl mı?
Mesela, önce şöyle bir tweet atar:
"HDP ile pazarlık masasına oturmak, her ne ad ile olursa olsun beraberce seçime girmek ihanetin daniskasıdır. Evet YCHP bu yoldadır." (27.09. 2014)
Bir gün sonra da şunu: "Ne yazık ki aldığı pozisyon ve durduğu yer itibariyle YCHP eşittir HDP'dir."
Sonra da (26. 05. 2015'te) "evrim" geçirmeye başlar: "HDP'ye oy vermek AKP'ye oy vermek, onlara vermek emperyalizme ve onun projelerine oy vermektir."
Ve "evrimini" tamamlar: "Diyelim ki Ali Cengiz Oyunlarıyla ve gayri yasal operasyonlarla HDP'yi baraj altına attın. Bu sonuç; ülkemiz çıkarlarına, güvenliğimize, demokrasimize ve iç barışımıza faydalı olur mu? Hatta milyonlarca insanın temsil edilmemesine olur ve onları PKK'nın kucağına itmez mi?" (15. 06. 2018)
Hatırlarsanız, Atatürkçü geçinen kimi Sözcü yazarları da PKK'nın siyasi ayağına oy dilenmişlerdi.
***
Kıymet hükmümüzü biliyorsunuz: Bu tipler Atatürkçü değil "Natotürkçü"dürler.
Yani, Batıcı, yani neo-mandacıdırlar.
Şimdilerde, Ergenekon diye bir örgüt yoktur kararının ardından hiç utanmadan Başkan Erdoğan'a lagaluga ediyorlar.
Muhteremler...
Ergenekon ve Balyoz'a "kumpas" diyerek, 40 yıllık gladyoyu çökerten, FETÖ'nün işgal girişimini 15 Temmuz'da ölümüne durduran kim?
"Tiyatro" diyerek gladyoya can simidi uzatan siz değil miydiniz?
Kaldı ki...
Ergenekon konusunda madem hassassınız, Demirtaş'a değil emekli astsubay özel harpçi Oktay Yıldırım'a sahip çıkmanız gerekmez mi?
Osman Kavala'ya gösterdiğiniz ilginin binde birini Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'na neden göstermediniz?
Cumhuriyet yazarı bir arkadaşımız da dünkü yazısında, "Şimdi de şu 'Soros!' ikonuna sarılıyorlar..." diyor.
Sarılan kim muhterem?
Soros'tan fon aldığını itiraf eden Kavala yüzünden Bartu Soral'ı siz kovmadınız mı?
Salih Tuna
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Atatürkçü müsün Natotürkçü mü? (05.12.2018)
- Tercih mi zaruret mi? (21.11.2018)
- Bu nasıl kafa karışıklığıdır? (20.11.2018)
- Akılları sıra aklımızı alacaklar! (08.11.2018)
- ABD neden geri adım attı? (07.11.2018)
- Bahçeli’ye güvenilmez öyle mi? (24.10.2018)
- Kaşıkçı, AKP’li fırıldak ve ağır manyaklar (18.10.2018)
- Arda Turan ile Kaşıkçı arasında kaybolan o soru (16.10.2018)