Ah Şevket Bey!
Hayatta en korktuğum şey istemeden de olsa haksızlık yapmaktır. Haksızlık yapacağıma, haksızlığa uğramayı tercih ederim.
Haksızlık yaptığım kişi isterse "düşmanım" olsun, fark etmez.
Hakikatin hatırı her şeyin üstündedir.
Bu girizgâhı şunun için yaptım:
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin yaklaşık 2 hafta evvel, "Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959'da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi…" demişti.
Şevket Bey söz konusu "iddiaya" herhangi bir cevap vermemişti.
"Büyük kandırmacaya son veren kim?" (11 Aralık 2018) başlıklı yazımda Pekin Paşa'nın iddiasına vurgu yaptım.
Fakat, Şevket Bey'in adını özellikle zikretmedim, mezkûr iddiaya muhakkak bir cevabı olacaktır düşüncesiyle.
Sevgili Mahmut Övür de bu yazıdan 2 gün sonraki (13 Aralık) yazısında, Genelkurmay istihbaratını yöneten Pekin Paşa'nın iddiasının çok önemli olduğunu belirtti.
Daha önce yazdıklarını hatırlatmayı da ihmal etmedi: "FETÖ elebaşı Gülen, 1957'deErzurum'da terzi Mehmet Şergil'in dükkânında üç ilginç isimle buluşur. Mehmet Kırkıncı, Mehmet Şevket Eygi ve Üsteğmen Esat Keşafoğlu... Keşafoğlu, Özel Harp Dairesi mensubu…"
Şevket Bey'den yine cevap gelmedi.
Ben de 2 gün sonra (15 Aralık) bu köşecikte, "Daha ne kadar susacaksın Şevket Bey?" dedim.
Dün "komünizm geliyor" korkusuyla "sağcılar" taklaya getirilip 6. Filo'ya selam duruldu.
Yani ABD'nin yanına, yani zillete düşürüldü!
Bugünlerde de "Erdoğan nefreti" üzerinden "solcular" ABD'nin yanına, zillete düşürülüyor!
İstedim ki, dönemin Bugün gazetesinde "solculara" karşı "cihat" çağrıları yapan Şevket Bey,bizzat kendi tanıklığıyla günümüze ışık tutsun!
En azından, nasıl "kullanıldıklarını" açıklayıp, gençleri uyarsın.
Nihayet, Milli Gazete'deki köşesinden dün cevap verdi.
Lakin, Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı Pekin'in söz konusu iddiasının iftira olduğunu söylemekten öteye geçmedi. Neyse.
Beyan esastır.
İddiasını ispatla mükellef olan da Pekin Paşa'dır.
Şevket Bey mezkûr yazısında, "Birileri de havai yazılar yazmış, beni suçlamış, töhmet altında bırakmış…" diyor.
"Birileri" dediği, Mahmut Övür ve fakir.
"Havaî yazılar" ha?!
Ah Şevket Bey!
Yaşınız 85 olmuş ama şu "riya üsluplu tevazu" maskeli "kibrinizle" yüzleşemediniz gitti. Allah selamet versin.
"Kanlı Pazar"daki fonksiyonunuzu dillendirmek mi havaî?
Arşivler ortada.
CIA'ye istasyon şefi gibi çalıştığını itiraf eden dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu marifetiyle tarlalarımızın nasıl sürüldüğü artık sır değil.
Siz de lütfen ahir ömrünüzde şu "havaî susmalara" bir son verin.
Hiç değilse…
Fetullah'ın "Bin Diyanet İşleri Başkanına değişmem" dediği Yaşar Tunagür'lere "selefilerin" eserlerini tercüme etme görevi verenlerle…
Bu tercüme eserlerin müelliflerine "sapık / mezhepsiz" diyenleri "hizmete" alanların aynı eller (gladyo) olduğunu anlatın.
Salih Tuna - Sabah
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sen o koltuğa ancak böyle oturabilirsin (18.12.2018)
- Hakkımız elimizden alınmasın! (13.12.2018)
- Ona sarılan siz değil misiniz? (08.12.2018)
- Atatürkçü müsün Natotürkçü mü? (05.12.2018)
- Tercih mi zaruret mi? (21.11.2018)
- Bu nasıl kafa karışıklığıdır? (20.11.2018)
- Akılları sıra aklımızı alacaklar! (08.11.2018)
- ABD neden geri adım attı? (07.11.2018)